Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '12

 
Kategori
Haber
 

İngilizler Bulgaristan'da İstanbul için su arıyor

İngilizler Bulgaristan'da İstanbul için su arıyor
 

Yıllar önce Milliyet gazetesinde Melih Aşığın Açık Pencere kösesinde okuduğum kısa bir haber bana çok ilginç gelmişti. Bu haberi etrafımda yıllarca paylaştım. Çünkü haberden çıkartılacak ders ve sonuçlar vardı. Haber şöyleydi:

Bizim mühendisler Bulgaristan'a tatile gidiyorlar. Orada İngiliz mühendislerle tanışıyorlar. Bizimkiler İngilizlere neden Bulgaristan'da olduklarını soruyorlar. (Demek ki İngilizlerin tatil yapar gibi bir halleri yok).

İngilizler İstranca Dağlarında "su" aradıklarını söylüyorlar. Bizim mühendisler de neden su aradıklarını sorunca, İngilizler çok ilginç bir cevap veriyorlar. "20 yıl sonra İstanbul'un suyu bitecek, bizde buradan İstanbul'a su satacağız." Cevap nasıl? Güzel değil mi?

İstanbul ve Trakya'da suyun tükeneceğini zannetmiyorum. Bizim Anadolu bereketlidir su bitmez. Ancak geleceği düşünerek ilerde İngilizlere muhtaç olmayacak tedbirler almak lazım. 1980'lerde tarımda kendi kendimize yeter yedi ülkeden biri durumundayken, dışarıdan tohum, hububat, buğday, pamuk, bazı meyveler vs ithal eder duruma geldik. Tohumlarımız yok oldu/oluyor. Hatta geçmiş yıllarda dışarıdan hayvan da ithal ettik. (Gerçi bizim tosunlar ithal angusları yendi).

Şu an tarımda düştüğümüz duruma ilerde su konusunda da düşebiliriz. Ne demişler? "Tarih tekerrür eder." Tarih ibret ve ders alınmazsa tekerrür eder. İngilize yada başkasına su konusunda da muhtaç olursak, vah ki vah bize.

İngilize su konusunda muhtaç olursak, karşılığında Türkiye'nin bölünmesine yönelik istekleri de olabilir mi acaba? Neden olmasın? 2004'de Kıbrıs'ta meşhur Annan Planına göre (İngiliz planıdır)  toprakların bir kısmını Rum'a bırakın, biz de KKTC'yi AB'ye alalım demediler mi? Bizde toprakların bir kısmını onlara bırakmayı kabul etmedik mi? O zaman ben Kıbrıs'ta görev yapıyordum. Referandum öncesi Güzelyurt'ta bulunan Çamlıbel'e gezmeye gitmiştik. Çam ağaçlarıyla kaplı bir bölgenin referandum kabul edilirse Rumlara bırakılacağını üzüntüyle öğrenmiştim. Allahtan Rumlar kabul etmedi, şehit kanlarıyla alınan bölgeler de elimizde kaldı.

 
Toplam blog
: 48
: 4273
Kayıt tarihi
: 28.08.12
 
 

Kamudan emekliyim. Yaşam felsefem "hayatın içinde her olayın sorgulanması gerektiği" yönündedir. ..