İngiltere: Yavrusu Amerika ile berabere kaldı.

Özellikle bu maçı izledim çünkü Brezilyalı hakem Carlos Simon hakkında okuduğum bir habere çok gülmüştüm.

Maç esnasında kırmızı kartlar uçuşur mu uçuşmaz mı merakı…

Brezilyalı hakem Simon: İngiltere/ Amerika maçını kendisinin yöneteceği kesinlik kazanır kazanmaz ne yapmış dersiniz?

Her iki takımın anadili İngilizce olunca…

Futbolcular arasındaki iletişimin de İngilizce olması gayet normal…

Top koşturan rakiplerin birbirlerine hal hatır sormasını kimse bekleyemez.

İletişimin hangi seviyelerde olacağını önceden kestirmek için müneccim olmak da gerekmiyor.

Futbolculardan beklenen…

Yoğun ölçüde KÜFÜR trafiği… İngilizce!

Saha hâkimiyetini böyle bir nedenden ötürü elinden kaçırmak istemeyen Brezilyalı Simon Hakem…

Oturmuş ve İngiliz edebiyatında yer alan tüm küfürleri ezberlemiş.

Bu durumdan haberi olan atletler dil özgürlüklerini yitirmiş olmalılar.

Öğrenmek çok güzel bir alışkanlık lâkin Simon Hoca öğrendiğini dile getiremeyecek ama duyunca kırmızı kartlar havada uçuşacak.

Maç esnasında ben pek bir şey duymadım.

Zaten İngilizcem sıfır beden…

Eminim; Simon Hoca da her duyduğuna inanmadı.

Maçı oldukça iyi yönetti.

2010 Dünya kupasına yakışan bir mücadele; canlı hareketli çekişmeli... Aynı zamanda esprili…

İngiliz takımının kalecisi yakalamış olduğu topu; secdeye yatınca kendi kalesine postalaması görülmeye değerdi.

Amerikalılar futbol oynamayı öğrenmişler.

İngilizler de futbolu henüz unutmamışlar.

İzlediğime değdi doğrusu!

13.Haziran 2010 Pazar

Alev Meisel İzmir’den