Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '10

 
Kategori
Spor
 

İnönü'de kanlı elmas!

İnönü'de kanlı elmas!
 

Beşiktaş 8 gün içinde 3 büyük maç kazandı ve bu mücadelelerin sonunda kritik puanlardan ziyade kaybolmaya yüz tutan özgüvenini kazandı. Bu maçlar kazanılırken Guti çok iyi oynadı, Ernst görevini yaptı, Schuster genç isimlere forma şansı vererek onlara yatırım yaptığını gösterdi. Beşiktaş önceki haftalara nazaran daha kontrollü oynamaya başladı ve siyah beyazlılar takip eden haftalar için olumlu sinyaller verdi; bunların hepsini çok iyi biliyoruz ve zaten günlerce etraflıca tartışacağız.

Fakat bilmediğimiz çok önemli bir şey var: futbol sadece yeşil sahadaki koşuşturmadan ibaret değil!

Dünkü maç öncesinde iki takım taraftarları arasında yaşanan olayları gördükten sonra hafta başından beri merakla beklediğim Beşiktaş-Bursaspor karşılaşması benim için anlamını neredeyse tamamen yitirdi. Gerçekten neyin mücadelesini veriyoruz?

Konu bir futbol müsabakası olunca bir tarafın üç puan alması veya puanların paylaşılması kaçınılmaz. Peki ya kavga, dövüş, yaralılar ve belki de hayatını kaybedenler de bu işin kaçınılmazı mı?

Benim bu yazıyı yazdığım veya sizin okuduğunuz sırada onlarca kişinin hastanede, bir o kadarının karakolda olması ve bu kişilerin ailelerinin yaşadığı travma düşünüldüğünde o beyaz dikdörtgenin içindeki puan mücadelesinin ne denli önemsiz olduğunu görmek hiç de zor değil. Elbette hayatta insanın başına kötü işler de gelebiliyor fakat bunların asıl amacı bir eğlence olan “futbol” kapsamında gerçekleşmesi kabul edilebilir bir durum değil.

Bugün artık hepimizin karnı “statlarda görmek istemediğimiz hareketler”, “taraftarlara yakışmayan davranışlar” veya “bir grup kendini bilmez” gibi açıklamalara ve “umarız ki bu son olur” gibi boş temennilere fazlasıyla tok! Bu aşamada kafamızı kuma gömerek olayları görmezden gelmenin de hiç bir işe yaramadığını yıllardır görüyoruz.

Dolayısıyla yapılması gereken her şeyden önce suçluları yakalamak, onlara gereken cezayı vermek, kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek.

Ne yazık ki taraftarlar olarak gerekli futbol bilincine sahip değiliz ve maalesef bu medeni duygulara sahip oluncaya kadar da gerekli yasal ve polisiye önlemlere ihtiyacımız var. Bu ihtiyaçlar şu an tasarı halinde bulunan Sporda Şiddet Yasası'nın bir an önce yasalaşmasından başlıyor, taraftarları ayırmak için ilkel çitler yerine doğru dürüst bariyerler kullanmaya kadar uzanıyor. Zira inanıyorum ki ülkemizde gereki yasal düzenlemeler geçerli olsa ve dün stat çevresinde, iki takım taraftarlarının yedi buçuk yıldır bir araya gelmedikleri düşünülüp gerekli önlemler alınsaydı bugün burada Dolmabahçe Caddesi’ndeki meydan muharebesini değil, sahadaki futbol mücadelesini tartışıyor olurduk.

Sonuçta futbol bir bütün ve önünde taraftarlar birbirlerini bıçaklarken Avrupa standartlarında tesis ve statlara sahip olmamızın hiçbir anlamı yok! Eğer futbolumuzun günlük başarılar yerine gerçekten kalkınmasını istiyorsak aynı pozisyonları tekrar tekrar tartışmak için harcadığımız zaman kadar dün yaşanan vahşet olaylarını önlemek için de kafa yormalıyız. Yalnız taraftarlar nezlinde bu uğraşların yeni kavgalara neden olmaması için uyulması gereken altın bir kural var: kimse karşı tarafı suçlamayacak ve kendi üzerine düşeni yapacak!

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..