Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

İnönü'de sessiz gece

 

BEŞİKTAŞ-GALATASARAY:(0-0
 
İnönü'de beklenen olmadı ve özellikle Beşiktaş'ın gol pozisyonlarında çok cömert davrandığı maç golsüz eşitlikle sona erdi.Ve yine Fatih Terim'e İnönü'de kazanmak nasip olmadı! Özellikle Galatasaray bu sahada çok zorlanıyor ve son galibiyetini de 2006 yılında 33.hafta mücadelesinde 2-1 kazanarak elde etmişti.Bu bakımdan bakıldığında ve ilk yarıda Beşiktaş'ın 2 topunun da direkten döndüğünü hesaba katarsak karlı çıkan hiç şüphesiz Terim'in Galatasaray'ı dersek yanılmayız.Ayrıca ilk geldiği günlerde yoğun eleştirilere hedef olan Uruguaylı kaleci Muslera alınan bir puanda başroldeydi ve kendisini eleştirenlere en güzel cevabı verdi fazlasıyla.Zaten maç sonunda Beşiktaş teknik direktörü Carvahal'ın ''duvar'ı geçemedik'' açıklaması Muslera'yı gecenin kahramanı yapmaya yetmişti...
 
Gerçekten de İnönü'de her şey vardı gol dışında! Beşiktaş orta alanında Ernst-Veli-Aurelio üçlüsünün etkili oyunu ve baskısı Sarı-Kırmızılıların ileri çıkmasına izin vermedi.Engin Baytar ve Ayhan top tutmakta ve ayağa pas yapmakta epey zorlanınca özellikle ilk yarıda oyunun kontrolü Beşiktaş'ta idi.Nitekim 23.dakikada soldan gelişen ani atakta Quaresma savunmanın arkasına çok iyi sarktı ve vuruşu da bir o kadar güzeldi;Muslera bu vuruşa aynı güzellikle yanıt veriyordu.Muslera'dan dönen topu da Almeida direğe nişanlıyordu ve maçı izlerken herkes bu maç böyle bitmez diyordu en azından! 31.dakikada da Simao'nun bu kez kaleyi cepheden gören ceza yayından çektiği şut ta  yine direğe takılıyordu.İlk yarım saatte oyunun hakimiyetini Beşiktaş'a bırakan cimbomun bu bölümde tek tehlikesi maç başında Kazım Kazım'ın sağdan yaptığı ortaya maçın hemen başında dokunamayan Elmander'in pozisyonuydu.Onun dışında Galatasaray orta alanı bile geçemiyordu ilk yarım saatlik bölümde.Ayrıca Türk futbolu genç bir oyuncu daha kazandı.Terim'in böyle bir zorlu maçta kendisine verdiği görevi fazlasıyla(sağlı sollu gelişenn Beşiktaş ataklarını çok iyi savuşturdu,hatasız oynadı) yerine getirdi Semih Kaya.Alkışlar Semih'e...
 
İkinci yarıya Galatasaray'da etkisiz Ayhan'ın yerine Sabri Sarıoğlu dahil oldu.Ancak o da sadece 10 dakika sahada kalabildi ,sakatlandı ve yerini Riera'ya bıraktı.Nitekim Galatasaray maçta en ciddi tehlikesini bu dakikalarda soldan Hakan Balta'nın  ortaladığı topta ceza alanı içinde topa müdahale edemeyen Elmander'den dönen topla, savunmanın ve kalecinin demarke olduğu pozisyonda buluşan Kazım Kazım'ın yarattığı tehlikeydi.Kazım biraz daha ustaca bir vuruş yapabilse  belki  de Sarı-kırmızılılara galibiyeti getirren isim olabilirdi.Ayrıca Galatasaray'ın yıldız ismi Melo çok pasif kaldı oyunda ve ileriye takımını atağa  bir türlü kaldıramadı.Bunu gören Terim çok akıllı bir taktikle ve tam zamanında bu oyuncunun yerine risk de alarak(forveti ikileyerek) Baros'u soktu 65.dakikada.Beşiktaş'ta ise oyuna 59.dakikada Veli Kavlak'ın yerine dahil olan Necip Uysal'ın tıpkı Sabri gibi sakatlanarak yerini 67.dakikada Mustafa Pektemek'e bırakması gecenin diğer bir talihsiz anıydı.Ve şüphesiz en çok tartışılan pozisyon Beşiktaş'ın Almeida ile attığı gole gelirsek burada hakem Cüneyt Çakırr yerinde bir karar vererek  ceza yayında hava topuna yükselen Ujfalusi'ye arkadan Mustafa Pektemek'in yükselirken  yapmış olduğu darbesini iyi tespit etti ve Almeida topa vurduğunda zaten düdüğünü de çalmıştı.Eğer o müdahale olmasaydı Ujfalusi en azından Almeida'nın önünü kapatarak vuruşuna engel olabilecek bir konumdaydı ve karar son derece doğruydu...
 
 
 
Ve gecenin belki de en anlamlı nüansını  Beşiktaş'lı taraftar topluluğu Çarşı yaşattı hepimize.Her zaman örnek alınacak  eylemlere imza atan Çarşı grubu 65.dakikada soyunarak Van'daki halkımıza( depremzedelere) biz üşümüyoruz ,sizinle beraberiz ,sizinle aynı kaderi paylaşıyoruz mesajını çok güzel verdiler gerçekten.Ve açtıkları o güneş pankartı da umudunu kaybetmeyen insanların da  olması gerektiğini ve dayanışmayı  vurguluyordu.Gecenin en anlamlı hareketi buydu aslında verilen o ince mesaj Doğu'daki bizim insanlarımızın yüreğine işliyordu.Elbet bir gün güneş doğacak  ve elbet acılar unutulacak ama önemli olan acının yaşandığı yerin insanlarının acılarının da paylaşılması değil midir?Acıyı paylaşmak ayrıca  yapılan yardımların  siyasi malzemeye dönüştürülmesine  de duyulan tepki  olmalıdır aynı zamanda.Van'da yaşanan deprem sonrası hayatını kaybeden Japon doktor Miyazaki de unutulmadı, saygıyla anıldı.Bravo Çarşı! Bravo Sana!
 
Yorum:Erdem Dinseven
 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..