Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '13

 
Kategori
İlişkiler
 

İnsan; dostunu, düşmanını 9 aylıkken ayırmaya başlıyormuş.

İnsan; dostunu, düşmanını 9 aylıkken ayırmaya başlıyormuş.
 

Sen hangi düşmanına kızdın? Söyle bakayım, gergin bebek!


Evet, evet... Başlığı okuyunca, siz de çok şaşırdınız; değil mi? Haberi bir gazetede ilk okuduğumda, benim de şaşırdığım gibi... İnsan, daha 9 aylıkken, dostunu, düşmanını ayırmaya başlıyomuş. Adı insan olan canlı, ne muhteşem bir oganizasyon değil mi?

Kanada'da Biritish Columbia Üniversitesi psikoloji bölümünden Profesör Kiley Hamlin başkanlığında yapılan bir araştırmada, bebeğin, 9.aydan itibaren, dostunu, düşmanını ayırmaya başladığı saptanmış.

Henüz 9 aylık bir bebekken bile dostuyla düşmanını ayırabilen insanoğlunun, asıl sezgi gücü, bilinçaltı tohumlarının ilk kez atılmaya başladığı, ana rahminde başlıyor olmalı...

Bir insanı ilk gördüğümüzde, zorda, psikolojik baskı altında kaldığımızda ister istemez dost ya da düşman diye ayırmamız; genlerimize kadar işlemiş; hiç şüphesiz ki.

Belki de sırf bu yüzdendir; insanlığın kendini koruma kaygısıyla, durmak, dinlenmek bilmeden saldırıp durması... Belki de tam da buradan kaynaklanır; " En iyi savunma, saldırıdır. "  anlayışı... Kaderin insafını beklemek istemeyen insanoğlu, belki de bu yüzden beklemek yerine hep saldırmayı tercih eder.

 İnsanlığı derinden etkileyen neredeyse bütün liderlerin, saldıgan mizaçlı olması; belki de taaa yaradılıştan, dost - düşman ayırımına alıştırılmamızın hatta belki de, şatlandırılmamızın bir sonucudur . Kim bilir?

Bu saldırganlık duygusu, en sağlam  dostlarımıza bile, zaman zaman " Dost musun, düşman mı? " türünden anlamsız sorular sormamıza da neden olur.

Kendini her yanlız hissettiğinde, asosyol olma korkusu her içini kapladığında, sosyal güç dengeleri her yer değiştirdiğinde,  herkesi dost - düşman ayrımına tabi tutmak, insanın; sosyal kişiliğinden çok, bu dünyaya gelmeden önce zihnine kodlanan bilinçaltı şatlanmışlıklarımızdan kaynaklanmış olabilir mi?

Sosyal yaşamda, kariyerimizde, hatta bazen kendi aile bireylerimiz arasında bile dost - düşman ayırımı yapmamız, her ne kadar bilimsel verilere göre yaşamımızın 9.ayında başlıyorsa da, asıl sorun, bizim dışımızda gelişen, istem dışı durum, davranış ve kozmik unsurlardan kaynaklanıyor olsa gerek.

Her ne hal olursa olsun, sosyal yaşamının temelini insan ilişkileri oluşturan birey, kendi yaşam yolunun en doğru kişisel ve sosyal yaklaşımlarını geliştimek zorundadır bence.

Farkında olmadan yaptığı davranışlarının nedenleri her gün biraz daha aydınlanan insanoğlu, dilerim öyle bir gün gelir ki, daha bir yaşını doldumadan yapmaya başladığı dost - düşman ayıımını, bir daha geri dönmemek üzere yeryüzü tarihinin tozlu sayfalaına gömer.

Aksi takdirde, belki de ana rahminde başladığımız dost - düşman ayırımı, gün gelecek, aklın, hayalin alamayacağı bedeller ödetecek Ademoğlunun, kim bilr hangi varislerine...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..