Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '13

 
Kategori
İlişkiler
 

İnsan, sevdiğine her istediğini söyleyebilir mi?

İnsan, sevdiğine her istediğini söyleyebilir mi?
 

Adam şefkatle öperken kadını; o, bırakmak istiyordur belki adamı.Sen kadın ol, gel bunu adama söyle şimdi!


İnsan, sevdiğine her zaman, her istediğini söyleyebilir mi? Hiç sanmam.

Belki de bazen, herkese açıkça söyleyebileceklerini bile sevgilisine söyleyemeyebilir insan... Onu üzmekten çekinir. Bazen de kaybetmekten korkar. Önemsenmemek korkusu sarar yüreği aniden; bazen... Aşkının onu kale almayacağından korkan; kendiliğinden işleyen bir otosansürü uygulayabilir kendine, yüreğine; hem de hiç istemeden...

İnsan, sevdiğine her istediğini, her zaman söyleyebilir mi? Olur mu öyle şey hiç?

Adam, kadın, sevdiği her an yanında kalsın, onunla olsun istese de, hayat, buna her zaman izin verir mi? İnsan, her istediğini, her zaman yapabilir mi?

Lafta " Beni herkesten çok sev! " demek kolaydır da... Ademoğlu, bir yabancıyı anasından, babasından çok sevebilir mi? Babadan belki... Ama şu dünyada kim anadan çok sevilebilir ki?

Hayvanları hiç sevmeyen, hatta belki de onlardan nefret eden bir adam, hayvansever bir kadını severse, o kadını hayvanlardan ayırabilir mi? Futboldan hiç hazzetmeyen bir kadın, sırf onu sevdiği için, ölümüne futbol fanatiği olan bir adamı, yüreğindeki futbol sevgisinden koparabilir mi? Bunu ondan isteyebilir mi? Böyle durumlarda, ikili için en hayırlı olan, bir orta yol aramaktır belki...

Aşık olduğun kadına ya da adama, en sevdiği arkadaşından vazgeçmesini söylemek, öyle kolay mı?

Kendi hayatını bile bile bitirecek kadar ağır bir sigara tiryakisine, alkol bağımlılığı tavan yapmış; amma velakin, yüreğin esiri olduğu kişiye: " Ya alkol ya ben! Ya sigarayı ya beni bırakırsın! " restini çekmek, genellikle resti çekenin bırakılması sonucunu doğurur. Çünkü tehdit edilen, şarta bağlanmış bir aşkı, gerçek, sıcak, samimi bulmaz çoğu zaman... Dolaylı olarak da olsa, aşağılanmak, her Allah kulunun zoruna gider çünkü.

Buz dağları kadar soğuk bir kadına, sırılsıklam aşık olan, ateşli bir adam, her gece sarılmak, öpmek istediği kadını kaybetmekten korkuyorsa, onunla sevişmek istemek yerine, yutkunup duruyorsa çoğu zaman... Her yutkunma, farklı bir ayrılma nedeni olur sonraları...

En zoru da, alıngan bir sevgiliye sahip olmaktır. " Gözünün üstünde kaşın var. " desen, alınan bir Ademoğlu, nasıl da yorar insanın zihnini, yüreğini; değil mi? Allah, Alıngan sevgiliyi, bizlerden ırak eylesin! Amiiiin...

Velhasılı kelam, çok kolaymış gibi gözüküyorsa da gözümüze... Her istediğini, her zaman söyleyemez; sevdiğine insan... Doğru yer ve doğru zamanı bulmak, söylenecek olandan çok daha önemli hale gelir bazen... Çünkü işin içinde, aşkını kaybetme ihtimali de var!

En iyisi, kimseyi sevmemek mi ne! Yoksa sevgili, dil serbest, düşünce özgür!. Varsa sevgili, dil boğum boğum, yürek hep pür telaşta, zihin hep tek taraflı çalışır. O da, sevmek, zinhar üzmemek...

Amaaan! Benim ki de laf işte! Bekara karı boşamak kolay nasıl olsa! Marifet, her istediğni söyleyebileceğin sevgiliyi bulabilmek, korkmadan ve pazarlık yapmadan sevebilmek. Sevgilinin başka türlüsü, kimin, ne işine yarar ki? Sevgili dediğin, karşılıksız sevecek. Eli kulağında, yüreği pazarlıkta değil...

Haksız mıyım?

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..