Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '07

 
Kategori
Ev / Bahçe
 

İnsanlar Büyüdükçe Hayalleri Küçülür mü?

İnsanlar  Büyüdükçe Hayalleri Küçülür mü?
 

Bahçemizin Duvarları


Bir arkadaşım blog yazısında şöyle bir soru sormuştu bize: "Bir resim çizin desem, nasıl bir resim çizerdiniz? " Ben de elime kağıdı,kalemi almadan sözcüklerle çizdim resmimi. Kağıdın tam ortasında tek katlı bahçeli bir ev, bahçede rengarenk çiçekler, büyük bir ağaç ve altında masa, etrafında sandalyeler. Evin önünde yatan bir kedi veya köpek. Havada uçan kuşlar ve gülümseyen güneş. Ve oynayan çocuklar... diye.

Arkadaşın benim resime yazdığı yorum çok güzeldi: "Aile bütünlüğüne önem veriyorsun, " demişti. Bizlerin çizdiği resimleri kendince yorumladı, kahve falı bakar gibi. Herkesin kafasındaki resim başkaydı; Deniz özlemi çekenler, deniz resmi çizmiş, kayıklar, martılar. Huzur arayanlar, parkta bankta oturan insanları çizmiş. Kimisi de araba.

Resim deyince aklıma geldi. Bizim sitemizin bahçe duvarları oldukça geniş ve uzun. Ben "Çin Seddi" diyorum. Site yönetimi bahçe duvarları için ucuz ve dayanıklı formüller ararken, aklıma bir fikir geldi.

"Çocuklarımız hayallerini çizsinler," dedim. Çocuklarda, belki de velilerde öyle bir heves olmayınca bir resim öğretmenine boyatmaya karar verildi. İlk başlarda güzel konulu resimler, masal kahramanları, deniz manzarası, Nasrettin Hoca ve değişik çizgi karakterler yapılarak boyandı duvarlar. Bizim tarafa doğru yaklaştıkça boyalar azaldı, öğretmen yoruldu, havalar ısındı, konu ve kahraman da kalmadı...

Gelişi güzel boyanıyordu duvarlar. Hiç içime sinmedi. Baktım ki olmayacak. "Kendi duvarımı kendim boyarım" kampanyası başlattım hemen. Hatta ilk başlarda mutaasıp komşulardan tepki alırım , endişesi taşıyordum, ama farklı bir resim olsun istiyordum. Çünkü balkonumun tam karşısıydı ve sürekli göreceğim bir yerdi. Kafamda belirlediğim figürleri duvara yerleştirdim. Boyalar da kurumaya başlamıştı hava sıcak olduğu için ve azalmıştı.

Elimizdeki imkanlarla ancak bu kadar olabildi. Hatta bazı komşular, parayla öğretmen bulmaya ne gerek vardı, bak siz ne güzel çiziyormuşsunuz, dediler. Başta benim amacım da oydu zaten..Kendi bahçemiz, kendi duvarlarımız, kendi hayallerimizi kendimiz çizelim, dedim. Kendi seyredeceğimiz resme kendimiz karar verelim. Diğerleri yapmasa da ben yaptım.  "İlham Perileri" bahçemizin duvarlarını süslüyor şimdi.

Ve aldığımız, duyduğumuz tepkiler hep olumluydu.Üst kattaki komşulara gelen yaşlı bir hacı amca; bu resmi çizen ressamla (!) tanışmak isterim, demiş. Eşimle çok gülmüştük buna...

Biz "günah" diye nitelendireceğini düşünürken, ustelik perikızları..

Ben de güzel resim çizerim, demiş.

İşte güzel bir örnek, bakın önyargılarımız bizi nasıl yanıltıyor (!) İnsanları ucuz şeylerle nasıl yargılıyoruz, hiç tanımadan, iç dünyasını karakterini bilmeden.

Güzelin ve estetiğin dili ortak: Dini, rengi, kimliği, statüsü, cinsiyeti ne olursa olsun !..

"İnsanlar büyüdükçe hayalleri küçülür, " diyordu "Babam ve Oğlum" filminde. Bence hayaller hep olmalı, hem de küçülmeden.


Esenlikler dilerim!..

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..