Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '20

 
Kategori
Güncel
 

İNSAN ÇOK ŞEY VE HİÇBİR ŞEY

Gözle göremediğimiz, minnacıktan da milyon kere küçük bir şey, insanoğluna dersini verdi… “Sen de kimsin, haddini bil bakayım” dedirtti. “Doğanın hâkimi sanıyordun kendini, gel gör bakalım kimmişsin?” diye sorgulattı.

Evet, insanoğlu bu dünya için çok şeydir ama aynı zamanda hiçbir şeydir.

Açgözlü olduğumuz doğrudur, paraya taptığımız doğrudur, doğayı takmadığımız da doğrudur. Ağaçlara, ormana, maviye zulüm bizde… E onlara yapılan zulüm hayvanlara da dolaylı zulüm demek zaten. Ve tüm bunlara yapılan zulüm, bir bumerang misali dönüyor bize. Daha az kaliteli hava soluyoruz, kıtlık ve susuzluk tehlikemiz var vesaire vesaire…

Yolcusun, yolda adil davran!

Yolcusun, bunu bil de davran!

Toplum bu demek

Koronavirüs dolayısıyla özveriyle çalışan çok insan var. En başında sağlıkçılar tabii ancak sadece doktorlar değil; hemşireler, o hastaneyi temizleyen temizlikçiler, çay servisi yapanlar, servis şoförleri…

Ama ayrıca, birkaç kat daha fazla çalışmak zorunda kalan, kısa çalışma ödenekleri, ücretsiz izin ödeneği ve daha birçok ayrıntı üzerinde çalışmak zorunda kalıp iş yük artan muhasebeciler,

Bizler mutlu olalım diye gönderilerimizi evimize getiren kargo işçileri,

Evde iş yükü artan ama sızlanmayan kadınlarımız…

Hayat tarzı tamamen değişen ama darlanmayan erkeklerimiz

Sokağa çıkamayan ama korunmasına özen gösteriliyor olmasını takdir eden yaşlılarımız,

Parka gidemeyen ama bunu anlayışla karşılayan yavrularımız.

Çöplerimizi alan ve bize her şey yolunda mesajı veren çöpçülerimiz…

 

Ol, demişti Adem’e, nefesler bahşetmişti

Kıymetini bilmeyen yok olup gidecekti.

Kıymetini bilenler hoş bir seda kaldılar

Defterler kapanırken melekler ağladılar…

Velhasıl, toplum olabilmek işte bu demek. En başından en sonuna bir bütünün parçalarıyız hepimiz. Hepimiz çok kıymetliyiz. Sen, kıymetlisin… Birimiz eksik olsa, dönmez bu çark. Birimiz bir “of” edip de gevşese, hepimiz düşeriz.

 

Dünya bu demek

Toplum bu demekse, dünya da aynı şeydir. İnsanıyla, bitkisiyle, suyuyla, göğüyle, hayvanıyla bir bütünüz bu kürenin içinde. Bağlıyız birbirimize. Akledebiliyor olmamız, üstünlüğümüzü kanıtlamaktan ziyade, sorumluluğumuzu arttırır diğerlerine karşı.

 

Daha beter olabilir

Corona, şeytanî bir insan aklının ürünü mü, yoksa kötü insanlığımızın doğal bir sonucu mu tartışmaları bir yana, anlamamız gereken şey, başımıza daha beterinin de gelebileceği. Bizi bir şekilde yataklarımızda öldüren ya da zorlu bir süreç yaşatan bu virüsten daha korkunçları da çıkabilir karşımıza… Korku filmlerinde gördüğümüz o zombilere çevirip bizi, başkalarına da zarar verdirebilir mesela bize… Artık her şeye inanırım; doğrusu hiç de saçma gelmiyor bana. Ya size?

Şeytan nefessiz kaldı gördüğü kötülükten,

Zevkten dört köşe oldu, kalfanın ettiğinden…

Tüm bu gerçekleri belleğimize not edip geleceğin dünyasını daha sağlam şekillendirebilmek için, birbirimizi –ilerideki zor günlerimizi ve muhtaçlıklarımızı da düşünerek- daha çok sevmeye çaba göstermemiz gerek. Bu mikro düzeyde aileden başlayarak, toplum geneline yayılmalı.

Ama aynı anlayış, ülkelerarası ilişkiler için de geçerli olmalı.

Din, dil, ırk vesaire her tür ayrımın ötesinde insan olmak gerçeğinde birleşebilmeli ellerimiz.

Biz insanlar ne kadar iyiye evrilebilirsek, zaten çok güzel olan dünyamız daha da güzelleşecek…

Olduk, geldik dünyaya daha çok olmak için…

Demiştim ya, akledebilme özelliği olan biziz. Dolayısıyla sorumluluk bizim. 

 

Kalın sevgiyle ve sağlıcakla.

 

 
Toplam blog
: 230
: 1315
Kayıt tarihi
: 26.08.12
 
 

Doğum yeri: Berlin Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu (Bölüm ve fakül..