Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

İnsan eşek olmaya görsün…

İnsan eşek olmaya görsün…
 

Bir malınızı satıyorsunuz, diyelim… Pazarladığınız mal karşılığında aldığınız şey [örneğin para, ] sizin için sattığınız maldan daha değerli bir noktaya ulaşmış ise… - Sattım gitti, dersiniz… Hayırlı olsun! Alıcı, aldığının hayrını görsün. Size [diyelim ki para], alıcıya da, satın altığı meta… Hayırlı olsun! Demek ki, bir alım satımın gerçekleşebilmesi için, sizin sattığınız şeyi gözden çıkartmanız lazım… Ne karşılığında?.. Tabii ki, bir şeyler karşılığında. Bu bir şeyler, para olabilir, makam olabilir, bir diğer mal olabilir. - Peki, dini istismar ederek siyaset yapanlar ne satarlar?.. - Kaça satarlar? - Kime ve nasıl satarlar? Demokrasiyi, kendi amaçlarına ulaşmak için bir araç olarak kullananların oluşturdukları bir “piyasa”dır bu… Bu piyasanın ticari metaı, kültür düzeyi düşük saf insanların dini inançlarıdır. Ticaretin “dükkânı” bu işle iştigal eden siyasi parti binalarıdır. Açık Pazar ekonomisidir geçerli sistem. Alıcını bul ya da yarat… Ve sat, satabildiğin kadar! Ortaçağ’da cennetin anahtarlarını pazarlayan bezirgân din adamı, çağdaş demokrasilerde medyayı bir eline, devlet gücünü diğer eline almış ve sürdürdüğü çıkar esaslı politikalarını ise, din kalkanı ile gözlerden ırak tutma yöntemini benimsemiştir… Evet… Her yol Roma’ya çıkmaktadır. Her politika, her söylem, her entrika halkın kandırılmasına ve dinsel inançların istismarına yönelmektedir. Halk cahil kalacaktır ki, kolayca kandırılabilsin… Halk bilgisiz kılınacaktır ki, her külü rahatça yutabilsin. Ve halk yoksul olacaktır ki, önüne atılan her yemi bir solukta yutabilsin!.. Odun satıcısının odana ihtiyacı yoktur. İhtiyacı olmadığı için odununu satmakta ve asıl gereksinim duyduğu şeyi, yani parayı ele geçirmeye çalışmaktadır. Her türlü satışta temel esas budur. Din satarak siyaset yapan politika bezirganı da aynıdır, tıpkısının bir diğer benzeridir!.. Din istismarı yaparak, din satarak “yolunu bulan” bir kişinin inançlı bir insan olması mümkün değildir!.. Gerçekten inançlı olan kişi, insanların inançlarını istismar etmeyi beceremez… İnancı uğruna hayatını verebilen bir insanın içtenliği ile, inancı bir meta olarak gören ve onu, “rayiç bedel” üzerinden pazarlayabilen bir diğer kişinin insanlık dışı tutumu, birbiri ile kıyaslanamayacak ölçüde farklı nitelikler taşımaktadır. İnanç satarak yolunu bulan bu türden kişiler, tarihin her devrinde ve her toplumda var olmuştur. Yapılacak şey, siyaset bezirgânının satışına gelmemek, pazarlamaya çalıştığı ”emtia”nın elinde kalmasını sağlamaktır… 21. yüzyılın dünyasında emperyalizmi arkasına almış bu gerici saldırıya karşı güçlü bir savunma kalkanı oluşturmayı beceremiyorsak… Yapacak bir şey yoktur. Çünkü bilindiği gibi; - İnsan eşek olmaya görsün, semer vuran çok olur!..

http://www.soruyusormak.com/ http://www.dnm-ler.com/
 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..