Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '08

 
Kategori
Özel Günler
 

İnsan Hakları Günü'nde haklarımızın farkında mıyız?

İnsan Hakları Günü'nde haklarımızın farkında mıyız?
 

Hangi insan hakları?


En güvenli toplum, insan hak ve özgürlüklerinin en geniş olduğu toplumdur.

10 Aralık İnsan Hakları Günü...Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul günüdür (10 Aralık 1948).

Dünya insanlığının toplumsal mücadelesi sonucu çıktığı ifade edilen “Evrensel bildirge” nin ilanının üzerinden tam 60 yıl geçmiş. Bu 60 yıl içerisinde insan hakları konusunda ne kadar yol alındı diye sormak bile abesle iştigal. Halen dünyanın bir çok yerinde insan hakları ayaklar altındadır.

Dünyada acaba kaç kişi insan hakları evrensel bildirgesinden haberdar? Birleşmiş Milletler, hazırlamış olduğu evrensel bildirgenin ne kadar arkasında? Dünya coğrafyasında ayak basmadık yer bırakmayan, ayak bastığı her yerde insan haklarından eser bırakmayan ABD ‘nin adeta yan kuruluşu gibi çalışan Birleşmiş Milletler, dünyadaki insan hakları ihlallerini engellemede ne kadar etkin?

İnsana, hele hele de "kadına, çocuğa, yoksula, yoksuna, farklıya, güçsüze" yönelik kötülüklerin kol gezdiği bir dünyada halen insan haklarının varlığından söz edilebilir mi?

Dünyada tüm gelişmelere ve erişilen olanaklara karşın kapkaranlık bir çağ yaşıyoruz…sistematik ve planlı insan hakları ihlallerinin önüne geçilemediği kapkaranlık bir çağ bu.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne ilk imza atan ülkelerden biri olan Türkiye’de ise halen insani haklarımızın ne olduğunun farkında olmadığımızdan, ihlal edilen hakkımızı savunma bilincine bile sahip değiliz. Onca insan hakları savunucularına, derneklere, sivil toplum kuruluşlarına rağmen Türkiye, insan hakları ihlallerinde dünyada ön sıralarda yer alıyor.

Yaşama hakkımız…2002 de ölüm cezasının kaldırılmış olmasına rağmen, güvenlik güçlerinin yasadışı keyfi infazları ve işkenceyle ölümler sürüyor.

Kişi özgürlüğü ve güvenliğimiz…Polisin keyfi biçimde kimlik sorması, üst araması yapması, keyfi gözaltı uygulamaları ve polise herkesi gerekçe göstermeksizin arama uygulamaları devam ediyor.

İfade özgürlüğü…Herhangi bir konuda görüş açıklamama, o konuda ifadede bulunmama, suçlama konusu yapılabiliyor.

Adil yargılama: Yargı, insan hakları alanında genellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları doğrultusunda karar vermiyor.Yargılama süreçlerinde etkin soruşturma yürütülemiyor. İnsan haklarının korunması yerine devlet çıkarı, güvenliği anlayışı öne çıkıyor.

Cezaevleri...Tecrit sürüyor. Bunu hafifletecek genelge uygulanmıyor. İşkence şikayetleri sürüyor. Sivil denetim gerçekleştirilemiyor.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü...Polis barışçıl gösterilere müdahale ediyor, aşırı güç kullanıyor. Irkçı milliyetçi saldırılarsa "gösteri hakkı" kapsamında değerlendiriliyor, haklarında işlem yapılmıyor, korunuyor.

Laiklik, dini özgürlükler...Diyanet İşleri'nin varlığı, zorunlu din dersi, kılık kıyafet zorunlulukları sorun olmaya devam ediyor.

En güvenli toplum, insan hak ve özgürlüklerinin en geniş olduğu toplumdur. En güvenliksiz toplum ise, hakları güvenlik gerekçesiyle kısıtlanan, insanlar için her geçen gün bir hapishaneye dönüşen korku toplumudur.

İnsani haklarımızdan farkında olmadan ve korkuyla yaşanılan bir hayat, ne kadar güvenlikli olursa olsun yaşanmaya değmeyecektir.

60 yıl sonra, insanca yaşamanın herkesin hakkı olduğuna inananların "insan hakları günü" kutlu olsun!

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
http://www.unhchr.ch/udhr/lang/trk.htm

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..