Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '16

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İnsan neden yazar?

Yazılarınızı okuduktan sonra yıllarca tırtıl olarak kalmak isteyenler  kelebek olup uçmak isteyecek; değişmemenin bize ne kazandırıp, ne kaybettirdiğini anlayacak bazılarımız..

Yazılarınızı okuyan bazıları, şimdiye kadar  bir taşla iki kuş vurduğunu zannederken küçük çıkarlar uğrunda çevrelerindeki insanlara kuş kadar bile değer vermedikleri için insanlıktan çıktıklarını anlayacaklar..

Yazanlar yazdıkça, okuyanlar okudukça kendilerine, içlerindeki insana ve insanlığa ulaşacaklar;

Yazmak insan olmanın farklı bir göstergesidir. Yazıyoruz, okuyoruz, ağlıyoruz, sızlanıyoruz, söylüyoruz, söyleniyoruz, şikayet ediyoruz, cevap veriyoruz, dinliyoruz, seyrediyoruz. Neden mi? İnsan olduğumuzdan. Ama hep birlikte yaptığımız zaman daha da anlam kazanan bir değer var: Paylaşmak?

 “insanların kaçı bizi saatlerce dinler? Hadi dinledi diyelim. Ne zamana kadar dinler? Kendimiz kendimizle her zaman sohbet edebiliriz ama yazarak karşımızdakilerle konuşmak daha kalıcı ve tatmin edici değil mi?

Böylece,  başkalarının sizleri okuması, görmesi, duyması heyecan verici üstelik.

Yazıyorsunuz; Bileşik kaplar gibi içiniz kabardıkça siz de içinizi döküyorsunuz karşınızdakine, yüreğine, ortalık yere.. Açık büfe gibi... Kimilerinin sıkıntısını yazacak,  yayacak, herkesin o acıyla yoğrulmasını, o histen etkilenmesini isteyeceksiniz.

Kimi zaman gönül ateşinizde pişirdiklerinizle insanlığa “ruhta mangal partisi” verecek; kimi zaman, “Onun boyasından daha güzel boya mı olur” deyip kalemlerinizle dünyayı en güzel renklerle boyayacaksınız, eminim.

Bazen uçuk mizahların içinden kömür karası mizahlar çıkacak yazdıklarınızdan.., 

San’atın her alanı gibi bu mecra da doğurgan ana gibi, ikiz, üçüz, nur topu gibi evlatları oluyor insanın, yazdıkça, defalarca okuduğu.

Bazen bir kelime bir duygu  diğerini doğuracak, doyuracak,  dolduracak; bir cümle ilham verecek,  nara attıracak; ağlatacak da kimi zaman..

Allah ilk mesajların, ayetlerin yazarıdır. Öyle ise  yazarların yanında olmak, onları sevmek, onlardan beslenmek insanlık görevimiz..

Birileri sürekli okumak birileri de sürekli yazmak zorundadır, çünkü söylenecek çok şey var. Bazen doğrudan bazen kelimelerin gölgelerine gizleyip;

Anlatmadan yaşayamaz insan.

İçimizde biriken lavları yazarak özgürce küle dönüştürürüz. Çünkü yazmak özgürlüktür. Başka bir boyuta geçmek gibidir yazmak..

Faulkner "yazmak insan kalbini yüceltmek"dir. Yazmak insanlığa birşeyler verebilmenin sancısını dindirir kimi kez.

 Hele de sizin yazdıklarınız gönüllere nur akıtma kanalı olacak.

“Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçekleri söyleyebilmek devrimci bir eylemdir.” George Orwell

Yazdıklarınız, mazlumların yaralarını serinleten merhemlere benzeyecek, dostlara, kardeşlere gönderilen mektuplar gibi yürek ferahlatacak, insanlara yalnız olmadıklarını hatırlatacak…

Yazdıklarınız biz okuyucuları ‘geçici olarak zamandan çekip alacak, sonra daha iyi bir insan olarak geri verecek inşallah.

 

 

 

 
Toplam blog
: 15
: 1265
Kayıt tarihi
: 15.12.09
 
 

1955 yılında Trabzon'da harika bir ailede büyüdüm, değerlerimi buradan aldım. Ne zaman bir kitabe..