Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '12

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

İnsan Odaklı Belediyecilik ve Kütahya

İnsan Odaklı Belediyecilik ve Kütahya
 

şehir, tertip, düzen, yeşil, huzur,


Belediyeler insanların ihtiyaçlarını karşılamada, bireysel veya toplum olarak yaşadıkları yerde güvenli, huzurlu, mutlu, rahat bir şekilde yaşamalarında en önemli sorumluluğa sahip kuruluşların başında geliyor. Yasal olarak çıkarılmış düzenlemeler belediyelerin çalışma şeklini büyük oranda belirlemiş olmakla birlikte yasal metinlerde geçen düzenlemelerin, açıklamaların gerçeğe her zaman olduğu gibi yansıdığını söylemek zor. Belediye kanunu ülkedeki tüm belediyeler için aynı düzenlemeleri getirdiği halde aynı yasal düzenlemeye tabi olan bazı belediyelerde vatandaş önemli sorunlarla yüz yüze kalırken bazı belediyelerde büyük bir rahatlığa kavuşabiliyorlar. Demek ki belediyelerin çalışmaları çıkarılan yasal düzenlemelere bağlı bir durum değil. Belediye organları ile, sahip olduğu insan ve makine imkanları ile, yönetici ve diğer personeli ile sadece kurumsal bir yapı değil. Belediyenin insan unsuru özellikle de yönetim anlayışı topluma, bireylere yasal düzenlemelerin çok ilerisinde bir takım imkanları sunabilirken duruma göre insanların ve toplumun hayatını zora da sokabiliyor. Bir başka deyişle belediyelerde yer alan insan unsurunun bireylere ve topluma bakışıyla belediye hizmetleri de doğrudan birebir ilişkili. İnsanların hayatlarını kolaylaştırma anlayışını ön plana alan bir belediyede kurum olarak belediyenin sahip olduğu her tür insan ve maddi kaynaklar bu amaca hizmet edecek şekilde işe koşuluyor. İnsana saygıyı önceleyen bir belediyede imar planları, yerleşim planları, ulaşım planları başta olmak üzere her tür planlama çalışması buna göre şekilleniyor. İnsana saygıyı önceleyen bir belediyede insanların, toplumun yaşadığı sorunlar, dile getirdiği sorunlar anında çözülmesi gereken hususlar olarak görülüyor. İnsana saygıyı önceleyen bir belediyede her tür düzenleme bireye, topluma hizmet ölçütüne göre yapılıyor.

Kütahya Belediyesini de bu çerçevede ele alıp incelediğimizde belediyecilik anlamında Kütahya ilinde daha atılması gereken çok adımların olduğunu görmekteyiz. 

Şehir içinde araçların ve yayaların kullandığı yollar, kaldırımlar konusunda bir çok adımın atılması gerekiyor. Kaldırımsız bir yolun görüntüsü bir tarafa bu yolları kullanan insanların durumlarını görmek için fazla bir çabaya gerek yoktur. Ana caddeler dışında kaldırım ihtiyacı olan alanların varlığını dikkate almak gerekiyor. Sadece şehrin merkezi yerlerindeki caddelerdeki kaldırımları dikkate almak yerine şehrin her köşesinde kaldırıma ihtiyacı olan yerlerin tek tek elden geçirilip düzenlenmesi gerekiyor. Yolu genişletip asfalt dökmekle yol araçlar için kullanılabilir hale getirilmiş olabilir. Ancak aynı yolu kullanan insanların durumlarının da mutlaka düşünülmesi gerekir ve asfaltı atılan yola yayalar için de bir kaldırımın yapılması gerekir. Kütahya ilinde bu şekilde kaldırımsız bir çok yol bulunmaktadır.

Şehirde yaşayan insanların güzel havalarda belediye hizmetlerinin varlığını veya yokluğunu görebilmeleri mümkün olmayabilir. Özellikle zor zamanlar diyebileceğimiz karlı ve yağmurlu havalardaki şehrin durumu insanlara belediye hizmetlerinin kalitesini göstermektedir. Belediye yöneticilerinin zor zamanlardaki durumları gözleyip bu durumun önüne geçecek önlemleri yaz döneminde yani havaların güzel olduğu zamanlarda almaları gerekiyor. Kütahya şehrinde gelip giderken kullanılan yollarda özellikle yağmurlu havalarda yaşanan sorunları görmek gerekiyor. Yağmur sularının göllendiği, biriktiği alanların dikkate alınarak düzenlemelere gidilmesi gerekiyor. Yağmurlu havalarda suların yollardan adeta sel gibi akması, çukur yerlere birikmesi hem yayaları, hem araçları, hem de şehirde yaşayan sakinleri, ev ve iş yeri sahiplerini zora sokmakta. Her yolun uygun yerine, yolların birleştiği yerlere demir mazgallar konularak suların yer altına döşenecek borular ve kanallarla yol üstünden yol altına alınması elbette mümkün olsa gerek. Yapılacak bu tür düzenlemeler sayesinde yağmurlu havalarda veya karların erimeye başladığı dönemlerde yollarda sel suları gibi suların akmasının önünü geçilebilir. Şehir içinde böyle yerlerin sayısı hiç de az değil. Şeker fabrikasının önünden TOKİ'ye giriş yapılan yer yağmur yağdığında göle dönüyor. Buraya biriken suların içinden gece veya gündüz geçen araçlar adeta gölün içinden geçiyorlar. Azerbaycan parkının hemen altındaki yol, geliş ve gidiş yönü itibariyle yağan yağmur sularının gidebileceği hiçbir yer yok. Buraya göllenen sular araçların geçişiyle birlikte yayaların üzerine her defasında adeta boca ediliyor. İnsanlar karşıdan karşıya geçerken adeta cambazlık yapıyorlar. Eskişehir yolu üzerinde demiryolunu geçtikten sonra Üstgeçidin hemen sonrasındaki Balıkesir, Tavşanlı dönüşündeki viraj her yağmur sonrası göle dönüyor. TOKİ çıkışı, sanayi girişi doğru dürüst bir kaldırım ve alt yapı olmadığı için yine yağmurlu havalarda göle dönüyor. Böylesi yerlerin sayısı şehir içinde hiç de az değil. Bu gibi yerlerin geç olmadan elden geçirilmesi gerekiyor.

Yeşil alanlar şehrin görüntüsüne katkı sağlayan en önemli unsurlardır. Belediyelerin bu gibi yerleri planlı bir şekilde çoğaltmak için çaba göstermesi gerekiyor. Belediyelerin ağaç dikilecek boş alan bırakmamak için elden gelen her çabayı göstermesi gerekiyor. Ağaç dikme zamanı okullar, askeri birlikler, hapishanelerdeki mahkumlar başta olmak üzere işsiz insanların da sonuna kadar işe koşulması gerekiyor. Kütahya orman alanları itibariyle zengin illerden birisi olarak görülüyor. Ancak mevcut orman varlığı daha çok doğal orman şeklinde. Oysa şehrin merkezinde ağaçlandırılması gereken alanlar o kadar çok ki saymakla bitmez. Ana caddelere bakıldığında kaldırımların ağaçlandırma açısından çok fakir olduğunu görmek mümkün. Menderes Caddesinde cadde ortasındaki ağaçlar dışında yol kenarındaki kaldırımlar ağaçlandırılabilir. TOKİ’nin yapılması ile birlikte büyük bir şehir alanı ortaya çıktı. Eskiden çöplük olarak kullanılan yerler ağaçlandırılmış olsaydı oldukça güzel orman alanları elde edilebilirdi. Şehrin doğudan batıya doğru kuzey tarafı ağaçlandırılabilecek alanlarla dolu. Kütahya Kalesine çıkıp Eskişehir tarafına baktığınızda şehrin kuzey kesimi ağaç yönünden çok zayıf. Dumlupınar Üniversitesinin hemen karşısındaki alanlar gibi büyük çapta ağaçlandırılmaya muhtaç alanlar başta olmak üzere şehrin merkezinde küçük olmakla birlikte ağaçlandırılmaya muhtaç pek çok yer var. Bu konularda mutlaka planlı çalışmaların yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Şehrin içinde ulaşım en başta gelen unsurlardan birisi. Araçlar için uygun park alanlarının olmaması nedeniyle yol kenarları en az birer sıra araç parkına ayrılıyor. Bu gibi yerler belediye için gelir kapısı olduğu için ses çıkarılmıyor. Adeta bu işe göz yumuluyor, çanak tutuluyor. Bir sıra park yapılan yollarda özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde araçlarla bir yerden bir yere gitmek adeta işkenceye dönüyor. Alternatif yolların olmaması herkesi Menderes Caddesi, Asım Gündüz Caddesi, Atatürk Bulvarı, Afyon Yolu ve Abdurrahman Karaa Bulvarı gibi yerlere yöneltiyor. Bu yollarda trafik keşmekeşe dönüyor. Bulvar diye nitelenen yerlerde park eden araçlar da olunca iki araç adeta yan yana gidemiyor. Kütahya Şehrinde alternatif yolların bir an önce açılması gerekiyor. Benzer şekilde TOKİ yerleşim alanı on/onbeş bin kişilik bir nüfusu barındırırken şehirle bağlantısı Sanayi sonrası KİGEM-TOKİ yol ayrımı güzergahı geliş gidiş tek bir yolla sağlanıyor. Yoğun araç trafiği karşısında bu yol güzergahı şimdiden yetersiz kalıyor. Sanayi, Osmanlı Caddesi, Şeker Fabrikası, İnköy Güzergahlarında alternatif yolların açılması gerekiyor.

Şehirde yaşayan insanların yaşadıkları şehrin yönetimine katılması için organlar oluşturulması, bu organların mahalle düzeyinde etkin bir şekilde kurulması ve işletilmesi gerekiyor. Belediyenin kararlarına, hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme konusunda daha etkin çalışmaların yapılması gerekiyor.

Belediyenin şehirde yaşayan insanlara yönelik sosyal ve kültürel faaliyetler konusunda hizmetler sunması oldukça önemlidir. Tarihi geçmişi ile Kütahya şehri önemli fırsatları içinde barındırıyor. Tarihi yapıların, tarihi eserlerin geçmişlerine ilişkin bilgilendirici levhalar, eserler hazırlanabilir. Tarihi bir çeşmeden su içen insanlara çeşmenin üzerinde yazan yazılarla ilgili bilgi veren bir levhayı çeşmenin üzerine veya yanına yazmak çok zor olmasa gerek. Belediye tarafından açılmış olan Gülten Dayıoğlu Kütüphanesi ile Mustafa Yeşil Kütüphaneleri gerçekten güzel bir hizmet. Ancak bu kütüphanelere ait bilgilere ulaşabilmek neredeyse imkansız. Belediyenin web sayfasına bu kütüphaneler için link koymak, kütüphanelere ait birer web sayfası hazırlamak fazla zor olmasa gerek. Belediyenin değişik sokaklara verdiği isimlerle ilgili bir bilgilendirme levhasını sokak başına koyması çok mu zor sorusu akla geliyor. Kim olduğu belli olmayan isimleri şehirde yaşayan insanlara tanıtmak tarihi geçmişin yaşayanlara tanıtılması da önemli bir kültür hizmeti olsa gerek.

Temizlik konusunda katı atık ayrıştırma sistemi kurulmaya çalışılıyor. Sokaklara devasa boyutlarda ancak hiç de görsel olmayan plastik depolar konuldu. Zaman zaman bu depoların yanması ile zarar gören araçlarla da karşılaşıldı. Bilerek veya bilmeyerek ateş atılan bu depoların yanması zarara da yol açabiliyor. Bu gibi sistemlerin kuruluşu sırasında kullanım konusunda, sistemin tanıtımı konusunda vatandaş bilgilendirilebilirdi. Güvenlik ve görsellik açısından yeterince üzerinde çalışılmamış gibi görünen bu sistemin daha sağlıklı çalışması için mutlaka düzenlemeler yapılması gerekiyor.

Şehir içinde sahipli mi sahipsiz mi olduğu belli olmayan ancak otlak haline gelmiş, bakımsız, yıkık dökük, göllenen, sivrisinek yuvası haline gelmiş o kadar çok alan, arsa gibi yerler var ki. Bu gibi yerlerin sınırlarının belirlenmesi, yol ve kaldırımlardan yalıtılmış hale getirilmesi için çalışmalar yapılması şehrin görünümüne büyük katkı sağlayacaktır. Bunun yapılabilmesi yol ve kaldırım çalışmalarının planlı ve sağlıklı olmasına bağlı bir durum gibi görünüyor. Ancak sınırları belli olmayan, otluk, çalılık alanlar çoğu zaman çevredekiler tarafından kısa bir sürede çöplüğe dönüştürülüyor. Belediye de ilgilenmeyince bu gibi yerler görüntü kirliliği başta olmak üzere çevre kirliliğinin kaynağı olup çıkıyor.

Şehir içinde bakım, onarım veya yatırım amacıyla değişik zamanlarda kazı çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmaların zamanlamasında önemli hatalar yapılıyor. Örnek vermek gerekirse yağmurlu havalarda başlanan kazı çalışmaları için getirilen kumlar yağan yağmurlarla birlikte sele dönüşen yağmur suları ile sürüklenip götürülüyor. Bu kumlar etrafa dağıldığı için yağmur sonrası önce çamura ardından da çevredekilere büyük rahatsızlık veren toza dönüşüyor. Bu arada maddi zararlar da ortaya çıkıyor. Büyük masraflarla getirilen kumlar dağılıyor. Kazı sonrası kapatılan yerler eski haline getirmek yerine üstünkörü bir toprakla kapanıyor. Böylece yol ortasında çukurlar, kasisler oluşuyor. Bunun en yakın örneği TOKİ Konutlarının içinde Sosyal Bilimler Lisesinin olduğu civar. Başbakan geleceği için sokakları bile yıkayan yetkililer şu an burayı tamamen gözden çıkarmış durumdalar. Çamur, toz, karanlık, çukur, pislik ne ararsanız var.

Halkın yaşadığı çevrede ailece gidip oturabileceği, yürüyüş yapabileceği, spor yapabileceği park alanlarının yapılması çağdaş şehirciliğin olmazsa olmazlarından birisidir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte adeta bir köye dönüşen dünyada nerede ne var insanlar televizyonlar, internet ve diğer medya araçları aracılığı ile anında görebilmeleri büyük bir nimet. Belediyelerin bu konularda insanların hayatlarını destekleyici önlemler alması, düzenlemeler yapması gerekiyor. Park alanlarına yürüyüş parkurları, oturma alanları, aydınlatma imkanları, değişik ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ortamlar(çeşme, büfe, tuvalet vb.)hazırlanması, yol kenarlarına veya park alanlarının çevrelerine bisiklet yolları yapılması, yapılan park alanlarının belli aralıklarla bakımdan geçirilmesi artık zor ve yapılamayacak çalışmalar değil.

Belediyeciliğin insan odaklı olmasının göstergesi olan daha birçok kriterden söz edilebilir. İnsan odaklı belediyecilik anlayışının hakim olduğu şehirler ülkemizde yok değil. Kütahya neden bu şehirlerden birisi olmasın? Kütahya’nın insanı bunu hak ediyor. Belediye yetkililerine, belediyenin çalışmalarına yön verme gücüne sahip olan yerel ve ulusal düzeydeki siyasilere bu konularda büyük iş/görev/sorumluluk düşüyor.

 

Ali Hikmet DEMİR

Görüş ve Değerlendirmeleriniz için

alihikmetdemir@gmail.com 

 

 
Toplam blog
: 17
: 937
Kayıt tarihi
: 05.01.11
 
 

İnsanlar toplu halde yaşamak zorunda olan varlıklardır. Toplu halde yaşamak insana kolaylıklar, i..