İnsan Olarak Değer Görmek

-Bir insanda değer verdiğin şey nedir?

Sadakat?,
Geçirdiğin zaman?,
Dürüstlük?

-Peki, bir insanı tamamen hayatımızdan silmemizdeki nedenler neler olabilir?

Kişiliğimizi oturtturmada bu sorular üzerinden alacağımız cevaplara göre bir fikir elde edebiliriz. Bize ne tür bir değere sahip olduğumuzu, hayatın hangi kademesinde yer aldığımızı görmemizde bu sorular önemli ölçüde bizlere yardımcı olacaktır.

Hayatımızı değer durumuna göre ayıracak olursak Anlık ve Kalıcı Değer olarak sınıflandırabiliriz.

Aile ortamımızda karşılaştığımız durum, sosyal çevremiz ile geçirdiğimiz zaman, iş hayatımızdaki çalışma arkadaşlarımız ile olan ilişkilerimiz aslında birer anlık değerdir. Normal olan ve yanındaki ile senin aranda önemli bir fark olmadığını anladığın an işte sen anlık değere sahip normal nefes alan bir canlısın. Kalıcı olan değere ulaşmak için bir adım atmamız, kişiliğimizi, ruhumuzu vererek ek bir hamle yapmamız gerekir.

Sosyal çevrede muhabbet arkadaşları ile o hunharca oynanan tavla standart bir değerde, sıradan bir durum olmasına karşı, satranç oyununu biliyor olmak, herkesçe bilinmeyen bilinse de yapacağın sana özel taş hamleleri ile farklılık oluşturabileceğin bir akıl oyunu sergileyebilirsin. Akılda kalıcı olması bakımından seni kalıcı bir değere sokması an meselesi.

Üniversitenin dört yıllık bir bölümünden mezun olup orta düzeyde bir alanda masa başı iş hayatına atılmak sıradan bir değerdir. Okuduğu okulda öğrendiği o yabancı dilin yanına bir yabancı dil daha katmak için ve geliştirmek için yurtdışına gitmek o kalıcı değere sahipsin demektir. Sosyal bir aktivite olarak hafta sonları birkaç arkadaşın ile rafting yapmak ve iş ortamındaki arkadaş çevrenin hafta sonu ne yaptığını nasıl geçirdiğini merak ediyor olmaları senin sıkıcı o masa başındaki kravatlı profilini ortadan kaldıracak akıllarda kalacak sosyal bir kalıcılık olacaktır.

Ülkemizde gelişmiş olan spor dallarının başında futbol, basketbol, voleybol olarak sıralandırırsak, Avrupa ülkelerinde lisanslı sporcu sayısının en fazla olduğu spor dalının hentbol olduğunu birçok başarıya imza atmış bir hentbol hocasından duymuştum. Hentbolun yanı sıra su sporları, engelli sporlarına ilgi duymak, yapmasak ta bilgi sahibi olmak anlık değerden biraz olsun sıyrılmış olmamızda katkı sağlayacaktır.      

Okuduğumuz kitaplar, katıldığımız söyleşiler, izlediğimiz kişisel gelişim videoları, sosyal ve kültürel etki sağlayacak insanlar ile iç içe olmamız bizlere, çevremize fayda sağlayan, etkileme, güldürme, düşündürme, iletişim sanatını yerinde kullanma ve kalıcı bir bağ kurmada temel gıda olacaktır.

Zengin veya etkili bir çevreye sahip olduğuna inandığınız kişilere baktığınızda gerçekçi değere ve gerçek değer verenlere sahip olmadıklarına şahit oluruz. Çok fazla şey elde etmek değil, yerinde ve reel başlıklara yönelmek daha samimi olacaktır. Aslında burada önemli olan siz o masada iken size sunulan candan muhabbet değil, siz o masadan kalktığınızda kişilerin akıllarında kalanlar veya siz daha o masaya gelmeden önce kişilerin sizi beklerkenki sabırsız, meraklılık durumlarıdır. Arkadaş ortamındaki o buluşma saatine beş dakika geç kalındığında gerçekten sabır fedakârlık mı gösteriliyor? Yoksa bu bekleyişler ızdırap haline mi geliyor?  Ama bunu öğrenmek için kimseyi bekletmeyelim.

Birde kendimizi ele alacak olursak, karşı tarafa verdiğimiz değer ölçüsü. Aşırı gösterilen değer karşı taraf için doyulmaz bir hal alacağı, artık üzerime yapışır hale geleceği muhakkak ve bu aşırılığı bir anda kestiğimizde zemine çakılmamız kaçınılmaz.

Az olan değer ile de çok değil kısa bir zaman sonra da etrafımızda kimseyi bulamayabilir duruma gelebiliriz.

Bir saat planladığın görüşmenin ardından o görüşmeden saatin dolduğunda ayrılman senin aşırılıktan kaçacağın gibi, bir saatlik bir görüşme yapmayı planladığınız bir ortamdan on beş dakika sonra ayrılmanız az değer verdiğini gösterecek bir hareket olur. Geri kalan o kırk beş dakika başkalarının olacaktır ve bu alışkanlık hep böyle devam edecektir.

Sonuç olarak değerimizi artıracak ve değer göstereceğimiz ortamlarda bulunmak bu konularda çalışmalar yürütmek önemli bir husus. Günlük az da olsa 15 – 20 sayfa kitap okumak, iş okul öncesi ve sonrası yolculuklarda boşlukları dolduracak e-dergi e-kitap telefon uygulamalarından faydalanmak kısa zamanları değerlendirmek için verimli olacaktır. Kısa süreli bir konuya yönelik belgesel izleyerek bilgi sahibi olup, muhabbet konusu olarak çevrenize etkili olabilir, tanımadığınız bir kişi ile ayak üstü dahi olsa kısa bir sohbet konusu oluşturarak zihnimizi aktif halde tutabiliriz.

Kendimize ait özel meziyetler oluşturacak fotoğrafçılık, yamaç paraşütü, grafik çalışmaları yada sesin iyi ise basit bir telefon uygulaması ile şiir seslendirmesi yaparak insanlara farklılıklar görüntüleyebiliriz.

Kendimizi anlarsak, önemser ve donatırsak nasıl bir öneme sahip olduğumuzu ve kimlere nasıl bir değer vermemiz gerektiğini çok net görürüz düşüncesindeyim.