Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '16

 
Kategori
Deneme
 

İnsan ve Türevleri

Türk insanında gözlemlenen bazı gariplikler var, en azından benim görebildiğim kadarıyla. Özellikle de erkeklerinde. En kutsal varlık olarak annelerine söz söyletmeyen, annelerinin bir sözünü iki etmeyen erkekler ve toplumun önemli bir kısmı diğerini vurmak istediği zaman da en hassas yerinden vurmayı yeğliyor.

Biri diğerine kızdığında annesini adını ağzına alıp, ağza alınmayacak küfürler ederken, hoşa gitmeyen bir davranış sergilendiğinde de direk annesinin kötü kadın olduğu için çocuğunun da kötü olduğunu alenen haykırabiliyor.

Kadınlar birçok erkeğe göre üç beş organdan ibaret yürüyen afetler. Kalp, beyin, ruh, Allah korkusu, kul utanması bir anda sıfırlanabiliyor. İnsanlar adeta annelerinin yaptıkları, yapmayıp da yakıştırıldıkları ile değerlendiriliyor. Bu durum sadece erkeklere mahsus olsa yine iyi, kadınlar da kadınlarla kavga ettiklerinde doğrudan çeşitli ilişkileri, geçmiş yaşantıları ile suçlanabiliyor, damgalanabiliyor ve sanki kadının kadına göre sadece birkaç cinsel organdan ibaretmiş gibi suçlamalarla karşılaşılabiliyor. Bir çocuk hangi anne rahminden çıktığına karar verebilir mi? Bir çocuğun doğduğu rahime göre isimler alabilir mi? Normal şartlarda günde birden çok başka amaçlar için kullanılan organlar neden bu derece insanların diline pelesenk olur da, çocuk hiç babayla anılmaz. Dahası birden çok kadınla birlikte olan, aynı anda olan kahraman olurken, böyle bir durum yaşayan kadın taşlanır hatta birlikte olmadığı halde birlikteymiş gibi suçlanır ve damgalanır? Kadınların son zamanlarda toplumda evlilik programlarında yaptıkları takas alışverişleri kadınlar için bilinçli bir aşağılama projesi midir yoksa insanı insan yapan değerlerin pazarda satıldığını, takas edildiğine mi şahit oluyoruz anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Dahası kadın dernekleri, dini kurumların da kadının yaşantısını bir pazarlık unsuru olarak sunuluyor olması kadına faydadan çok zarar getiriyor.

Kadın da erkek gibi bireydir ve dünyadaki tüm dişiler gibi eş seçme bakımından daha hassas duyargalar sahiptir. Allah’ın bir lütfu olan bu özellikler, kadına saygı, cennet anne ilişkisi bizim kültürümüzün önemli bir parçasıyken nasıl oldu da toplum bu hale geldi. Daha da acınacak olan durum; bazı kadınların bedenlerini uzun vadeli değerlendirilecek bir sermaye olarak değerlendirmeye alışmış olmaları. Bundan da ortaya çıkan sonuç anneler üzerinden toplumun çürütülmesi değil de nedir? Anne bir çocuk için en önemli varlıktır. Anne hayattır, tıpkı doğanın insanları sarıp sarmaladığı gibi anne de bebeğini sarıp sarmalar ve kutsaldır. Kutsal olana bu kadar saygısızlığın sonu gerçekten bir toplum için vahim sonuçlar demektir. İnsanlık için vahim sonuçlar demektir. Kadın veya erkek günümüz modern yaşantısının köleleri olmak zorunda değildir. Suç ve suçlar kişiye aittir, dinen işlenen suçlar Allah huzurunda elbette karşılığını bulacaktır.  Bu suçlar ise sadece kadın ve kadına özgü suç değildir. Erkek ve kadının ortaklaşa yediği elmanın neticesidir. Babası elma yiyenle annesi elma yiyen arasında ne fark vardır? Çocuk açısından bir fark olmaması gerekir, zira çocuğun kendisi yememiştir ve kendi tasarrufunda olan bir durum olmadığı gibi seçebileceği bir durum da değildir. Hiçbir kimse seçemeyeceği özelliklerinden dolayı suçlanmaması gerekir. Bu rengi siyah diye yüzyıllarca aşağılanan köle yapılan Afrikalıların halinden de beter bir durum değil de nedir? Lütfen biraz akıl, izan, mantık! Değerliler değersizlerle takas edilemez, edilmemesi gerekir…

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..