Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

18 Aralık '08

 
Kategori
Biyoloji
 

İnsan Vücudu ve Cinsel İşaretler

İnsan Vücudu ve Cinsel İşaretler
 

İnsanlarda cinsel içgüdü, hayvanlara nazaran daha güçlü, cinsel yaşam daha yoğun ve süreklidir. Bazıları bunun, insanın sinir sisteminin daha gelişmiş olmasından ileri geldiğini savunmaktadırlar. Bazılarına göreyse, insan cinselliğinin bu şiddeti, insanlarda yakın akrabalarla cinsel ilişki kurulamaması gibi yasaklarla cinsel doyumun ertelenmiş olmasından kaynaklanmaktadır...

Desmond Morris gibi bazı araştırmacılar ise tam aksine, insanlarda çift ve aile yaşamının sürebilmesi, karı-koca ilişkilerinin doyurucu hale gelebilmesi için cinsel faaliyetin daha karmaşıklaşmak, zenginleşmek ve yoğunlaşmak zorunda kaldığını söylemektedirler. Lâkin, nedenleri her ne olursa olsun, insan cinselliğindeki bu yoğunluğun onun anatomisinde, diğer canlılarda rastlanmayan çok belirgin özelliklere yol açtığı doğrudur.

Bu özelliklerden ilk göze çarpanı, tabii ki kadın göğüsleridir. Kadın göğüslerindeki büyümenin cinsellikle değil, analıkla alâkalı bir gelişme olduğu söylenebilir. Ne var ki, başka canlılarda ve bilhassa insanlara en yakın maymunlarda dahi, dişiler yavrularına yeterli miktarda süt verdikleri halde, memeleri insan dişisinde olduğu gibi büyük ve yuvarlak değildir. Bu sebeple, kadın memesine bütünüyle bir cinsel çekim öğesi, insanlar arası bir cinsel işaretleşme olarak bakılabilir...

Cinsel uyarılma esnasında meme başlarının şişmesi ve dikleşmesi; çoğu kadınlarda da meme ucundaki koyu renkli dokunun daha da koyulaşması bu cinsel işaretleşmenin, bedensel konuşmanın bir parçasıdır.

İnsanların kulak memeleri de aynı işleve sahiptir. Bu organın işitmeyle ilgili hiç bir görevi yoktur. Anatomi bilginleri, kulak memesinin hiç bir yararı olmayan, gereksiz bir yağ dokusu olduğu görüşündedirler. Bu organ, olsa olsa, insanların eskiden sahip oldukları büyük kulakların bir kalıntısı olarak görülmektedir...

Ne var ki, insana en yakın hayvanlara bakıldığında buna benzer bir organa rastlanmamaktadır. Gorillerin ve şempanzelerin kulaklarının altı, başlarına yapışıktır. Gerçekte kulak memelerinin tek bir görevi vardır ve uygar toplumlarda yüzyıllardır egemen olmuş cinsellik karşıtı anlayış, bu görevin açıkça adlandırılmasını önlemiştir. Cinsel uyarımların etkisiyle şişen, kızaran ve son derece duyarlı hale gelen kulak memesi, esas olarak bir haz merkezidir. Birçok kadın ve erkeğin ancak kulak memesinin uyarılması neticesinde orgazma ulaştığı düşünülürse, bu yararsız gibi görünen organın işlevi daha iyi anlaşılır. Hayvanlarda görülmeyen o uzun süreli, yoğun sevişme kendine gerekli organları da yaratmıştır.

İnsanlara özgü başka bir cinsel organ da dudaklardır. İnsan dudağı, hayvanlarınkinden oldukça farklı bir biçim taşır. Hiç bir hayvanın dudağı insanda olduğu gibi dışa dönük değildir. Şempanzeler de kimi zaman dudaklarını ileri uzatarak dışarı döndürmektedirler ama, bu onlar için bir somurtma ifadesidir. Dudakları normal olarak kapalıdır. Halbuki insan dudağı sürekli olarak kıvrık ve dışa dönük vaziyettedir; derisi, yüzün derisinden farklı olan bir mukozayla kaplıdır ve yüzün geri kalan kısmından hemen ayırdedilen, kesin çizgili bir biçimi vardır...

Bu belirgin biçim, dudakların bir görsel işaretleşme aracı olmasına yol açar. Ayrıca, dudağın çok hareketli bir organ oluşu ve böylece çeşitli duyguları ifade edebilmesi de, bu işaretleşmeyi kolaylaştırır. Bu açıdan, dudaklar cinsel uyarılma ve çekim esnasında hayli önemli bir rol oynamaktadırlar. Duyarlı mukoza, dudağın sözgelimi burundan çok daha yoğun bir haz merkezi olmasını sağlarken, sürekli dışa dönük dudak yapısı da uzun süreli öpüşmeyi mümkün kılmaktadır...

Buna karşılık, eğer insan dudağı da maymunlarınki gibi kapalı olsaydı, öpüşmek için özel bir çaba harcanması ve ağız adalelerinin sürekli gerilmesi gerekirdi ki, bu da öpüşmeden alınacak hazzın azalmasına sebep olurdu.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..