Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '15

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

İnsan yalnızca kişisel erkinin bir toplamıdır

İnsan yalnızca kişisel erkinin bir toplamıdır
 

toltek öğretileri


Hep derim ki, en tehlikelisi "kişinin kendine kör olmasıdır." Toltek öğretileri insan zihnini evrendeki bir grup parazit varlık tarafından işgal edilmiş olduğunu kabul eder. Evreninin farklı boyutlarını "gören" "görücüler"in ortak açıklamalarıyla, bu kabul edilmiştir Toltekler tarafından. 
 
Neden insan zihni işgal edilmiştir; onlara göre bu gölge varlıklar, insanların oluşturduğu kaygı, korku, öfke gibi enerjilerle beslenmektedirler. İnsanlar  onlar için enerji kaynağıdır kısacası. Bu enerjiyi yenilemek, tekrar tekrar oluşturmak için insan zihinlerinde sürekli olaylar hakkında, kişiler hakkında, yaşam hakkında yorum yapar, konuşur ve insanların korku, öfke, kaygı gibi duyguları oluşturmasını sağlayarak ortaya çıkan enerjiyi kullanırlar. 
 
Tüm din ve öğretilerin (özünde) bu tür duygulardan uzak durulması için gereken uygulamaları ve emirleri vardır. Nedeni farklı şekillerde açıklansa da, uyarılar ve yönlendirmeler bu yöndedir.
 
Zihniniz konuşmaya başladığında, yüzde kaç iyi şeylere dair söylemler oluşturur?
Çok az. Zihnin sesi sürekli kendimiz, birileri ya da bir şeyler üzerine yorumlamalar
ve bu yorumların sonucunda ortaya çıkan kızgınlık, kaygı, korku benzeri şeylerle meşguldür. Bunun üzerine biraz düşünebilirsiniz. 
 
Toltek öğretileri "kişinin kendine kör olması"nın önüne geçmek için kendi izini sürme uygulamalarının önemini vurgular. Tüm uygulamaların ulaştığı tek yer "erk kaybetmemek"tir. Erk, yaşam demektir çünkü. Dedikleri gibi "Kişisel erk, onun nasıl yaşadığını ve nasıl öleceğini belirler. Bu, yaşam boyu kazanılan bir şeydir."
 
Herşeyden önce, en önemlisi "zihinlerin yağmacılar tarafından yönlendirildiğini" unutmamak gerekir. 
Zihindeki ses size ait değildir. Zihindeki bilgiyi yorumlayan ve bu sayede bir takım duyguların çıkmasına yol açan onların sesidir.
 
Buna ister inanırsınız isterseniz deli saçması diyebilirsiniz.
Her iki halde de, tüm öğretilerin "zihnin sükuneti, sessiz kalması" ile ilgili uyarılarını hatırlayın. Uygulamaların çoğunun yukarıda yazdığım ana temalara ilişkin olduğuna dikkat edin.
 
Gereksiz yere vesvese, gereksiz korkular, anlamsız kaygılar (ki tüm bunlar için geçerli gerekçeleri de üretmeye devam ederler) öfke gibi duyguları üretmenin size yarar mı zarar mı getirdiğini düşünün.
Anlamsızca bağlandığınız, takınaklı olduğunuz, biriktirdiginiz yüklerin yaşamda size verdiği ağırlığın farkına varın.
Çözüm,  gerçek sorunu bulmaktan geçer. 
 
Kendinize kör olmamak için, kendi izinizi sürün.
Sizi ele geçiren, "ben" dediğiniz her ne ise o olmadığınızın farkına varın. 
Bunu zihni sessiz ve sakin tutarak yapın. 
 
Bu, dünyaya duyarsız kalmak değildir.
Yaşamdan kopmak değildir.
Sadece yaşama, evrene, insanlığa, varoluşa farklı bir gözle bakmak ve nerede olduğumuzu görmenin bir yolunda ilerlemektir.
 
Carlos Castaneda'nın kitaplarını okumak herkes için kolay olmayabilir. Öncelik o olsa da, daha rahat okunabilen Miguel Ruiz kitapları vardır, onlardan en az birini edinmenizi öneririm.
------------------------------------------------
"Sonsuzluğun neresinde duruyorsan tam da onun merkezinde duruyorsundur."
Benim Ustam Yeryüzü
Burcu Barış Künar
 
Toplam blog
: 191
: 1283
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Başlangıçta sadece su ve onun üzerinde salınıp duran sis mevcuttu.  Baba Apsu ortaya çıktı ve tat..