Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

İnsan

İnsan
 

“Arkadaş, beni olduğumdan başka türlü göstermeye zorlamayan kişidir.” (EMERSON , 1801 892)

Söz ve özü aynı olan insanın, içinin dışının bir , göründüğü gibi olması . Kişinin kendisine uymayan, yapmacık ve yapıştırma davranışlarda bulunmaması.

İnsan, insanı olduğundan değişik davranmaya mı zorluyor?

İnsanı, yalnız, tek başına düşündüğümüzde ne kadar sade ve yalın olurdu. ‘Doğallık’ bu tanımı tam anlatabilir mi?.

İnsan, insanla karşılaşmaya başladığında , özentiler, riyakarlıklar (İki yüzlülük, sahte gülücük.), hilekarlıklar, düzenbazlıklar, kurnazlıklar benzeri davranışlar devreye giriyor. Oysa, insanın özünün böyle olmadığı belli .Bunu üç beş yaşındaki çocuklarda gözleyebiliyoruz. Bu, madalyonun bir yüzü.

Bir de öteki yüzü var:

Freud deyimiyle, İnsan, egosunu mu tatmin ediyor?. Zenginlik yoksulluk, göz doygunluğu (Tok gönüllülük.) aç gözlülük gibi insanların elde etmek için hırs duymaları,

Ekonomik veya başka statü elde etme arzusu.Yani ihtiyaç hiyerarşisi.Yani, karın doyurma, su içme, cinsellik, barınma gibi temel ihtiyaçlardan başlayan ve basamak basamak çıkan , insanın kendi içindeki hiyerarşisi.

Bunu, Abraham Maslow (1908-1970), insanın bitmeyen , sonu gelmez istek ve ihtiyaçlarını “İnsan İhtiyaçları Hiyerarşisi” olarak sunmuş, ve ters dönmüş bir piramit üstüne şöyle şema etmiş:

1-Fiziksel ihtiyaç ; hava, su, yemek, seks, uyku, sağlık, barınma, istihdam

2-Güvenlik ihtiyacı; güvende olma, korkusuzluk, sigorta, bağımsızlık, engellenmeme, kendine güven.

3-Ait olma ihtiyacı; Dostluk, arkadaşlık, aile, sevgi aşk gibi ilişkiler gibi ilişkileri.

4-Saygı; kendine saygı ve güven duyma, başarı, başkaları tarafından saygı duyma.

5-Kendini gerçekleştirme, kanıtlama ihtiyacı. Yaratıcılık, keşfetme , bulma problem çözme, tanınma, kabul görme, gerçekleri olduğu gibi kabul etme, muhakeme yürütme, kendiliğinden içten gelen fikirler ve hareketler olarak belirtmiştir. (Kay:Maslow hierarchy of needs, Wikipedia.)

Her şeyin kalıp haline sokulduğu günümüzde, acaba insanlar o kalıbın içine sığmaya mı çalışıyorlar? Ya da eritilip, kalıp içine dökülen insan, yeni bir biçime mi giriyor?

Yoksa, doğuştan getirdiği özelliklerden dolayı, insanın, insan olarak hiçbir etkisi yok da ‘ters dönmüş piramit’ üstünde bahtının rüzgarına kapılmış gidiyor mu?

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..