Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '09

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

İnsana iyi gelen insanlar: Murat Belge

İnsana iyi gelen insanlar: Murat Belge
 

Geçen hafta Habertürk yazarı Murat Bardakçı ile Taraf gazetesi yazarı Prof. Murat Belge arasında bir polemik yaşandı. Polemik demek doğru değil aslında; Murat Belge yine bir yazılı saldırıya uğradı ve gereken cevabı da en iyi biçimde verdi. Böyle bir şey vardır. Birileri mütemadiyen, olmadık zamanlarda, olmadık bahanelerle Murat Belge’ye saldırıp durur. Kifayetsiz muhteris köşe yazarlarından, iktidar cenahından, devletlûlardan, eski arkadaşlarından, Kemalistlerden, ırkçılardan, milliyetçilerden, keskin solculardan, emekli büyükelçilerden vs birileri canları sıkıldıkça Murat Belge’yi hedef tahtasına yerleştirip oklarını savurur.

Kimi “oportünist”, “revizyonist” diye suçlar kimi “vatan haini, kimi “komünist”, kimi “Sorosçu”, kimi “liberal”, kimi “Ermeni dostu”… Son saldırıda Murat Bardakçı da adamcağızı Osmanlı prensesi Esma Sultan’a dil uzatmakla suçladı! Konu buraya aktaramayacağım kadar karmaşık, merak eden şu linkten okuyabilir.

Belge sistematik olarak bu tür saldırılara maruz kalır. Çünkü Belge, iktidar sahibi zalimlerin tahammül edemediği cesur ve namuslu bir muhalif, dar çaplı “aydıncık”ları kıskançlıktan çıldırtan bilge bir entelektüeldir.

“Zarif bir adamdır Murat Belge. Çok iyi bir damardan geldiği her halinden bellidir. Bu soylu dokuyu ve kokuyu onunla ilk karşılaşmanızda hissedersiniz. Murat Belge bir ‘Son Mohikan’dır. Entelektüelliğin yok olmakta olduğu bir dünyada ve bu dünyanın sıkı bir takipçisi olan ülkemizde yetişmiş çok yönlü bir düşünce adamıdır. Çok meşgul bir adamdır Murat Belge. Akla gelebilecek her yerde konuşur. Akla gelemeyecek her yere gider gelir. Bir duruş adamıdır Murat Belge. Siyasi duruşu kadar insani duruşuyla da böyledir bu… İnsanları incitmekten çekindiği için özel hayatını konuşmaz mesela. Cesur bir adamdır Murat Belge. Güçlü fikirleriyle ‘yurtttan sesler’ korosunun dışında bir sestir hep.”

Tûba Çandar, “Murat Belge Bir Hayat...” kitabının önsözünde böyle anlatıyor Murat Belge’yi…

Edebiyat eleştirmeni, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, öğretim üyesi, çevirmen, siyasi aktivist, yayıncı, köşe yazarı, sivil toplumcu, muhalif, filolog, tarihçi, kıyı kaptanı, gezi rehberi, aşçı, balıkçı ve daha bir dolu şeydir Murat Belge… Bunca farklı uğraşın arasında kaybolmuş, “her şeyden anlayan ama hiçbir şeyden tam anlamayan” biri de değildir. Çok iyi bir hoca, çok iyi bir çevirmen, çok iyi bir filolog, çok iyi bir entelektüel, iyi bir sosyalist, vicdan sahibi gerçek bir muhaliftir. Ömrünü, öğrenmeye, öğrendiklerini uygulamaya ve öğretmeye hasretmiştir.

Türk siyaset yaşamının ünlü isimlerinden gazeteci ve politikacı Burhan Belge’nin dördüncü eşi Cavide Hanım’dan “fil gibi bir oğlan çocuğu” olarak 1943 yılında dünyaya gelir. Annesi oğluna “Murat” ismini koymak istemiş ama aile büyüklerinin çocuğa isim koyma yarışı yüzünden tam adı, “Mehmet Murat Kadri Belge” olarak yazılmıştır nüfus cüzdanına!..

“Muhalif bir adamdır”; öyle ki, daha dört yaşındayken babasının bir alacaklısından yana tavır alıp “kırk gün oldu hâlâ parası verilmedi adamın” gibi laflar dökülür ağzından!.. Bu muhalif tavır bugüne kadar da fazla değişmeden devam eder.

ABD’den lise diplomasıyla döndükten sonra İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girer. Hayatında esas ilgi alanı hep edebiyattır. Baştan beri edebiyat alanında akademik kariyer yapmak ister ama üniversitede Türk edebiyatı bölümü “milliyetçi-mukaddesatçı”ların elinde olduğu için pragmatik nedenlerle İngiliz filolojisini tercih eder. Hayatı edebiyatla geçer ama hiç şiir, hikâye ya da roman yazmaya yeltenmez. Silone, Faulkner, Dickens, D. H. Lawrence ve James Joyce’un ve daha birçok önemli yazarın kitaplarını Türkçeye çevirir.

Yirmi yaşından itibaren Marksist olarak görür kendini... Ancak fiilen siyasete girmek istemez. Marksist olduktan epey sonra, 1967 yılında Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) katılır. Bu arada bohem bir hayat yaşamaya başlar. İçkiyle tanışır, Beyoğlu’nda, Kumkapı’da meyhanelerde geçirmeye başlar geceleri... Bir ara Kumkapı’da yatıp kalkmaya başlar. Burada tanıştığı Ermeni aşçı Tütüncü Hayko’dan ilk aşçılık deneyimlerini edinir. Orada arkadaşlarıyla sahipsiz, eski bir tekneyi meyhaneye çevirip işletirler bir süre. Tekne-meyhanenin garsonudur kendisi...

1970’de Ataol Behramoğlu ve İsmet Özel’le “Halkın Dostları” dergisini çıkarmaya başlar. Aynı dönemde TİP’le başlayan siyasi yaşamı sonraki yıllarda siyasi hayata radikal hareketlerin damgasını vurmasıyla Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP-C) sempatizanlığıyla devam eder. 12 Mart Darbesi olmuştur, durup seyretmek istemez olan biteni. Kendince bir şeyler yapması gerektiğine inanır. Ama öyle gerilla falan olmak gibi bir niyeti yoktur. Daha ziyade örgüte para toplama, aranan kişiler saklama gibi yarı-legal işlerde destek çalışmalarıyla katkıda bulunur. Birkaç arkadaşıyla birlikte Deniz Gezmişlerin idamına karşı bir imza kampanyası başlatıp yirmi bine yakın imza toplarlar.

Daha sonra tutuklanır. Herkes gibi işkence görür. Sorguda saklayamayacağı bazı bilgileri açıklar ama kimseyi ele vermez. “kahramanlık etmeyi seçseydim muhtemelen direnemezdim bir noktadan sonra” diyecek kadar açık yüreklidir. Bu arada bir işkencecisiyle ilginç bir olay geçer arasında. Adam Belge’ye elektrik şoku verdikten sonra bir masada karşısına oturup sohbet etmeye başlar. Bu arada ayak ayak üstüne atarken Belge’nin dizine çarpar ve “pardon” diye özür diler!

İki yıldan fazla bir süre içerde kaldıktan sonra Ecevit Hükümetinin 1974’te çıkardığı afla hapishaneden salıverilir. Hapisten çıktıktan sonra Ömer Laçiner’le birlikte Birikim dergisini çıkarmaya başlar. Birikim, onca sol siyasi fraksiyonun ve onların birbirine benzeyen yayın organlarının faaliyet gösterdiği bir ortamda, “devrimci yürekle devrimci zekânın bir araya geldiği” farklı bir ses olmayı amaçlar. Çok geniş bir çevreye hitap edemese de Birikim bu çizgide günümüze kadar yayın hayatını sürdürebilmiş ve her zaman Türkiye solunda kendine özel bir yeri olmuştur. Askerliğini tamamlayıp döndükten sonra İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyesi olur.

Derken Türkiye’nin muayyen darbe dönemi gelir ve 12 Eylül darbesi olur. Belge bu defa tutuklanmaz ama cuntanın üniversitelere getirdiği YÖK düzenlemesini protesto edip görevinden ayrılır. Bir süre Cumhuriyet gazetesinde çalışır. Ancak çok geçmeden İlhan Selçuk ayağını kaydırıp Belge’yi Cumhuriyet’ten uzaklaştırır. 1983 yılında İletişim Yayınları’nı kurar. Bir yıl sonra ise Yeni Gündem dergisini çıkarır. Bu dergide hem kendi adıyla hem de Sadık Özben takma adıyla yazar.

1989 yılında sıkı bir reel sosyalizm eleştirisi olan “Sosyalizm Türkiye ve Gelecek” kitabını yayımlar. Aynı yıl sosyalist rejimler bir biri ardına çöker. Bu yeni dönemde Belge, Türkiye fikir dünyasında çoğulculuk, konsensüs, diyalog, sivil toplum gibi kavramların tartışılıp yerleşmesinde öncü bir rol oynar. 1990’da kurulan Helsinki Yurttaşlar Meclisi’ne katılıp daha sonra Meclis’in Türkiye ayağı olan Helsinki Yurttaşlar Derneği’ni kurar. Helsinki Yurttaşlar Meclisi, çevre ve ekoloji sorunları, ulusal-etnik-dini çatışmaları durdurma, barışçı politikalar üretme, insan hakları, demokrasi, barışçı ekonomi politikaları geliştirmeyi amaçlayan bir uluslar arası sivil toplum hareketidir.

1996 yılında Radikal gazetesinde yazmaya başlar. Aynı yıl, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümünde kurucu bölüm başkanı olarak görev alır. Bu görevini halen sürdürmektedir. Geçen yılın Haziran ayında Radikal’den ayrılıp Taraf gazetesine geçmiştir.

Murat Belge bir yandan bir şeyler başarabilmek için örgütlerle, kitlelerle birlikte hareket etmek gerektiğini bilir ve bu zorunluluğa uyar ama öte yandan o kalabalığın içinde yok olmaz. Yanlışa itiraz etmekten, “kitle”den ayrı düşmekten hiç çekinmez. Devlete de, çalıştığı illegal örgüte de, birlikte dergi çıkardığı arkadaşlarına da gerektiğinde muhalefetini yapar. Bu yüzden hep “muhalif bir adam”dır Murat Belge... Gerçek bir entelektüel olabilmenin en önemli şartlarından biri de budur.

Bu toprağın yüz akı insanlardan biridir Murat Belge; bu toprağı zenginleştiren, yücelten, diri tutanlardan biri… Onu dinlediğiniz, okuduğunuz zaman beyniniz kaşınır, yüreğiniz gönenir.

Kısaca, insana iyi gelen insanlardandır, Murat Belge…

....

Yıldırım Türker'in Belge'ye saldırılara ilişkin güzel bir yazısı için: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&Date=&ArticleID=936391

 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..