Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Mustafa Çifci Aşk Yazarı

http://blog.milliyet.com.tr/mustafacifci

08 Ekim '13

 
Kategori
İlişkiler
 

İnsanı kırmak

İnsanı kırmak
 

İnsanı Kırmak


Çoğu zaman kendimizden bile kaçıyoruz.

Terkedilmenin acısını yakınlarımızı yarı yollarda bırakarak çıkartıyoruz.

Çoğu zaman acımasız olabiliyor ve düşüncesizce hareket edebiliyoruz.

Bazen bir kuyuya düşen yavru bir kedi için seferber oluyorken, bazen de şiddet uygulayabiliyor.

Kapıyı bir kez kapatıp çıkmayalım, soluğu uzak kentlerde alıyoruz. Soğuk ve nemli olsa da uzak kentlerin odaları, uzaklaşmanın acısında hem karşı tarafa hem kendimize eziyet etmeyi seviyoruz.

Çünkü kırmış oluyoruz kristal vazoyu..

Çünkü bir acıyı seviyoruz..

Yalnızlığı da... 

Yaşamın hep  ince bir çizgisinin olduğunu düşünürüm her zaman. Ve bu çizginin kırılması ya da bozulması durumunda tekrar eskisi gibi olmasının mümkün olmadığını da iyi bilirim. Çünkü insan ilişkileri kristal bir vazo gibidir ve o kristal vazo kırıldığında ne yaparsanız yapın eskisi gibi olamaz. Ne kadar iyi tamir edilirse edilsin yine de bir yerlerinde izler kalır. Yenisini alsanız dahi eskisinin yerini tutmaz. Fiilen gerçek olan bir eşyayı bulabilirsiniz ama kaybedilen bir insanın yerini başka insanlarla dolduramazsınız. 

Eğer bir çocuk aile büyüklerinin sözünü dinlemeyip kendi bildiğini yapıyorsa bilsin ki sonu hüsran olur. Çünkü hiç bir anne baba çocuğunun kötü olmasını istemez.

Eğer bir evliliği aile büyükleri istemiyor ufak sorunlar devleşiyorsa yine o evlilikten hayır gelmiyor. Ve bu süreç öyle bir zamana yayılmıştır ki, neyin ne zaman ve nerede ortaya çıkacağını bilemezsiniz.

Bunun değişik durumları vardır yaşamda görülen. Gün döner iyiler kötü, kötüler iyi duruma gelir. Zenginler fakir, fakirlerde zengin olabilir.

Yine bir yerlerde yeni insanlarla tanışabilir, hayatınıza renk gelebilir. Ya da yeni birisini görür aşık olabilir, yüreğiniz bir kuş gibi bulutlarda gezintiye çıkabilir.

Zamanın değeri ve güzelliklerin kıymeti bilinemiyorsa ele geçen güzellikler ve huzur az az elden çıkmaya başlar.

Geçmiş unutulur, gönül boş işlerin peşinden yükseklerden uçmaya başlar...

Ve bir şeyler tersine dönmüştür ağır ağır..

Evdeki huzurda az az kaybolmaya başlar.

Eşiniz sizin sözünüzü dinlememeye başlamıştır. Fındıkkabuğunu doldurmayan sıradan ve basit şeyler yüzünden tartışmaya başlarsınız. Çoğu zamanda dışardaki kişiler yüzünden bozulur huzurunuz.

Çocuğunuzda az az şımarmış, sizi anlamayıp arkadaşlarıyla daha fazla zaman geçirmeye başlamıştır.

Öğrenci ise neyi okuduğunu, neden okuduğunu düşünecek kadar gelişmemiştir beyin hücreleri.

Savaşlar ve yokluklar ilgisini çekmez, mazi geçmiş gün, gelecek zaten belirsizdir....

Hepimizde var ama bu ilgisizlik.

Bir yanımız acınacak durumda, bir yanımız açık gözlülükte üstüne yoktur..

Yazar: Mustafa Çifci- Aşk Yazarı www.mustafacifci.com

facebook.com/askyazarimustafacifci

t@mustafacifci

İnstagram:mustafa_cifci

 
Toplam blog
: 297
: 523
Kayıt tarihi
: 16.04.13
 
 

Yazılarında insanı derinden etkileyen yoğun bir duygusallık, hüzün, karamsarlık ve yalnızlık vard..