Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '13

 
Kategori
İlişkiler
 

İnsanı tanımak

İnsanı tanımak
 

Başkalarını çözmek kuvvettir.Kendini çözmek ise gerçek güçtür.


Hepimizin  hayatında mutlaka bir şekilde başka insanlarla ilişkisi vardır.

İnsan olmak sosyal bir olgudur. Yalnızlık Allah'a mahsustur. Eş, arkadaş, aile fertleri, akrabalar, komşu, meslektaş mutlaka ama mutlaka etrafımızda başka insanlarla birlikte bir yaşam sürdürürüz.

İnsanların bir kısmı ile yüzeysel, bir kısmı ile ise derinlemesine ilişkilerimiz vardır.

Bazılarıyla 24 saat beraber vakit geçiririz, bazılarına ise işimiz gibi  sebeplerden "katlanırız".

Ama hepimiz hayatında bir kez de olsa, yakından tanıdığı birisinden gol yemiştir ve " Aslında onu hiç tanımamışım" demiştir.

Şimdi beraberce insanları tanımanın yollarını konuşalım istiyorum.

Bu konuda çok fazla klişe vardır.

"İnsanı tatilde tanırsın..."

"Birisini içki masasında tanırsın."

"Birisini tanımak için beraber 40 fırın ekmek yemek lazım."

"Birlikte yola çıkmak lazım"

"Yurtta, asker ocağında, hapishanede, hastanede beraber yaşamak lazım"

Hepsini duyduğunuzdan eminim.



Ama bu sefer ben farklı test metodları uygulayalım diyorum, ne dersiniz? Hadi buyrun:

Kendine istediğini başkasına da istiyor, istemediğini başkasına da istemiyor mu? Test edin.

Başının gideceğini bilse de yalan söylemiyor, doğrudan yana çıkıyor mu? Deneyin...

Herkese adil davranıyor mu? (hayvanlar dahil )


Kimseyi küçümsemiyor, kimseyi küçümsetmiyor mu?

Söz verip sözünde duruyor mu?

Başkalarına nasıl davranıyor? (herkesin yüzüne gülüp de arkasından konuşan biri muhtemelen size de aynısını yapacaktır.)

Erkekse maç izlerken, kadınsa kuafördeyken ya da alışveriş yaparken mesaj atın..Eğer size değer veriyorsa o mesaj o anda cevapsız kalmaz.

Sevgilisi olunca / evlenince size nasıl davranıyor? Sizi unutup gidiyor mu?

Stres / baskı altında otokontrolü yitirince nasıl davranıyor? Gıcığına bir sinirlendirin, neler yapacak görün...

İşin içine para girince nasıl davrandığını izleyin.( geçmişim bana şunu öğretti, en eğitimli, en kaliteli, en görgülü insanlar dahi para işin için girince dünyanın en çirkef, yok yok en çirkin insanı haline gelebiliyor)

Bu noktada borç verin derim, bakalım ne yapacak?

Eline güç geçtiğinde bu gücü nasıl kullanıyor? (İş hayatında bunu da gördüm, amirlerine kuzu gibi olan biri, kendisi bir koltuğa oturunca tilki mi diyeyim, çakal mı diyeyim yoksa firavun mu diyeyim, ne olduğu belirsiz bir hale gelebiliyor.)

Zor zamanlar ya da  sorunlar yaşadığınızda gözlemleyin.

Espri anlayışı önemli bir delildir aslında... Espriden anlayan insan akıllıdır, zekidir... Anlamıyorsa bence sessizce uzaklaşın...

Kütüphanesine ve CD dolabına göz atın... Belki de sizden neler neler saklıyor, kim bilir?

Beraber bir çıkar ilişkisine/rekabete girmek de çok şey anlatır aslında... Bu ders notu alışverişi de olabilir, iş yerinde grup çalışması yapmak da, beraber bir projeyi üstlenmek de... Hırslı ve egoist insanlar bu durumlarda kontrollerini kaybediyorlar... (Bu da okul hayatından bir deneyim)

Dostoyevski bu konuda "İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır." demiş. Belki de ciddiye almak lazım, bilemiyorum...

***
Eminim sizlerin de listeye ekleyeceği yeni soruları vardır.

Ama aslında birini tanımak için onun dünyasını size açması şarttır.

Fakat ne olursa olsun, aslolan kendini tanımaktır aslında... Kendini tanımayan, eksiklerini, yumuşak karnını, hasletlerini bilmeyen insan karşısındakini zaten hiç tanıyamaz..

Hiç kazık yemediğiniz güzel dostluklar ve ilişkilerle dolu bir hayatınız olsun derim.

Ama olmayacak, bu gerçekle yaşamayı öğrenmeyi bilmek gerek…

 
Toplam blog
: 43
: 983
Kayıt tarihi
: 22.04.12
 
 

İşletme  mezunu. Kurumsal şirketlerde satınalma, muhasebe, halkla ilişkiler üzerine çalıştı. Kişi..