Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '10

 
Kategori
Felsefe
 

İnsanım neticede…

İnsanım neticede…
 

İnternet ortamından...


Zaman zaman insanın birkaç seviye aşağı düşüp, kendini akıllı zanneden şahsiyetlere hayat dersi vermesi kadar doğal bir şey olamaz! Görüldüğü gibi bazı darbe almış kişiler bir yandan kendilerini haklı gösterme çabaları içindeyken, diğer yandan kendilerine destek versin diye, sessiz kalan bir topluluğa nasıl hitap edeceklerini, onları nasıl etkileyip senteye getireceklerini düşünmekten kendiişlerini yapamaz olurlar.  

Beklenilen cilalı sözler gelmeyince, kişilerin PC başında beklemekten zona olma ihtimalleri ve kulvar değiştirmeleri olağandır.  

Zona olan kişiler, kendilerine koşulsuz şartsız abone olan, birkaç beyin travması geçirmiş insan müsveddeleri dışındaki kişileri etkilemek için adres adres dolaşmaktadırlar! Üzüm yemekten vaz geçmiş bağcı peşinde dolaşan, haysiyetini kaybetmiş bu insanların “yüzleşme” arzuları…  

Zaman zaman sanal âlemin sonsuz boşluğuna terk ettikleri, arızalı beyinlerinin ürettikleri mahsulleriyle birlikte yok olmuştur! (Burası bir ilkokul değildir ki, yazdıklarımız zil çalındığında kara tahtadan silinsin. “Söz uçar yazı kalır” kalmalıdır da. Atasözlerimiz güncelliğini hiç kaybetmez; çünkü onlar bir söylemeden önce bin düşünmüşler! Nitekim her ne kadar izleri silinse de, zamanında söylenilen tüm iddiaların tek tek gerçekleşmesi, iddia edenler tarafından büyük bir keyif ile izlenmektedir!)  

Düşünme yetisini kaybetmiş, dün yaptıklarını bugün inkâr eden ve hatta kendilerine atfedildiğinden şikâyet eden kişilerin, bugün o konuları sahiplenmeleri ve en ateşli savunucuları olmaları en yakın cilalı taş devri mahsullerini bile hayretler içinde bırakmaktadır!  

“Sen şimdi ne demek istedin” diyenlere, verecek mantıklı bir cevap bulamayan, anti parantez, arızalı tiplerin biran önce kendi seviyesine çekilmesi, insanlık tarihinin gelişimi açısından için çok önemlidir. Bazı konuların uzmanı olmadığı halde en ince noktasına kadar anlatan kişilerin o anlatılan senaryoda başrol oynamış olabileceği göz ardı edilmemelidir!  

Kişilerin profili her ne kadar kendileri tarafından ‘Ana sayfa’ da yazılmış olsa da, bunun teyidi, diğer insanların analizinden geçer; karakteri beş para yapmaz bir adam; “ben Cumhurbaşkanıyım” dese ne yazar? Yazsa yazsa birkaç eksik etek için veya “Padişahım çok yaşa diyen” beyin özürlü insan müsveddelerine yazar… onlar da cila çeker!  

İnsan, kendinin veya kariyerinin, etrafındaki birçok insandan çok daha üstün olduğunu düşünüyor ve bunu ikide bir hatırlatma gereği duyuyorsa ve bunun için beklediği cilalı sözleri alamıyorsa (Birkaç istisna hariç) bir anormallik var demektir. İnsanların çoğu hastalıklı kişilere karşı çok acımasız ve hoşgörüsüz oluyor demektir ki, bende bunların içindeyim! Yok, bu doğru değilse, bu kadar yüksek seviyeli kariyer sahiplerini, çoğunluğu seviyesiz (!) olan insanların kültürü kaldıramıyor demektir. Peki, bu yüksek seviyeli insanlar, seviyesiz insanlar arasında ne arıyor? Kariyer mi? Şöhret mi? Eş, İş, Arkadaş çevre mi? Bunlar o çok övündükleri o yüksek kariyer çıtası içinde yok mu? Yükseklerde seviye yok mu?  

Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi?  

Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?  

Efendim bendeniz: Ferforje Kapı, Pencere, Merdiven korkuluğu, Çelik çatı, İzolasyon, Ziraat, Tarım ve Hayvancılık, İçişleri bakanlığı Müsteşar emeklisi, “İhtiyar Balıkçının” tayfası, Titaniğin neden battığını araştıran komisyon başkanıyım. Ayrıca Savanora’nın yedek kaptanı, Badanacı, Boyacı, Simitçi, Kahveci Gazozcuların danışmanı, Olta balıkçılarının ağabeyi, kendini bi şi zanneden züppelerin korkulu rüyası, Haysiyetsiz, Şerefsiz, Sapık ruhlu insanların düşmanıyım.  

Ayrıca: bir kahvenin kırk yıl hatırını sayanlardanım. Tarih kitapları benim ihanetimi veya vefasızlığımı asla yazmaz! Ben dostlarımı ve dost bildiklerimi asla unutmam ve onları kolay kolay gözden çıkarmam. Yapılan haksızlıkları veya iyilikleri kalbime kazırım ve asla unutmam. Yarın, arkasında duramayacağım yazıları yazmam ve silmek zorunda kalmam (!) bu benim seviyemin göstergesidir!  

Genelde insanları severim, onları sevmeye çalışırım. Ama ben bir eğitimci değilim, kimsenin nazını çekemem, pire için yorgan yakarım, haddini bilmeyen insanlara karşı soğuk davranır, sonunda dayanamayacak duruma geldiğimde, içimdekini kusarım! Kişinin rengi belli olduğu zaman kendisini uyarırım. Ya herro ya merro…  

Ben evliya değilim arkadaş veya HZ Eyüp sabrı yok bende! İnsanım neticede…  

M.Talip Girgin.
 

 
Toplam blog
: 438
: 826
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Milliyet Blog'a hangi vesile ile kayıt olduğumu doğrusu hatırlamıyorum!  Bende birçoğunuz gibi ya..