İnsanın değerini bilmek

Yaşamda değeri olduğu bilinenler var. Et, süt, ekmek gibi, iyi kötü bir ederi var bunların. Bir ülke ki insanın değerini biçememişse, böyle ülkelere geri kalmış ülke denir. İnsan değerini bilmek, korumak, öğretmek, katı yasalar aracılığıyla gerçekleştirilemiyor.

Aynı toplum içinde yaşayan insanların bir, bir bu değerin bilincine varmış olmaları gerekiyor önceden. Ondan sonradır ki, yasalar sağlıklı işlemeye başlasın.

Bu varsayımdan yola çıkınca, eğitimin vazgeçilmezliğini, önemini, bu alandaki gücünü, etkisini tartışmasız kabul etmek gerekir.

Öyleyse inanalım: İnsan değeri bilincine ulaşmanın yolu eğitim yoludur ve bunun başka türlüsü yoktur. İnsanımız eğitimden, eğitilmekten yoksun kaldıkça, yukarıdan aşağıya konulacak nice yasa, onu insan değeri bilincine ulaştıramayacaktır.

Yüzyıllar boyunca gerçek sanatçılar, hep bu insan değerini kabul ettirmek çabası içinde eser vermiş, toplum içinde insan değerini gerçekleştirmek istemiştir.

Kim ki, hangi rejim, hangi hükümet, hangi iktidar ki sanatçıyı sevmemiş, itmiş ardına düşmüştür, o insan değerinin kabulünden korkmuştur.