Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İnsanın elinden başka bir şey gelmiyor

İnsanın elinden başka bir şey gelmiyor
 

http://www.sosambulance.com.tr/


Dikiz aynasından hızla gelen ambulansın ışıklarını görüp, sağ şeride geçiyor, direksiyonu tutan ellerimin titremesine engel olamıyorum…

Nefesimi toparlamaya çalışırken bir ambulans daha geçiyor…

Radyoyu kapatıp hızımı altmışa düşürüyorum…

Yıllardır gidip geldiğim bu yol, ambulansların hayra alamet olmadığını öğretti bana…

Kim bilir yine kimlerin canı yandı?

Kim bilir yine kimlerin ocağına ateş düştü?

Kınalıya gelirken, ambulanslardan biri yükünü almış bu defa daha telaşlı Silivri istikametine dönüyor…

Biliyorum ki can pazarı yaşanıyor!

Biliyorum ki ambulans şoförü hiç tanımadığı birinin hayatını kurtarmaya çalışıyor.

***

Geçen kış otobanda, bizim şirket kamyonuna, binek bir araba arkadan çarpış, kontrolünü kaybeden ve emniyet kemerini takmayan şoför, aracın ön camından fırlayıp, buz tutan asfalt da yolun ortasında ruhunu teslim etmişti…

Sıcak ofisimde çalışırken, telefon ettiler, ilgilenmemi istediler.

Elimden ne gelecekse?

Kiminle nasıl ilgileneceksem!

***

Kazanın olduğu yere gittiğimde bizim kamyon şoförü yolun kenarına çömelmiş hüngür hüngür ağlıyordu…

“Geçmiş olsun” dedim.

O “hiç görmedim” diye cevap verdi.

Böyle durumlarda insan ne diyeceğini, karşısındakini nasıl teselli edeceğini bilemiyor.

İki sigara yaktım, birini kamyon şoförüne uzattım...

“Şimdi yakınlarına, çocuklarına ne diyeceğim ben?”

Yarabbi ne der insan?

Ne cevap verir…

Şoförün sorusuna yanıt bulamadım, omzuna vurmakla yetindim…

Konuyu değiştirmek için aptalca bir soru sordum!

— Gazeteleri sen mi örttün üzerine?

— Evet, ben.

— Nabzına baktın mı? Nefes alıp almadığını kontrol ettin mi?

— Gerek yok ki ağabey!

— Etmediysen ne bildin öldüğünü?

<ı>Şimdi düşünüyorum da o anda hissettiğim duygu merak mıydı, yoksa umut mu?

<ı>

Yattığı yerden üstünü, başını silkeleyerek ayağa fırlasa şu adam, gülerek “şaka yaptım arkadaş, korktunuz mu?” dese ya!

Şoförün yanından, çömeldiğim yerden kalkıyorum, asfaltın ortasında kaskatı kesilmiş adamın üzerindeki gazete kâğıtlarını kaldırıyorum…

Hayatın anlaşılmaz bir şakası mı?

Tesadüf mü bilinmez…

Gazete de yazan bir başlık dün gibi aklımda…

Uzun yaşamak için stresten uzak durun!

***

Dörtlülerini yakmış, yolun açılmasını bekleyen araç kuyruğunda ben de yerimi alıyorum…

Bazıları meraklarına yenik düşüyor arabalarından iniyor, hızlı adımlarla kazanın olduğu yere gidiyor…

Bir minibüs şoförünün ne olduğunu soran başka bir minibüs şoförüne verdiği cevabı duyuyor, ürperiyorum.

“Çok fena çok! Araba kamyonun altına girmiş!”

***

Gazeteyi arıyorum, Çanta’da olan kazayı haber veriyorum…

Yol açılıyor, ne kamyona ne de kamyonun altına giren araca bakıyor, evime doğru giderken can kaybı olmasın diye dua ediyorum

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..