İnsanın Kimyası

Türkiye’nin kimya kütüphanesinde, elementlerin periyodik tablosu renkli olarak arşivlenmiş. Hidrojenden radona, tüm elementlerin; sembolü, atom numarası, kütle numarası, Atom ağırlığı, yoğunluğu, fiziksel hali olmak üzere eksiksiz element bilgileri saklı.

İyi güzel de, yalnız maddelerin mi kimyasal özelliği var?

İnsanın kimyası yok mu?

İnsan kimyasının kütle numarası kaçtır?

Atom ağırlığı ne kadar?

Fiziksel hali nasıl tanımlanır?

Katı mı?

Sıvı mı?

Yoksa gaz mı?

İnsanın fiziksel hali Katı olsaydı kimyasal verilere göre simge rengi siyah olacaktı.

Mademki İnsan teni çok renkli, beyazdan, kumrala, buğdaydan esmere, kızıldan sarışına, değişik renk tonlarını özünde taşıyor, öyleyse İnsan katı madde değil.

Sıvı halin kimyada ki rengi mavi.

Uzaydan dünyaya teşrif eden UFO’larda mavi renkli İnsan görülmediğine göre insan kimyasına sıvıda denemez.

Elementlerin “Gaz” halini kimyacılar kırmızı ile simgelemiş.

Güneş yakmamışsa, ya da 1. Derecede yanık oluşmamışsa kırmızı veya kırmızıya yakın insan teni “TIP” mucizesi sayılabilir

Geriye ne kaldı?

Sadece sentetik.

İnsan canlı olduğuna göre, sentetik olduğunu düşünmek bile, bilme aykırı.

Katı

Sıvı

Gaz

Sentetik

Mademki İnsan, katı, sıvı, gaz ve sentetik değil, öyleyse bu elementlerin hepsini bünyesinde barındıran bir canlı mı?

Benim gibi insan kimyasını bilmeyen için can alıcı bir soru.

Doğru insanı bulmak için bilim adamları kolları sıvamalı; İnsanın element bilgilerini (renk, koku, ağırlık, sembol, kütle numarası, atom ağırlığı, fiziksel hali vs) de dâhil arşiv bilgileri kimya kütüphanesi arşivine eklenmeli.

Eklenmeli ki, arayan doğru insanı bulabilsin.

Kimyası kimyasına uyan çiftler bir araya gelip yuva kursun.

İlişkiler kalıcı ve ömürlük olsun.

Eskiden evlenen çiftlerin yastıkları yatağan boyuna uzanır çiftler aynı yastığa baş koyardı.

Ve ömür boyu bir yastıkta yatar, bir yastıkta kocarlardı.

Kimyasına elementine atom ağırlığına sadece aileler karar verdiği için “KİMYA” sorunu olmaz, kimse kimsenin elementine bakmazdı.

Ya şimdi öyle mi?

Televizyon kanalları bile çöpçatanlık yapıyor.

Astrologlar astrolojide aşkın kimyasını arıyor.

Gök haritası çizip kimyası uyan çiftleri buluşturmaya özen gösteriyor.

Mademki kimya bir bilim dalı, İnsan kimyasını formüle etmek bilim adamına düşmez mi?