Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '08

 
Kategori
İnançlar
 

İnsanın olgunlaşması

3 – İNSANIN (TEKAMÜLE ERMESİ) OLGUNLAŞMASI

7. Bölüm :

Allah’ın yaratma ilkesi içerisindeki tevhit projesine bağlı temel kural çerçevesinde yer yüzünün imarı için Allah, insanlara akıl, idrak ve düşünce gücü vermiş. Bunları harekete geçirmesi içinde hırs, heva (arzu) heves, ve nefis vermiştir. Yine bunlara bağlı olarak güç ve kuvvet verip büyük bir azimle çalışıp kazanma emretmiş. Tüm bunların elde edilebilmesi içinde insanı dünyaya ve bilgiye doymaz, aç gözlü yaratmıştır.

Bilgi, dibi görünmeyen ulaşılması zor derin bir kuyudan su çıkarmaya benzer. Ancak kaynağı bol derin bir kuyuda, derinliğine inildikçe nasıl su artıp çoğalırsa. İnsanında bilgisi artıp çoğaldıkça zamanla bilgide derinleşir. İnsanın bilgisi derinleştikçe her şeye ilgi duyar. Bu ilgi insanı büyük bir merakla fizik ötesi, gaip alemi denilen derinliğine gitgide büyüyen sonsuzluğa açılmasını sağlar. Bu sonsuzluğun perdeleri açılıp ilahi hikmet ve sırları öğrenildikçe insanın ilgi ve merakı da o oranda sürekli artar. Allah, aklı (ilahi takdir hükmünce) dilediğine, ilmi her dileyip arzu edene vermeyi vaat etmiştir. Her kul, sahip olduğu akıl nispetinde çalışıp göstereceği gayret bağlı nasibince bilgiye ulaşır.

Bize, bizden başkasından fayda olmaz. Bu sözü herkes biliyor ama uygulaması olmadığı için bu güne kadar hiç kimseye fayda sağlamamıştır. Faydalı olabilmesi için önce kendimize inanmalıyız. İnandığımızı hayata geçirmeliyiz. Kendimizi ve birbirimizi severek üretim yapıp bir an önce paylaşmasını öğrenmeliyiz. Çünkü insanlık için hayat, sadece yiyip içme, gezip tozup, eğlenme, yatıp uyuyup zaman öldürülerek ömür tüketilecek bir yer asla değildir.

Bu dünya, deli olmayan herkes için sürekli çalışıp kazanma yeridir. Asla bıkkınlık, yılgınlık ve usanma yoktur. Çünkü bunlar insanlığın sonunu getirir. Çalışıp, çabalayıp kazanmayan tembel insanların oluşturduğu toplumlar, daima çalışıp kazanıp, zengin olmuş toplumların işçisi yada kölesi olurlar.

Çok çalışıp kazanmanın er – geç sonu gelişme ve olgunlaşmadır. Gelişip olgunlaşan bir insan yaşayacağı güzel bir hayatın arkasından başlangıçtaki başa hayırla geri dönüşü sağlar. Bu geri dönüşü bir hiç olma anlamında anlasak bile, bize ve bizden sonraki nesillere çok şey kazandırır. Çünkü Allah, çalışıp kazanmayan, miskin ve tembel kullarını hiç sevmez.

Onun için sonuç Allah’a varıp, O’nda yok olma olsa bile; Biz ilimde ilerlemeliyiz. Haddimizi aşmadan O’na ulaşıp dost olmalıyız. Allah’a yakınlık sürekli, akıl, ilim, idrak üzere doğru yolda güzel ve temiz yaşanılan bir hayattadır. (takvadadır.)

İnsanlığın gelişip olgunlaşması zaman içinde insan aklının kazanıp elde edebileceği ilimdeki gelişip ilerlemesine bağlıdır. Külli akıl ve ilim sahibi olan Allah ile cüzi akılla ilim sahibi olacak olan kulu arasındaki ilim fark, Hz. Muhammed’in Mi’rac’ta elde edip ulaştığı bilgi kadar olacaktır. Onun için kulun Allah’tan alıp elde edebileceği bilgideki son sınır da elbetteki, yine Allah’ın izniyle tıpkı mi’rac’ta olduğu gibi, kul ile Allah arasında bir perdelik nüans farkı kalıncaya kadar, Allah’tan kula bilgi akışı devam edecektir. Bir başka ifadeyle cüzi akıl sahibi kul, külli akıl sahibi olan Allah’a ulaşmaya çalışacaktır.

Çünkü insanoğlu ancak bu şekilde dünyada kendisinden istenilen olgunlaşmayı sağlayarak dünyayı mamur edebilecek tekamül olgunluğuna ulaşabilir.

Allah’ı, dini, aklı, ilmi, irfanı bu şekilde algılayıp, bu şekilde öğrenmek için gayret gösterip çalışıp çabalamayanlar asla kendilerinden istenilen insani olgunluğa bu dünyada erişip ulaşamazlar. Ulaşamayanlarda Allah’ın kullarından istediği ölçüde insan olup, insanca yaşayamazlar.

Onun içindir ki; Akıl ve ilimden sapanların sonu karanlıkta yalnız kalmaktır.

Konumuza “Dinin anlamca erginleşip olgunlaşması”yla devam edeceğiz.

Sevgi ve saygılarımla.

Cahit KARAÇ

 
Toplam blog
: 322
: 1004
Kayıt tarihi
: 08.03.08
 
 

1953 Elbistan doğumluyum. Lise mezunuyum. Kamuda çalışıyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Ken..