İnsanın seveni de sevmeyeni de olabilir; ama ülkenin yarısı başbakanı sevmiyorsa sorun var demektir

Tayyip Erdoğan demek Ak Parti demek. Aslında böyle olmaması gerekir; ama maalesef böyle. Bir de bu tür yazıları yazarken cidden rahatsız oluyorum. Kişilerle uğraşmak benim işim değil. Ayrıca Ak Parti karşıtı görünmek, bazı çevrelerin yandaşı, yalakası olmak istemiyorum. Ama işte bu yazıda anlatacağımız şey ülkemizin önemli bir gerçeği maalesef.

Sayın başbakan kişi olarak iyi bir insan. Karizmatik, konuşması süper, eli yüzü düzgün bir adam. Eminim ülkesini de düşünüyordur. Üstelik önceki yönetici profillerinden farklı olarak olması gereken yerlerde cesur çıkışları da var. E peki bu ülkenin %50’si neden kendisini sevmiyor? Yani bir partiye, bir lidere düşünceleri nedeniyle karşı olabilirsiniz ama sanki burada daha farklı bir durum var gibi. Ülkenin yarısı kendisini sevmiyor. Nefret eden ve belki kötülük yapmayı düşünen bile var.

Yönettiğim ülkenin yarısının beni sevmediğini bilsem ben o ülkede başbakanlık yapamam.

Bu durumu dindar Türkiye çabalarına, taşları yerinden oynatması ve cesur çıkışlarına bağlamak istiyorum ama doğrusu bunlar olumsuz şeyler değil ki insanlar niye karşı olsunlar? Hem bu ülkede kötülerin, düzen karşıtlarının, menfaatine dokunulanların sayısı ne kadar ki? Atatürk’e ve laikliğe karşı tutumu desek hem bunların sayısı belli hem de Atatürk ve laikliği ben de eleştiriyorum. Çünkü gerçekten Atatürk’ün üzerine çok fazla elbise giydirildi; o elbiselerden bazılarının çıkarılması lazım.

Halkı kendisinden soğutan düşünceleri de değil bence; çünkü biz bu ülkede ne düşünceler gördük.

Neden bence meclisteki sayısal çoğunluğa güvenip devletin gücünü de arkasına alarak yapmak istediklerini zorla yapmaya çalışması. Senin valin bir kentin genelinde içki yasağı koyamaz. Ak Partililer içmesin dersin; uyan uyar uymayan uymaz. Ben yönettiğim ülkede bir üniversiteye polis yardımıyla giriyorsam mazbatamı meclis başkanlığına veririm. Yani böyle bir şey olabilir mi? Başbakan ülkesinin sokaklarında gezemiyor. Kendisini Ak Partililerin dışındakiler sevmiyorlar. Karşı olmak başka sevmemek başka; sevmiyorlar diyorum.

Ya benim derdim başbakanın sevilmemesi değil, bana ne seven sever, sevmeyen sevmez. Böyle bir yönetim yapısı olmaz diyorum. Sakat bir idare yani.

"Ama Türkiye halkının yarısı da beni seviyor; anketlerde %34 ile birinci çıkıyorum." Türkiye'nin yarısı şarkıcı Tarkan'ı da seviyordur. Sen başbakansın, halkın yarısının karşı olduğu bir başbakan (karşı olduğu diyorum, oy vermediği demiyorum) olamaz.

Bu insanlar yılan yuvasından çıkmadılar. Herkesin aklı, vicdanı var. 10 yıldır yapılanlar (en önemlisi de yapılma şekilleri) doğru olsa ülkenin yarısı sana niye karşı olsun ki. Türkiye Amerikan yönetimlerine tepkili, sen gidiyor adamlarla kucak kucağa oturuyorsun. Stratejik ortaklık nedir ya? Nato denilen savaş gücünün güdümünde ülkene silah yığıyor savaş çığırtkanlığı yapıyorsun. Bölge barışını bozduğu gerekçesiyle İsrail’i eleştiriyorsun ama sen de bölge barışını bozuyorsun. Komşu ülkenin isyancılarını eğitiyorsun. Amerika aynen İsrail gibi Türkiye’yi de kullanıyor. Bir gün bu ateş bizi yakacak. Elli bin kişinin katiliyle konuşuyorsun. Bari görüşmeleri bebek katiliyle değil meclistekilerle yap. Devlet terör örgütünü muhatap alır mı?

Türkiye halkı bütün bunları görüyor. Karşında kimse yok (diğer 3 partiyi halk hikâyeden destekliyor) sen bugün bu nedenle ayaktasın. Bu partiler değil halkın kendisi sana karşı. Bu partilerden istediğini istediğin zaman yanına alırsın (ki alıyorsun zaten) Sana sokakta tepki var. Sen 300 küsur vekilin de olsa Türkiye’yi temsil etmiyorsun. Başbakanlığın tartışılır. Ak Partinin ve Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi yönettiğini fakat iktidar olamadığını düşünüyorum. İktidar olamayan muktedir de olamaz. Türkiye’nin kaderinin böyle sakat bir yönetime bırakılması doğru değil.