Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '14

 
Kategori
Deneme
 

İnsanlar genlerinden gelen kişilik özelliklerini yaşamadıkları takdirde acı çekerler

İnsanlar genlerinden gelen kişilik özelliklerini yaşamadıkları takdirde acı çekerler
 

“İnsan” tanımlaması altında yaratılmışlar bizim onlar için belirlediğimiz kalıplarda olmak zorunda değiller ki zaten var olan durum da bunu gösteriyor. Siz bakmayın herkes dışarıdan bakılınca insana benziyor ve sanki bizim koyduğumuz kalıplara/kurallara uygun gibi ama üzerlerindeki baskı ile derilerinin altındaki kimliklerini gösteremedikleri de unutulmamalı.

Yani aslında tüm insanların bir görünen halleri bir de gösteremedikleri kişilikleri var. Ve olması gereken gerçek halleri gösteremedikleri halleri. Herkesin yaratılışında sakladığı, korkup/çekinip ortaya çıkaramadığı bir şeyi vardır. Ve bunların üzerine örttüğümüz ikinci kişilik( ortam kabul etsin diye oluşturulmuş sahte kişilik) insan tanımlamasında referans oluyor.

Tabu olup çekinildiği için bu konu pek yazılamıyor da… Örneğin enses insanların bilerek hatta bilmeyerek işlediği hata değil bir fıtrat mirasıdır. Bazı insanlarda bu dürtü yerleşik şekilde vardır. İçimizde gizli olan bu duygular bu genetik fıtrat mirası eğer kontrol edilemezse bizi aklın hayalin alamayacağı sonuçlara götürebilir.

Yazgı gibi bir şeydir bu ve bunun için kişileri suçlayamayız. Yapabileceğimiz tek şey bu tür duyguların harekete geçmesine neden olacak uygun ortamlar yaratmamaktır. Kim ne derse desin, hangi eğitimi, hangi inancı almış olursa olsun iradeyi bitiren durumlar ortaya çıkar. Kişiyi suçlamak kolaydır ama bazı duygu ve isteklerin kontrolü mümkün değildir. Uygun ortam, kontrol edilemeyen çıldırtan arzular kişiyi sapıklığa, sapkınlığa götürür.

Her kadında lezbiyen duygular, her erkekte gay ve travesti duyguları vardır. Ama herkes lezbiyen, gay ya da travesti değildir. Bunun çok çeşitli nedenleri vardır. İlki bazı kimselerde bu duygular güçlü değildir. Güçlü olanlarda da eden/baskılayan/engelleyen güçler vardır. Ve en önemlisi o çok önemli gördüğümüz uygun ortam yoksa kişiler mastürbasyonla durumu geçiştirirler.

Enses sapık insanların aşağılık zevklerinin eseri değil, insanda zaten var olan gizli duygunun ortamını bulunca ortaya çıkmasıdır. Kapalı ailelerde olur deniliyor. Çok doğru. Bunlar aynı zamanda cinselliğin kısıtlandığı, sınırlandığı ailelerdir. Bu bir hastalık halidir. Kişiler bu durumda ne yaptıklarını bilmezler. Bu nedenle yetişkin kız ve erkek çocukların aileleriyle birlikte kalmaması gerekir. En önemlisi de kişiler mutlaka cinsel açıdan doymalıdırlar. Aç olurlarsa bir şekilde saldıracaklardır. Bu anlamda kadın erkek beraberliği kolaylaştırılmalıdır.

İnsanların bazen nedensiz yere hastalandıkları görülür. Kişiliklerinde yaratılıştan gelen dürtüler karşılık bulmadığı içindir. Enses ve buna benzer meyiller ahlak toplumlarında daha fazla görülür. Nedeni bu toplumların cinsel açıdan aç bırakılmalarıdır. Psikolojik hastalıkların ana nedeni insanların genlerinden gelen kişilik özelliklerini yaşamadıkları için acı çekmeleridir. Kanunumuz enses ilişkiye 30 yıla kadar hapis cezası veriyor. Yani burada duygusal davranılamaz. Enses dediğiniz olayda tahrik vardır. Karşılıklı istek vardır; çünkü sonuçta tecavüz değil. Duyguları kontrol edememe vardır (ne yaptığımı bilmiyordum kanunda indirim nedeni) Yani mutlaka ceza olmalı  ama 30 yıl?????

Kadınlığa meyilli erkeklerin içinde böyle kontrol edilemez bir duygu vardır. Gay’da, lezbiyen de, travesti de, enses de böyle. Gay’lar kadından nefret ederler. Hiçbir gay kadınla yatmaz. İnsanlar utançlarından ya da korkup çekindikleri için utandıran bin bir türlü fantezilerini içlerinde saklarlar. Açıklanamayan gizli duygular başlı başına bir dünyadır. Ya iki dünyayı bir arada yaşayacağız. Bu takdirde her şey olur. Ya da özgür dünya veya ahlak dünyasından birini seçeceğiz. Ama bu halde de ahlak dünyasının yine şansı yok; çünkü kimse fıtrata karşı koyamaz. Tekrar ediyoruz gizli duygular karşı konulamaz bir genetik hastalıktır; kişiler suçlu değildir. Toplumdan uzak yalnız başına bir evde uzun müddet beraber yaşayan yetişkin ana oğul bile potansiyel enses adayıdır.

 

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..