Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İnsanlar hayalleri kadar büyük!

Kendi kendine yetebilmeyi öğrenmeli insan. Başkalarına yük olmadan yaşayabilmeyi, kıt kanaat geçinmek böyle bir şey işte...

İnsanların tek başlarına yaptıkları onurlu savaşın deyimleşmiş hali.

İhtiyacım kadar kazanıyorum.

Kazandığım kadar harcıyorum

Bazen işyerime okulu yeni bitirmiş, kafalarındaki soru işaretleri yüzünden akılları karışmış genç arkadaşlar geliyor.

Geleceğe yönelik planlarından, hayattan beklentilerinden, isteklerinden hedeflerinden, hedeflere ulaşma yollarından konuşuyoruz.

Eskisi kadar konuşmayı sevmiyorum artık, insanları esir alan hallerim, hikâyelerim yok.

Şimdiler de dinlemeyi daha çok seviyorum.

Anladım ki insanlar dinlemeyi bilen insanlarla vakit geçirmeyi daha çok seviyorlar.

Dinlenmek; önemsenmek anlamına geliyor toplumumuzda.

Dinlerken, cümlelerin arasına girmemeyi de öğrendim. ‘Çok ilerleme var bende çok’

Anlatım şekilleri, ses tonları, heyecanları farklı olsa da, içerik hep aynı

—Askerliği aradan çıkaracağım ilk önce, fakülteden 4 yıldır çıktığım bir kız arkadaşım var onunla evleneceğim. Evlenebilmek içinde; saygın, iyi kazandıran bir iş bulmam lazım. İşi bulduktan sonra gerisi kolay ‘köpek’ gibi çalışırım ben. Kariyer zaten kendiliğinden gelir. Ev ve araba almadan olmaz. Bir de yazlık tabii. Buralarda istemiyorum, uzak bir yerlerde olsun ki çevrem değişsin.

Yılda bir kere yurt dışı seyahati, yazları Türkiye’nin güneyi, kışları Uludağ, İstediklerimin hepsi bunlar. Çok mu şey istiyorum acaba?


Yeni mezun arkadaşımın istekleri çok değil, az bile. ‘İnsanlar hayalleri kadar büyük. Bedenleri kadar küçükler’

İstekler sıradan, fakültelerde verilen eğitimin, hayata yansıması, bu mu? Hedefleri aynı, tek tip, insanlar olmak için mi dirsek çürütüp, kafa patlatılıyor onca yıl.

Sabahları üç tas çorba içeniniz var mı aranızda? Bir oturuşta üç büyük içip bir kuzuyu yiyebileniniz? Yok değil mi, demek ki; insanların yiyip içebilecekleri midelerinin ebadı ile orantılı.

O zaman bu kadar mal, mülk, sahibi olabilmek adına hırslanmak, yaşam hedefi olarak belirlemek, ulaşabilmek adına gençliğin en güzel yıllarını harcamak neden?

Eş, ev, araba, kariyer, çocuklar, hepsi tamam.

Sonra?

Sonrası muamma,

Bundan sonrası için plan yok.

Bu evreleri atlatan insanların bunalımlarının, arayışlarının, etrafa saldırışlarının, tatminsizliklerinin bir sebebi de bu olabilir mi?

Hayatımızı futbol karşılaşmasına benzetirsek; ilk yarı 3–0 galipken, ikinci yarı maçı 4–3 kaybetmeyeceğimizin garantisi var mı?

Yok elbet.

Neden yaptım bu kadar edebiyatı?

Daha yolun başındayken stratejimizi iki devrelik yapalım diye.

Maddi hedeflerimizin yanın da manevi hedeflerimiz de olsun.

Yaşantımızda sağlık, mutluluk, huzur kelimeleri daha çok geçsin.

Elimizdekilerin kıymetini bilelim diye.

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..