İnsanlar sitelere yazlıklara şehrin gürültüsünden kurtulmak için değil özgürlük için kaçıyorlar

Rahatsız edici bir davranışı olmasa bile insanın insanı rahatsız ettiğini, insanın insandan rahatsız olduğunu defalarca yazdık. Hatta birlikte yan yana yaşamanın mantıklı olmadığını savunduk. Çevremizde insanların yaşayışı da görüşlerimizi doğruluyor. Bilgili kültürlü kimseler paraları da varsa mahalle baskısından kurtulmak için şehir dışındaki sitelere ya da uzak yerlerdeki yazlıklarına kaçıyorlar.

İnsanlar bu kaçışın nedenini basit şekilde şehrin gürültüsünden uzaklaşıp kafasını dinlemek/tatil yapmak şeklinde açıklıyorlar ama asıl gerçek özgür olma isteği. Hatta bu nedenle sitelerde dünya para verip pahalı lüks daireler alınıyor. Yine bu nedenle Allah'ın unuttuğu yerdeki sitelerde bile daire kalmıyor.

Yok trafik derdiymiş, yok şehrin gürültüsüymüş geç bunları; insanlar insanlardan kaçıyorlar. Aslında kimsenin kimseye fazla bir şey yaptığı yok ama insanların varlığı sizi rahatsız ediyor. Özgür yaşamın tadına varmak için yalnız olmak istiyorsunuz. Sonuna kadar açtınız Ahmet Kaya'yı, ya komşu o malum Türkî faşistlerdense... Porno seyrediyorsunuz, ses yandaki hacının evine giderse...

Kendi evinizdekiler bile sorun... Şu aile kavramını kim icat ettiyse kafasını gözünü kırmak lazım. Aslında özellikle yetişkinler tek başına yaşamalılar. Daireleri ayrı olmalı. Eşimizi, sevgilimizi, arkadaşımızı canımız istediği zaman görmeliyiz. Ya mutlaka birlikte yaşamanın da güzellikleri var. Ama her gün her saat olmuyor. Ben aynı kişiyi aynı gün ikinci kere görünce sıkılıyorum. Elbette birlikte bir şeyler yapalım ama kendi yalnız, özgür hayatımız da olsun.

Hiç bunları düşünmeyenler, hatta tam tersine birlikte kalabalık konu komşu yan yana konuşup selamlaşarak neşe içinde mutlu yaşamayı sevenler de var. Bu kişilerin kültürleri, bilgileri, görgüleri bu tür bir yaşama uygun. Düşünceleri hayalleri hayat beklentileri, fantezileri ile yaşam anlayışlarında yalnız olmalarını, tek başınalığı ve özgürlüğü gerektirecek bir şey yok. Aşağılama anlamında söylemiyorum. Bunların sitelere yazlıklara kaçmaya ihtiyaçları yok.

Sitelere yazlıklara kaçıyoruz ama kaçamıyoruz. Çoğumuzun böyle bir maddi imkânı yok; mahalle arasındaki gecekonduda kiralık olup "internet günahtır" diyen kırçıl sakallı hacıya komşu olmak zorunda. Maddi imkânlarınızın olması da yetmiyor. Siz kaçıyorsunuz kuyruklarınız da peşinizden geliyor. Ev ahalisi, köylü kafalı karınız ya da kocanız "ben öyle eşten dosttan uzakta yabani gibi yaşayamam" diyor. Oh ne güzel sevinip "madem öyle siz burada kalın" diyorsunuz ama peşinize takılıyor ya da gelmiyor, sizi yollamıyor, gidemiyorsunuz. Böyle talihsiz birinin çok sıkıldığı ailesinden çevresinden kurtulmak amacıyla işte uzakta bir yerde yalnız yaşamak için hastaneden düzmece deli raporu aldığını biliyorum. Napsın adam, kurtulamıyor.

Evliliklerde ileri yaşta emekliliğe doğru yani özellikle erkekler/kocalar evden kaçmanın yollarını ararlar. Bu durum bunların zamparalıklarına bağlanır ama asıl neden sadece bu değildir. Karısını seven ve karısı ileri görüşlü kendi kafasında olan erkeklerde böyle bir şey yoktur. Onlar sitelere de yazlıklara da birlikte kaçarlar. Hatta çocuklarını da alırlar. Ama aslında bitmiş, bitmesi gereken lakin bitirilemeyen evliliklerde çoğunlukla koca karısını sevmiyorsa, karısı eski kafalı biriyse,  e çoluk çocuğun sorumlulukları da bitmiş, koca kaçmak istiyor. Bu sadece zamparalık amacıyla değildir. Bu her türlü kaçıştır.