Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '17

 
Kategori
Deneme
 

İnsanlar ve makineler - doktorlar ve tamirciler

İnsanlar ve makineler - doktorlar ve tamirciler
 

Tanı süreci ve o süreçte kullanılan araçlar önemlidir.


Eskiden beri doktorlarla tamircileri bir tür meslektaş gibi görürüm. İki meslek grubu da önce arızayı belirler, sonra da onarımını yaparlar.

Arızayı belirlemede işlerine uygun araçlar kullanır ve karar verirler.  

İki meslek grubunun da işlerini yaparken deneyimli ve becerikli olmaları gerekir. Yanlış belirlenmiş olan arıza ya da rahatsızlık işi baştan çıkmaza sokar. Bu arıza ya da rahatsızlık yanlış müdahalelere neden olursa iş daha da karmaşıklaşır, çözümü zor hale gelir.

Bu bakımdan tanı süreci ve o süreçte kullanılan araçlar önemlidir.

Hepimiz biliriz ki deneyimli, usta bir doktor da, deneyimli, usta bir tamirci de genellikle karşısındaki sorunu sadece bir bakışta ve mevcut sorun hakkındaki şikâyeti dinleyerek büyük ölçüde belirlemiş olur.

Doktor Rıza Nur’un anılarında “hastanede geceli gündüzlü çalışarak öyle bir hale gelmiştim ki, kapıdan giren hastanın yüzüne bakınca hastalığının ne olduğunu artık anlıyordum” ifadesi bu anlamda açıklayıcı olabilir.

Televizyon tamircisi olan enişteme artık çalışmayan televizyonumun sorununu söylediğimde elime numaralarını yazıp verdiği iki parçayı alıp evde ana kart üzerinde değiştirmemi önermişti. Dediklerini yaptım ve televizyonum çalıştı. Bu da onun uzun yıllar içinde kazandığı deneyimin sonucuydu.

Elbette her usta doktor ya da tamirci, her konuda bir bakışta karar vermez, veremez. Özellikle işi insanı iyileştirmek olan doktor mevcut kurallara da uyarak bulunduğu yerdeki bütün tanı araçlarını kullanarak işi sağlama alır. Söz konusu olan şey insan yaşamı olduğu için her türlü titizliği gösterir.

Sıra tedaviye ya da onarıma geldiğinde de ustalık ve bilgi temelinde oluşan gerçek beceri kendini gösterir. Ustalar en az zararla, en ince ayrıntıya özen göstererek en mükemmel işleri yaparlar.

Usta bir doktor tedaviyi hastayı en az rahatsızlıkla, en kısa zamanda ve en iyi bir şekilde gerçekleştirir. Hasta sağlıklı bir şekilde evine döner.  

Tamirci, onarıma gelmiş cihazı aynı şekilde özenle, başka parçalara zarar vermeden, dışarıda fazla cıvata bırakmadan tamir ederek sahibine verir.

Bunlar her zaman olması umut edilen ve büyük oranda gerçekleşen şeylerdir. Her gün hastanelere binlerce insan gelir, tedavisini olur; evine döner. Her gün tamircilere binlerce cihaz götürülür, onarılıp sahiplerine verilir.

Bir de gerçekleşmesinden endişe edilen ve maalesef sayıları az da olsa gerçekleşen başka durumlar vardır. Bazen hasta tedavi süreçlerinde zarar görmekten, cihaz sahibi cihazının daha ağır ve başka sorunlarla karşılaşmasından korkar ki, bu durumların da masaya yatırılması gerekir.

Zamanın birinde Erciş ilçesinden Van’a minibüsle gelirken yanıma oturan sakalları uzamış, yüzü kararmış adamın derdini öğrenmek, paylaşmak istemiştim. Adam eski model bir şehir içi nakliyat aracıyla geçimini temin ederken aracının arızalandığını; sorunun motorda olduğunu bildiği için hemen bir çekiciye yükletip ilçedeki sanayi bölgesine onarıma götürdüğünü; orada motorunun kilitlendiğini söyleyerek çalıştırılmasının aracına zarar vereceğini söyleyip bıraktığını anlattı.

İkinci gün sabah otelden sanayiye gittiğinde tamirci çırağının aracını çalıştırdığını görüp seslendiğini ama o yetişinceye kadar motor bloğunun çatladığını ve o bloğun da araç eski bir şey olduğu için buralarda olmadığını, iletişime geçtiği Van’daki bir oto parçacısının Adana’da bir tamircide bulduğunu ekledi.

Ortaya çıkan yeni masrafın onu ciddi şekilde sarstığını, işinden uzak kaldığı süre içinde evine gidip ailesinin ihtiyaçlarını karşılayamadığını, borçlanmasına rağmen işin nasıl sonuçlanacağından da emin olmadığını da söyledi.

Adamın içindeki karanlık fırtınalar yüzünden okunuyordu.

Bir başka gün bir hastanenin ameliyathanesinin önünde ağlayan başka bir adamla karşılaştım. Geçmiş olsun dedikten sonra derdini sordum. “Kardeşim içeride, bel fıtığından ameliyat oluyor” dedi. Ben de morali düzelsin diye “iyi ya, ameliyat oluyor iyileşecek; sen niye ağlıyorsun ki” deyince “bu aynı rahatsızlıktan üçüncü ameliyatı; her defasında içeriden daha da kötüleşmiş olarak çıktı” dedi ve ağlamaya devam etti.  Teselli edecek başka sözüm kalmamıştı. Sustum.

Uzmanlık eğitimi sürecindeki doktorların muayenehanelerde yoğun şekilde hasta baktıkları bir hastanede ilacın ciddi olumsuz sonuçlar doğurduğu yakınmasıyla polikliniğe gelen uzman doktorun hastanın önünde reçeteyi yazan doktoru “bu ilacı bu hastaya nasıl yazarsın” diye azarladığını da bir tanıdıktan işitmiştim.

Sözün kısası insanın tedavisi sürecinde yapılanlar da, cihazın tamiri sürecinde yapılanlar da sorunu ortadan kaldırma amaçlı olur. Ancak ustaca yapılan doğru işler bu amaca hizmet ederken bilgisiz ve becerisiz yapılan işler tam tersi etki ile hastayı ya öldürür, ya hastalığını ağırlaştırır; cihazı ya işlemez hale getirir ya da başka yerlerine zarar vererek onarım masrafını arttırır.  

Eminim ki bu yazıyı okuyan herkesin yukarıda ifade edilen anlamlarda kendine göre yaşadıkları ya da tanık oldukları vardır.

Her alanda olduğu gibi sağlıkta ve teknik hizmetlerde de verimlilik bilgi ve beceri, altyapı eksikliklerinin en iyi bir şekilde giderilmesiyle arttırılabilir.

Nicelik olarak artan elemanların nitelik olarak da mümkün olan en uygun düzeylere çıkartılması da sistemin başında olanların, sistemi yönetip denetleyenlerin sorumluluğundadır. Özellikle sağlık hizmetleri büyük ölçüde hastanelerdeki uygulamalarla öğrenildiklerinden; sistemin içindekilere düşen sorumluluk da az değildir.

Teknik onarımların kaliteli kurumlar ve elemanlarla sorunsuz gerçekleştiği, tedavilerin gelişmiş sağlık merkezlerinde en iyi bir şekilde yapıldığı, bu anlamda ortaya çıkan sorunların en aza indiği daha sağlıklı ve huzurlu günler beklentisi ve temennisiyle.

 

 

28.01.2017

12.14

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..