Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '12

 
Kategori
Eğitim
 

İnsanları değiştirmeye çalışmak

İnsanları değiştirmeye çalışmak
 

Ne umutsuz bir çabadır o insan mühendisliği veya insanları istediğin gibi istediğin kalıba dökmüşsün gibi oluşturmak, yaratmak.

Sanki robot yaratıyorsun. Kalıplara döküyorsun ve oradan istediğin gibi çıkartıyorsun. Kolay mı karşıdaki insanı istediğin insan haline sokmak. Kolay değil diyeceksiniz. Ama...

Peki o zaman “Eğitim” denen süreç nedir ki? Bir bakıma insanları değiştirmek değil de nedir? Cahil bir insanı alıyorsun, yıllarca okutuyorsun, çeşitli sınıflardan, öğretmenlerden, okullardan geçiriyorsun, niye? Çağdaş dünyanın  istediği standartlara, normlara uygun; nitelikli, iyi şeyler bilen, iyi şeyler yapabilen; cahilce davranışları değişmiş, uygar bir insanın tavırlarını kazanmış, hayatını  kazanabilen, ve hayatından memnun olan bir insan… Böyle bir insanı kim yetiştirebilir? Anne mi? Baba mı? Yoksa , 20-25 yıl süren korkunç  bir eğitim serüveni mi?

Aslında anneye bakarsan, yıllar süren bir serüvenden sonra, çocukların elleri iş tutup eve gelince… Onlara gururla bakan ve herkese “İşte bu çocukları … ben yetiştirdim..” diyen anne haksız mıdır?

Diğer yandan 4-5 tane çocuğu  “aman öf ..” diyerek , bir an önce okula gitsinler,  diye gözlerinin içine bakan, onları okula teslim ettikten sonra ,  “Allaha şükür deyip..” geri çekilen de anne değil midir?

Ama o sırada işleri devralmış  genç bir öğretmen,  önünde 30-40 tane gözlerinin içine, “bize bir şeyler öğretsin” diye bakan sıra sıra yavruları, aylarca, yıllarca eğitmek için ne çabalar harcar… O zaman anne nerede; baba nerededir? Son safhada ortaya çıkarlar ve “Onları biz yetiştirdik!” derler.  Onlara tam olarak hak verebilir misiniz?

“İnsanı Değiştirmeye Çalışmak” , eğitimin ötesinde bir bakıma kişinin kişiliğini de değiştirmek anlamını taşır.

Yani insanı alacaksınız ve onu bambaşka bir insan haline getireceksiniz.

Bu yanlış anlama daha çok “Evlilik” ler de yaşanır. Kadın evlendiği adamı biraz kaba, saba bulur ama , “ben onu daha sonra adam ederim,” diye kendi kendine bir söz verir. Ondan sonra da, kadın erkeğe veya erkek kadına “Şunu yap, bunu yapma…” diye durmadan düsturlarda bulunur. İnanılır ki , karşıdaki bütün bu söylenenleri yaparsa, bam başka, daha doğrusu , sonunda istenilen insan olacaktır. Mümkün mü? Hiç mümkün olabilir mi ?

Ne demişler “Ağaç yaşken eğilir.” Ondan sonra, hele belli   bir yaştan sonra , metazori insanları değiştirmeye çalışmak, eşeğe engel atlatmak gibidir. Zordur, zor…

Aslında insanlar, kendileri isterlerse değişirler; yeni bir insan olmak için çaba gösterirler. Bunu da kendilerine verilen nasihatlar çerçevesinde değil, ama daha çok , kendi iyi bildikleri “Rol-model”lerin etkililiği çerçevesinde ortaya koyarlar. Burada güdümleme çok önemlidir. Kişi ancak değişmeye hazırsa ve gönüllüyse değişir. Yoksa, zorlamayla olmaz. Çoğu kez de ters tepki yapar…

Doktor ol… Mühendis ol… diye zorlanan kaç çocuk kaçarak, Sinema sanatçısı, Ses sanatçısı, ressam ve  şoför olmuştur… Zorla güzellik olur mu?

“İnsanları Değiştirmeye Çalışmak” olgusunu büyük bir toplum projesi haline getirmek de çok tehlikeli olabilir. Bir kere nasıl bir insan tipi istiyorsunuz. “dininde, dinayetinde bir insan tipi” .. Bunun için bütün eğitim sisteminizi değiştirdiniz, ve çocukları bu amaca yönelttiniz… Çocukları itikatta Sünni, Mezhep olarak Hanifi olarak yetiştireceksiniz. Peki, bütün bu olanların, olacakların sorumluluğunu taşımayı kabul edebilir misiniz? Çünkü programları değiştirip, çeşitli dini dersleri koyarken; bir yandan da programdan Sanat derslerini, Müzik derslerini, Spor derslerini atmak zorunda  kalacaksınız… her halde programdan Fizik, Matematik, Kimya .. çıkmaz.. Çıkar mı?

“İnsanları değiştirmeye çalışmak, hiç de kolay değildir. Hele insanlar buna yatkın değilse, inanmıyorsa… zorla uygulamaya kalkışırsanız; bu işkenceye döner… sıkı tutmazsanız , işler gevşer; amaç gerçekleşmez.

En iyisi insanları anlamaya çalışmaktır. Hangisinin niye yeteneği var; becerileri, melekeleri nelerdir? Onları öğrenip; sonra öğretilecek şeyleri onların üzerine koymak gerekir. Yoksa zorlamak, insanları kandırmak,  hainliktir.

Her şeyin ilk adımları “temel Eğitim”den başlar.. Sonrasını eğitimciler bilir. Politikacılar değil. Siz karar verirseniz. Yanlış olur, bilimsel olmaz. Bir de işler mollaların eline bırakılırsa… Ala ala hey… Yıllara dayanacak hatalar yapılabilir. Aman çok dikkatli olalım.

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..