Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '08

 
Kategori
Felsefe
 

İnsanlığın evrimsel aydınlanması ile biçimlenen evrensel erdemliliği

İnsanlığın evrimsel aydınlanması ile biçimlenen evrensel erdemliliği
 

Donmuş düşünceler, atıl kalmış bedenler. Bunlar doğanın kurallarına aykırı duran oluşumlardır.

Yıllar geçtikçe tüm olanlar kaçınılmaz bir süre-gelişimle değişmiştir. Farklılaşmıştır. Yeni olan eski olmuştur, yeni hiç bir zaman yeni olarak kalamamıştır. Eski daha da eskimek zorunda kalmıştır.

Değişim, karışık olandan kararlı olana doğru bir akış oluşturur ve kaçınılmaz bir sonuçla evrilmeyi doğanın kanunu yapar. Bilinen bilimsel kurallar içerisinde hiç bir obje, yerinde duramaz, yok olamaz; sadece maruz kaldığı etki dolayısıyla formunu ve yapısını değiştirir. Bu bağlamda, tüm oluşlar eskimeye mahkumdurlar. Mühendisliğin temel kuralı, kütlelerin korunumu yasasıdır ve bu yasa olmazsa bilim de yapılamaz.

İnsanoğlunun düşünce yapısı da, tek sesli, sabit, dogmatik bir yapıdan, çok sesli daha karmaşık, özgür bir yapıya doğru gelişerek evrilmiştir ve hala da evrilmektedir. Bu nedenle kütlelerin korunumu yasası söylenebilmiştir. Evrilmenin seyri bu yöndedir ancak her zaman karşıt bir engelleme de varlığını korumuştur. Tarihsel engeller, feodalite, dine dayalı merkezi yönetimler, hükmedenin egemenlık çıkarları gibi sosyal yapılanmalardır. Mevcut evrimin rotası ise bu etmenlerin güçlüğü ile şekillenecektir.

Sorgulayan, olanların ardında bir “neden” düşünen, tüm sabit kurallardan ve dogmalardan sıyrılabilen düşünceler, sosyolojik ve toplumsal yaşayışlara ve ayrıca düşünce evrimine inanılmaz katkılar sağlayabilmişlerdir. İnsanoğlunun son 300 yıl içerisinde gösterdiği gelişimi düşündüğümüzde, bunun başlama noktasının aydınlanma kırılması olduğunu kabul etmeliyiz. İnsanoğlunun, uygarlığıyla, bilimsel gelişimiyle, sosyal yaşantısıyla, özgürlük talepleriyle, varlığından, kazandığı haklarından geri bir süreç ile vazgeçebilmesi olası değildir.

Düşünsel evrim, iyi olanla kötü olan arasındaki farkları belirten evrensel erdemliliği de açığa çıkarabilmiştir. Bu anlamda, insanlığın evrimsel aydınlanması ile biçimlenen evrensel erdemliliği bireyin en önemli tarihsel kazanımıdır. Bu durumda, insanoğlunun evrilmesinin yönü, toplumsal çelişkilerin giderilmesi adına, tüm dünyada adil bir paylaşımın inşası olmalıdır. Egemen güçlerin, gücüne güç katması adına parayı kullanmasına, toplumları bölmesine, yukarıdakiler ile aşağıdakiler tanımları ile zayıf düşenlerin kaynaklarını sömürmesine, savaş çıkarmasına, gıda erozyonu yaratmasına engel olmak, düşünsel evrimle kazandığımız evresel erdemliklerimizin zorunlu bir görevi olmuştur.

İnsanoğlu bu evrende neden vardır? Bu, yanıtlanması en zor sorulardan biridir. İnsan bu evrende düşünsel evrimini tamamlamak için vardır. Bu, şimdiki zamandan önce ayağımıza kadar getirilmiş tüm aydınlık değerlerin üzerine ne koyabileceğimizle ilgilidir. İyi olan ile kötü olan arasındaki farkı gözetebilecek bireysel aydınlanmanın daha da üst noktalara taşınması ile ilgilidir. İlk insandan, şu anın zamanında doğmuş son insana kadar, hepsinin bıraktığı ve bırakacağı tüm mirasların, artı değerlerin, ortak, adil bir paylaşımla kullanılabilmesi ile ilgilidir. Tüm dünyanın barış içinde tek bir toplum olarak yaşabilmesi ile ilgilidir. Evrensel erdemliliğin geliştirilmesiyle elde edeceğimiz iyiliklerin tüm insanlığa hakim kılınmasıyla ilgilidir. Umutla hep ileriye gitmek ile ilgilidir. Bunlar insanoğlunun var oluş nedenleridir.

İnsanlık, hep ileri hep ileri!

Paylaşmamazlık, insana ait; tersi de! O halde biraz ilerle, haydi paylaş. Tembellik, insana ait, tersi de! O halde biraz ilerle, haydi üret. Sömürü insana ait; tersi de! O halde hep ilerle, sömürme. Aydınlık insana ait; o halde haydi durma, o senin!

-
Görsel : http://breastcrawl.org/foreword.htm

 
Toplam blog
: 136
: 1494
Kayıt tarihi
: 16.02.07
 
 

Yaşam ışığını 1968 yılında Bafra’da gördü. İnşaat Mühendisi ve aynı sektörde yazılım geliştiren bir ..