Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İnsanlığın özü hoşgörü

İnsanlığın özü hoşgörü
 

“Benim Kabem insandır” Hacı Bektaşi Veli

“Ben insanım insanla ilgili hiç bir şeye kayıtsız kalamam” Terentius

Bilinmektedir ki tarih aydınlıkla /karanlığın, iyilikle /kötülüğün çatışmasının ürünüdür bu çatışkı da yüzyıllardır insanoğlu var olduğu sürece sürecektir. Çatışkılar olsa da, bunu asgariye indirmek de yine iktidarlara, kurumlara kişilere düşer. Dünyadaki ve ülkemizdeki sorunların kökeninde de ekonominin yanında, çıkar duyguları, ben merkezci yaklaşımlar, karşısındakinin var oluşunu bile sindirememek, iktidarı elinde bulundurma hevesi, siyasi - iktisadi –hukuki üstünlük sağlamak isteğidir. Bir ülkede açlık, yoksulluk, sefalet kol geziyorsa, ücret eşitsizliği, eğitim sisteminde yaşam standartlarında farklılıklar hatta uçurumlar varsa, adam kayırmacılık, liyakatten uzak atamalar varsa, hüzün dalgaları yüzü sarıyorsa o ülkede nasıl sevgiden, insanlıktan hoşgörüden bahsedebiliriz. Hoşgörüsüzlüğümüze birde farklı kılıflar bularak suçsuz insanları yargılıyorsak bu insanlığımıza yakışan tavırlar olmasa gerek. Her insan doğar-yaşar ve ölür. Kısa dünyada senlik-benlik davasından öte kardeşçe dostça nasıl yaşamı sürdürürüz onların yollarını bulmak varken bu öfke kin niye?

Bu yazıyı yazarken, geçmişe döndüm zaman tünelinde gezindim karanlıklarda buldum kendimi insanlık adına utandım, hoşgörüsüzlüğümüzün, sevgisizliğimizin ortaya konulduğu insanlığa bir kez daha darbe vurulduğu Sivas, Çorum, Kahramanmaraş, Baş bağlar ve daha dün kendi yakınlarını katledecek kadar çoluk çocuk demeden vahşileşen insanları ve katledilen insanları bunun gibi nice tarihin kara lekeleri geldi aklıma insanlık adına ağladım...

Bu yazıyı yazarken, Filistin’deki, Ortadoğu’daki çocukları düşündüm, anaların acılarına ortak oldum….

Bu yazıyı yazarken dünyanın herhangi bir yerinde hiç uğruna evlatlarını, yakınlarını yitiren anaları babaları düşündüm bir kez daha kahroldum.

Hoşgörü insan sevgisi derken meğer o kadar uzaklaşmışız ki. Küreselleşmeyle birlikte çok değerimizde yok oluyor bilmeden. Dünya erkini elinde tutmaya çalışan devletlerde insanlara acımadan gizli-açık silahlandırmalarla güç gösterisi peşindeler.

Bir şiirimde söyle seslenmiştim,

İyiliksever Ay ışığında Dua/
Rüzgarın ağıtları üşüşmüş kapılara,
uzakta göz kapakları arasında terör/
Ölü insanlar çıkmış yine yolculuğa
Yoksul düşünce kahredici soluklar/
Irmak gibi sübyan ölüleri
Atılı anne celladının ayaklarına..

Kuşkusuz sorunların temelinde ekonomi yatmaktadır. Bir insan kendisinin, ailesinin ihtiyaçlarını gideremezse nasıl mutlu olabilir ki? Ekonomik bunalımlar hayatın tüm alanlarında karşımıza çıkıyor. Öyle ki; günlük yaşamımızdan tutunda cinsel yaşama kadar her şeyimizi alt üst eden ekonominin bozukluğu ruh sağlığımızı bozuyor sağlıksız, sevgisiz toplum olmamızı sağlıyor. Günlük yaşamla mücadele bizden çok şey alıp götürüyor. Gençliği, heyecanı arayışları coşkuyu sevgiyi...

Ama, her şeyi de ekonomiye yıkıp kurtulmanın yollarını aramak da bir o kadar yanlıştır. İnsan gibi insan olmak

“Duygusuyla, düşüncesiyle, sevecenliğiyle, yaklaşımıyla sevinciyle, sevgisiyle insanlığıyla” insan olmaktır.

Sevgi, yaşamaktır, barıştır, paylaşmaktır, eşitliktir, mutluluktur özgür düşünmektir. Yaşadığımız toprakların uzlaşı kaynakları olan Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli vb uzlaşı önderlerinin ahlak anlayışında ortak temel eşitlik, kardeşlik, dayanışma, iyilik, sevgi, hoşgörü ve erdeme dayanır temel ilke “İnsan Sevgisidir”, ”Hoşgörüdür”.

Hoşgörüden uzak yaşayanların, insana insanlığa, karşı fikre bile tahammül etmeyenlerin aydın, çağdaş demokrat olmayacağı açıktır. Yüreğinde insan sevgisi olan evrenseldir. Toplumsal uzlaşından yana barışçı emekten sevgiden hoşgörüden yanadır. İlkesi İnsana insan haklarına saygıdır. Bunun içinde eğitim şarttır. Eğitim sadece okullardaki periyodik eğitim değil kültürel de eğitimdir. Bilgi ve bilimin yanında spor, müzik, tiyatro ve çeşitli sanat dalları da bilinçli eğitimin toplumsal uzlaşının ayrılmaz dallarıdır. Bilgi teknolojinin bile son hız geliştiği çağda tüm dünyada tehdit unsuru olarak kullanılan teknolojiyi kullanmayı bırakın yan yana geçerken bile selam vermekten korkar olduğumuz dönemlerde geçer sanıyorum. Karamsar düşünmüyorum her şey gelip geçici kalıcı olan insanlık elbette, bir gün Dünyada “Güneş Ay Yalınayak” gezecek. Kin tohumları yerine sevgi tohumları ekilecek, başaklarda buram buram insanlık büyüyecek, analar ağlamayacak çocukların saçlarında güvercinler çığlığı duyulacak, tüm insanlık kardeşçe yaşayacak, yaşamasını öğrenecek gelecek kuşaklara hoşgörüyü anlatacak destanlar bulacak.

Galiba insan gibi insan olmak bu olsa gerek...

Saniye gündüz yıldırım
Şair-yazar
İNSANLIĞIN ÖZÜ HOŞGÖRÜ

 
Toplam blog
: 30
: 643
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

Şiirleri beş ülkede yayımlandı. Şu anda  bir kamu kurumunda Şube Müdürü. Çeşitli edebiyat, kültür..