- Kategori
- İlişkiler
İnsanoğlu acıdan kaçıyor
Mutluluklarımızın paylaşarak çoğaldığına inanıyoruz. En ufak bir mutlu anımızı paylaşmayı seviyoruz. Bu bizi tamamiyle mutlu hissettiriyor. Mutlu olunca bunu dibine kadar yaşamak istiyoruz. Bir sınavdan geçer not aldığımızda, sevgilimiz bize sürpriz yaptığında, hatta sevgilimiz olduğunda. Her güzel şeyin bir gün biteceği ama her biten güzelliğin ardından gelecek yeni güzelliklerin de olduğunu bilmeden yaşıyoruz.
Ve gün geliyor, nitekim dediğim oluyor.
En güzel şeyler bile yavan kalıveriyor bir yerde.
İşte o an insanoğlunu yiyip bitiren tek duygu ortaya çıkıyor. Tabii ki burada vicdandan söz etmiyorum. O duygunun adı "KORKU".
Acı çekmekten korkuyor insanoğlu. Oysa dünyanın en güzel kadınları bile yolun yarısında feda ettiler yaşlarını bu acılar uğruna. Bizim zaafımız bu, bizim paylaşamadığımız, bizim anlattıkça çoğaldığımız bu. Acı. Mutluluklarımızı dibine kadar yaşarken, acı çekmekten korkuyoruz. Çekiniyoruz. Acıyı dibine kadar yaşamak bizi özümüze döndürecek, bunu bilemiyoruz. Kestiremiyoruz. Bir dağın en fazla zirvesine kadar tırmanabilirsiniz. En yükseğe çıktığınızda, geri yavaş yavaş da olsa aşağı inmekten başka şansınız yok. Acıya da böyle bakmalı insan, dibine kadar çekilmeli acı, korkulmamalı. Mutluluk nasıl en zirveye kadar yaşanıyorsa, acı da zirvesine kadar çekilmeli ki azalmaya başlasın.
Kabul etmek, hiçbir zaman kabul etmemekten daha korkunç olamaz. İnsan kendini kanatırsa, sadece kendisini alkışlar. Bunu unutmamak gerekir. Kabul etmek gerekir ki, en azından hafiflesin. Enerjiyi doğru yönlendirmek gerekir. Ne güzel der Gripin grubu şarkısında: "Ağla durma ağla, biraz ruhun cilalanır."
Ama siz kabullendikçe, sıradan sandığımız "bazı günler" yaşanır hale gelir. Bazı günler, diğer günlere nazaran çok daha iyi geçmeye başlar. O günler, sabah uyandığınızda sıcacık bir kahve gibi baş ucunuzda size mutluluk vermeyi bekler. Kabul ettikçe acıyı iyileşir insan, hep sıcak kalır belki ama iyileşir. Ben o günleri çok severim. Bir de sabah kahvesini, gülümseyerek içmeyi.
Bazı günler vardır, bazı günleri unutturur.
Bazen.