İnsanoğlunun Haz Arayışı Ve Eğlence Sektöründeki Yükseliş

Dünya genelinde ve ülkemizde de son yıllarda eğlence sektörünün inanılmaz bir hızla yükseldiğini ve eğlence için ciddi seviyede paranın harcandığını görüyoruz. Sektör dünya ölçeğinde yıllık trilyon dolarlarla ifade edilen bir büyüklüğe ulaşmış durumda ve hızla büyümeye devam ediyor. TV programları, sinema, tiyatro, internet, facebook, bilgisayar-telefon oyunları, edebiyat, konserler, müzik, spor müsabakaları vb saymakla sonuna gelemeyeceğimiz sayısız aktivite insanoğlunu eğlendirmek için son sürat almış başını gidiyor. Sahi neler oluyor? Eski insanlar acaba eğlenmeyi mi bilmiyordu veya bu kadar eğlenceye ihtiyaç mı duyulmuyordu? Nereden çıktı bütün bunlar?

Konuya bir psikanaliz ile yaklaşmakta fayda görüyorum. İnsan özünde ne ister? Eğlenmek mi? Aslında insanoğlunun derdi ve arzusu eğlenmek falan değildir. İnsanoğlu ruhunda, içinde, derinliklerinde bir yerde mutluluk, huzur ve tatmin duygusu hissetmek ister. Bunu elde edemediğinde bocalamaya, ruhu daralmaya, sıkılmaya başlar ve işte bu hale düşmüş bir insanın imdadına uyuşturucu etki gösteren eğlence sektörü yetişir. Ya değilse kimin umurunda olur Barcelona mı yoksa Milan’ın mı kazanacağı. Ya da tamamen hayal ürünü olduğu bilinen bir sinema filmi seyretmek kişiye veya insanlığa ne katar? Ya da TV’nin karşısına geçip saatlerce anlamsız yayınları seyretmek insana ne tip bir huzur verebilir? Bu ve benzeri tüm aktiviteler insanın ne bu dünyasına ne de öbür dünyasına katkısı olmayan, sıkıntı bastırma vesileleridir.

İnsanoğlunun maneviyat eksikliği ve dolayısı ile tatminsizliği ve huzursuzluğu arttıkça eğlence sektörünün yükselişi artacaktır. Ama bunların hiçbiri insanın yaralarına derman olamamakta, sadece geçici bir uyuşukluk ile hissetmesini engellemekte, geçiştirmesini sağlamaktadır. Oysa insana lazım olan hakiki bir deva, hakiki bir şifadır… Bu ise ancak ve ancak İman’da ve Allah’a kul olmakla mümkündür. Çünkü kalpler ancak Allah’ı anmak ile mutmain olurlar…

Ey İnsan, o halde bırak kendinden kaçmayı ve boş işlerle ömrünü doldurmayı; sana indirilen kitabını oku, Rabbi’ni tanı ve senden ne istediğini öğren…