Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İnternet!.. Özgürlük ve esaret!..

İnternet!.. Özgürlük ve esaret!..
 

On küsur gün önce, her zamanki gibi uyanır uyanmaz yataktan kalkıp yetmiş santim uzaklıktaki koltuğuma oturdum, sol elim ile pıt diye düğmeye bastım, sağ elimin altında mouse … O da ne! Erişilemiyor internete!

Çın çın çın!.. Panik çanlarıdır kendileri!

Dönüyorum dolanıyorum evde, elim ayağım eksik sanki, ne yapar, nasıl geçirir bir günü insan internetsiz?

Çalışmalar var sokakta, muhtemelen o yüzden problem var hatlarda diye düşünerek, ben diyeyim on beş, siz deyin yirmi beş kez deniyorum, yok… Yok!..

Kafayı yiyeceğim…

Son yazım kaç kez okunmuş, yorumlar var mıymış, gazetedeki son haberler nelermiş, önemli bir mesaj beni mi bekliyormuş?

Off… Aklıma takılan bir şey vardı, google da yok ki elimin altında, yarım kaldım bir anda!

Dan dan dan! Algılama sesidir!..

Esiri olmuşum internetin!

Omuz ve boyun ağrılarım elbet bir bahane değil tek başına son zamanlarda pc başında oturup da saatlerce orası senin burası benim diye gezerken internette keyfin yanında mutsuz hissedişim kendimi.

Yapılmayı bekleyen işler de tek başına neden olamazlar elbette…

Sabahlara kadar pc başında oturmak da!

Hafızayı zorlamamak da…

Gelin görün ki, toplandıklarında acayip bir mutsuzluk nedeni olarak çıkıyormuş karşımıza, bende öyle olmuş yani…

Hatlar matlar bahane, ödenmemiş faturalar varmış meğerse…

Cık cık cık! Kararlılık sesidir!..

Hal böyle ise, ödemeyeceğim anasını satayım esaretinden kurtulana dek!

……

Aç kalmış, sigarasız kalmış gibiyken ilk başlarda, daha bir keyifle yaşadığımı fark ettim son zamanlarda.

Ne zamandır ötelediğim şeylere vakit buldum, evimle ilgilenmek zorunluluk gibi gelmedi gözüme, sokaklarda dolanmak zaman kaybı değilmiş meğerse!

Geceleri vakitlice uyuyup, gündüzleri kaçırmadım…

Beynimi daha çok çalıştırdım!

Hafızamı zorladım, google olmayınca elimin altında, yeterliliğime sevindim!

Sarı laleler almasam da çiçek pazarından, minyatür güller aldım saksı saksı, kaç kişi okumuş acaba yazılarımı yerine, boyasam mı şu saksıları yoksa ucuz bir kumaş bulup onunla mı sarmalasam, bir de kurdele mi bağlasam diye düşünüyorum…

Ruhum mutlu!

Ben mutlu!...

…….

Bu arada, arada bir internet kafeye gidiyorum, itiraf etmeliyim, yaş ortalamasını anında yükseltiyorum!

Mesajlarımı kontrol ediyorum, reytinglerime de bakıyorum elbette…

Geçenlerde apar topar koşturdum örneğin kafeye, cv göndermem gerekiyordu bir yere.

Zoruma da gitmedi değil, pc dururken yetmiş santim ötemde…

.……

Oğlum ve kendim için doğru bir karar aldığımı düşünmekteyim, özgürlük ve esaretin yan yana olduğunu görmemiz adına…

Anladık ya, yaklaştı faturaları ödeme zamanı!

Her şeyde olduğu gibi, önemli olan dozu… Kararı…

Gülgün Karaoğlu

Mayıs,04/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..