İnternet'e düşen düşene...

Amerikan basını ‘internete düşüyor’ Amerika’da ekonomik krizin pençesindeki yazılı medya yok olma yoluna girdi. 146 yaşındaki Seattle Post-Intelligencer (P-I) dün son baskısını dağıtıp dijital yayıma geçti. (Timetürk'ten)

Sitenin haberine göre ABD'deki yerel gazetelerin pek çoğu basılı yayımdan vazgeçip dijital yayına geçiyor. Bunların son örneklerinden biri de haberde adı geçen 146 yıllık Seattle Post İntelligencer gazetesi..

"İnternete düşmek" bugün hala "kötü yola düşmek" gibi anlaşılıyor olsa da çok yakın bir gelecekte bu yola düşmeyenin kalmayacağına kuşku yok.

Büyük bir hızla bütün dünyayı birbirine bağlayan bir "ağ"a dönüşen internet'in bir gün önceki haberleri okuyucusuna ulaştıran basılı yayımların pabucunu dama atacağı belliydi.

Her ne kadar, asırlık alışkanlıklar kolay terkedilmezse de, yakın gelecekte -ekonomik krizlerin de etkisiyle- kağıda basılı gazetelerin tarihe karışacağına kesin gözüyle bakabiliriz.

İletişim teknolojilerinin, insanın zihnindekileri okuyabilecek düzeylere geliyor olması, haber akışlarının anlık hale gelmesi, blog yazmaktan e-devlet'e kadar bütün işlerin internet üzerinden yürütülmeye başlaması önümüzdeki on yıl içerisinde "gazete bayii"liği diye bir mesleğin olmayacağını gösteriyor..

Peki Türkiye bu yeni çağ'a hazır mı?

Şaşıracaksınız belki ama bence hazır!..

Bu ülke, belki de ilk defa, gelişen teknolojilerin getireceği şartlara hazır durumda.

Merhum Özal'la başlayan Haberleşme ve telekomünikasyon yatırımlardan sonra, günümüzde internet'in Batılı ülkeleri aratmayacak ölçüde yaygınlaştırılmasıyla Türkiye "internet çağı" na hazır!..

Ülkenin altyapısı hazır ama üst yapısı(insanları) hazır mı, o biraz kuşkulu..

İnternet teknolojisi'nin kullanımı ile demokratik hayatın gelişmesi birbirine parelel giden olgulardır. Ümit ederim ki, internet altyapısındaki gelişmeler, Türkiye'nin geçmişin takıntılarından kurtularak, özgürlüklerin alabildiğine yaşandığı gerçek demokrasi haline gelmesine büyük katkı sağlayacaktır.

Günlük olaylar konusunda görüş yazma, kanaat önderliği gibi markalı "gazeteci" lere mahsus ayrıcalıkların ortadan kalktığını ve fikri olan ve bunu yazıya dökebilen herkesin düşünce açıklama imkanına kavuştuğunun en güzel isbatı bizler değil miyiz? Bizler yani blog yazarları..

Şurası kesin ki, İnternet gazeteciliği yaygınlaştıkça tüm "köşe" ler ovalleşecek..

Köşe ayrıcalığı ortadan kalkacak ve söz, onu söyleyebilen herkesin olacaktır..

Post-modern çağ da bu olsa gerek..