İnternet'e yasak gelmemiş, kontrol altına alınmış!

Sayın Başbakan’ın seçim(!) konuşmalarını dinliyorum, gözlerim kapalı ve “İleri demokrasi”nin nimetlerini düşünüyorum.

Ve konu internet olunca, daha bir dikkatli dinliyorum…

Öyle ya, Yasakları kaldıracağım, yolsuzluğu bitireceğim, yoksulluğu tarihe gömeceğim diyerek iktidara gelen ve bu güne kadar el parası ile ülkeyi yöneten,(Bu sözüme inanmayanlar, Türkiye’nin borçlarına bir baksınlar) geleceğimizi emperyalistlere pazarlayan bir iktidarın özgürlüklerle sınavını izlemek için böylesi konuşmaları da dinlemek gerekiyor.

İnternete getirilen sansür nedeniyle; Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın Cumhurbaşkanına mektuplar yazdığı, sivil toplum kuruluşlarının ayağa kalktığı, TÜSİD’ın açıklamalar yaptığı (Gerçi onları ciddiye alan kalmadı) bir konuda, Başbakan’ın söyledikleri elbette önemli!

İnternet ile ilgili Sayın Başbakan’ın söylediklerine bir bakalım:

"Şimdi internetle ilgili çalışma yapıyoruz. Bu iftiralar, ahlaksız yayınlar olmasın diye yapıyoruz. İnternet kalkmıyor, tam aksine kontrol altına alınıyor. Bu ahlaksızlıklar, bu yolsuzluklar devam mı etsin?

İnternet yoluyla bir suç işlendiğinde, kişilik hakkına tecavüz edildiğinde, kişi mahkemeye başvuruyor 5 gün içinde karar çıkıyor erişim engelleniyordu. 5 günde onlar dünyaya yayılıyordu.

Bizim yaptığımız; birisi mağdur mu oldu, yanlış mı yapıldı? Bizim yaptığımız iletişim dairesini harekete geçiriyoruz. Mahkeme kararına kadar engelliyor. Burada bu zulüm dursun. Mahkeme devam ediyor. TİB geçici olarak durduruyor. Bu yasa ile internete asla sansür gelmiyor, insanlar fişlenmiyor. Aksine daha güvenli oluyor. Gelişmiş ülkelerde ne varsa onu yapıyor. Bir kaset komplosu ile göreve geldiği için bu düzenlemeye karşı çıkıyor. Türkiye'yi kasetler yoluyla hukuk ihlallerinin yapıldığı bir ülke olmaktan çıkaracağız. Sandığın, milli iradenin gücünü artıracağız. Özel hayatın gizliliğini ihlal özgürlük değildir."

Ne kadar da demokratik bir konuşma değil mi?...

Öylesine hukuk’a uygun bir konuşma ki, mahkeme kararına bile gerek görmeden TİB yetki veriliyor. Böylesi bir yetki ancak “İleri demokrasi”lerde olur dedirten cinsten!..

Daha düne kadar yayınlanan kasetleri kullanan bir iktidardan, bu gün böylesi bir önleme gerek duymasının nedeni sizce ne olabilir?

Deniz Baykal ve MHP’li milletvekili adaylarının çıkan kasetleri için “Özel hayatının gizliliğini ihlal diyorlar, ne özel hayatı, bu geneldir genel” diye seçim meydanlarını inletenler, acaba bu gün böyle bir zırha niye gerek duymuşlardır.

Yoksa onlarında mı kaseti var?