- Kategori
- İnternet
İnternet kuşları
Evlerimizin bodrum katlarında ya da uzak bir köşesinde, kapısı arkadan sürgülü ya da her an biri gelecekmiş gibi tetikte, kimseler yokken veya gece yarısı gizli gizli tık tık klavye sesleri bizlere farklı bir dünyanın kapısını aralar.
Biliyoruzdur, sapık kocamız, serseri oğlumuz, kızımız, belki karımız internette bir haltlar karıştırıyordur; lanet olsundur. Muhakkak açık saçık karılara erkeklere bakıyor, terbiyesiz sitelere girip sapık kadın ya da erkeklerle konuşuyorlardır.
İnternet evlere gireli insanlarımızda ahlak namus kalmadı. Madem bir şey yok niye gizli yapıyorlar? Çünkü görmemizi istemiyorlar. Alsınlar laptopu otursunlar yanı başımıza. Bu sapıklar kesin bir şey çeviriyorlar.
Kocanız veya karınız gizli gizli internete giriyorsa kesinlikle sizi aldatıyor ya da ileride aldatacak. Kameralar karşılıklı açılmış, konuşmalar sohbetler hep aşk üzerine, affedersin birbirlerine şeylerini bile gösteriyorlar.
Bir de hastalık ki bilgisayarın başından hiç kalkmıyorlar. Adresler telefonlar alınıyor, buluşma yerleri belirleniyor. Bizim herif MSN’yi açık bırakmış. Tesadüfen gördüm. Profil mi ne diyorlar orayı okuyunca şok oldum. Medeni halinde “dul” yazıyor. Adam beni öldürmüş. Tek tek okudum. Her şeyi yalan yazmış. Gençlik resmini koymuş, yaşını da 10 yaş küçük yazmış. Beyoğlu’nda oturuyormuşuz; hayatımda gitmedim oraya.
Evler sinemaya döndü. Hiç normal film yok. Bir gün benimkini eli şeyinde, dili dışarıda porno seyrederken yakaladım. Bu aşağılık adam nasıl benim kocam olabilir Allahım!
Gençler daha akıllı. Meraktan bir iki bakıyorlar sonra oyun, futbol, müzik gibi eğlencelere yöneliyorlar. Dolaysıyla gizlenmelerine gerek yok. Yanı başımıza kuruluyorlar. Hem onların arkadaş ya da sevgili aramaları çok normal. Bekârlar çünkü. Belki evlenecekler. Ama canım internetten evlenme mi olurmuş.
Affedersin şeyinin kılları ağarmış erkeklerimiz, boyu kadar çocukları olan hatunlarımız utanmadan sıkılmadan, karı çocuk demeden ev halkı uyuyunca ya da herif işe gider gitmez açarlar kamerayı “Hanımefendi saygılar efendim…” ya da “ Günaydın, ben Aysel. Nasılsınız?”
Bütün bunlar ne kadar doğru,değil mi? Hepiniz ikna oldunuz. Yani her şey aynen böyle. Türkiye’de okumuş/tahsilli internet kullanan ağırlıklı olarak orta ve ileri yaştaki özellikle birkısım erkekler bilgisayar hastası ya da internet meraklısı.
Ben şunun için giriyorum, amacım şu da, şunu yapıyorum bunu yapmıyorum da… hepsi hikaye. Onlar saklıyorlar ama ben açıklayım, kişi saklı gizli internete giriyorsa ya MSN’ de konuşuyor ya da porno seyrediyordur.
Kutsalınız benim için de kutsal. Namus ahlak benim için de önemli. Belki benim de sizler gibi bunlarla hiç ilgim alakam yok. Ama nedense konuya sizler gibi yaklaşamıyorum. İnsanlar çürük elma değildir. Onları çöpe atamayız. Kırk yıllık kocana sapık diyorsun.
Türkiye’de bir kısım insanlar için internet sosyal hayata açılan tek kapıdır. Yobaz ideolojiler ve çağın dışında kalmış anlayışlara sahip kimseler maalesef eşlerine çocuklarına gezmeyi eğlenmeyi yasak ediyorlar. Ama bunların kadınları çocukları okuyor. Her şeyi görüp öğreniyor. Ve öğrendiklerini yaşamak istiyorlar.
İnternetin başında bir tane dahi okuma yazması olmayan kişi bulamazsınız. Muhafazakârsanız, tutucuysanız eşiniz çocuğunuz okumayacak. Okursa dışarı çıkar ya da internete girer. Benim eşim çocuğum okusun ama ben onları parka bile göndermem dediğiniz zaman bu olmaz.
Dağ başında değiliz; hayatın içinde olmadan yaşayamayız. İşte internete girenlerin çoğu hayat kendilerine yasaklanan insanlardır. Ülkemizde, yedi milyar dünyada yedi kişiyi bile tanımadan ölen vardır. İnternet bir tepkidir; bir başkaldırıdır. İnternete girenlerde değil girmeyenlerde sorun var.
Namus ve ahlak endişeleri gereksiz. İnternetin adını bile telaffuz edemeyen aşağı mahallenin yosması belki de pornonun kralını seyrediyordur. Bazı kadınlarımız hiçbir şey veremediği kocasının kendisini terk etmesinden korktuğu için yaygara yapıyorlar. Porno seyreden bir adamın karısı eminim yatakta inek gibi yatıyordur.
MSN kadınları zavallıdır, çaresizdir. Otuz yıllık kocasından bir tek sevgi sözü duymayınca MSN de “ canııııımmm ölürüm sana!” deyip sanal da olsa bir çiçek gönderenlere koşmaktadırlar. Naspınlar, sevgisiz yaşanmaz ki!
Sizler yanlış bir şey yapmıyorsunuz. Cahil bir anlayışın kurbanısınız. Sosyal hapishanelerinizde çekip kapıyı eğlenceye gidemezsiniz ama klavyeye dokunup dış dünya ile bağlantı kurabilirsiniz. Kocanızın ayak sesini duyduğunuzda interneti kapatın!
Türkiye dünyada en çok internete girilen ülkeymiş. 20 milyon internet kullanıcısı var. Gurur duyulacak bir şey. Demek ki ülkemizde derinden derine bir kültür devrimi yaşanıyor. İçinizden bazılarının “Sayın Korkut bu bahsettiğiniz devrim porno kadınlarının bacak arasında mı…” dediğini duyar gibiyim. İnsanlar yaşamak istiyor kardeşim. Türkiye’de cinsellik yasak. Napacak adam ya da kadın? Dizi filmlerde öpüşmeyi bile yasak ediyorsunuz. Nişanlılar sizin ülkenizde el ele bile tutuşamıyorlar.
Cahiller, yobazlar, muhafazakârlar neyse ne de bir de medeniyet alçakları var. İşte bu medeniyet alçaklarından bazıları, internetteki kadınların %95’i o…dur, diyor. İnternette onlarca sosyal paylaşım sitelerine üye milyonlarca insanımız var. Kalkar bu kadar insanımıza böylesine hakarette bulunursan ağzına… Has…tir git lan!
Bazen MSN de konuştu diye karısını öldürenleri duyuyoruz. Ya sanal âlem. Karşısındaki ile yan yana bile gelmiyor. Konuşsa nolur? İhanet diyorsan sen daniskasını yapıyorsun. Sen Taksim’de buluşuyorsun, o internette konuşuyor. Asıl onun seni öldürmesi gerekiyor. Bunlar katil ruhlu insanlar. Kadınlarımız, kızlarımız bu tür kişilerle asla evlenmesinler ve arkadaşlık yapmasınlar.
İnternete girmiyor diye kimse gerici olmaz. Tercih meselesidir. İnancı müsaade etmiyordur. Başka hobileri vardır. Biz engelleyenleri konuşuyoruz.
İnternete girenlerin suçluluk duymaları, kendilerini ahlaksız addetmeleri gereksiz ama bunu önlemek de mümkün değil. Çünkü çok büyük bir gurup tarafından dışlanıyorlar. Üstelik devlet de bu duruma olumsuz bakıyor. Pornocuları hapsetmek devletin ana görevi. Ama yine de inanç ve değerlere önem veren bir toplumuz ve bu nedenle bu tür merakları olanlar mümkün olduğunca insanları rahatsız etmesinler.
Ayrıca bu nedenle bozulan evlilik ilişkilerinde eşinin çocuğunun bu durumundan rahatsız kimseler için huzursuzluğun asıl nedeni internete girme değil evlilik birliğinin bozulmasıdır. İnternet bahanedir. Başka sorunlar vardır.”İnternet yuvamızı yıktı. İnternet nedeniyle kocamdan ayrılıyorum” şeklinde şikâyetler sona gelmiş bir evlilik ilişkisinin ilgisiz bir konuya bağlanmasıdır.
İnternete giren insanların hobileri fazladır. Bilgi ve kültürleri nedeniyle çok şeyden zevk alırlar. Ama bunları sağlamak için hem ortam müsait değildir hem de imkânları yoktur. İnternet bazı konularda kişinin duyduğu açlığın göstergesidir.