İnternette sanal sanılan gerçekler!

Günün neredeyse yirmidört saatini bilgisayar karşısında geçiren insanların içinde bulunduğu ruh hallerini çok merak ediyorum. Öyle ya, adeta içlerinde ikinci bir benlik oluşmakta.

Gerçek ve sanal alem arasında sağlıklı bir denge kurmak kolay olmasa gerek! İnsan kafayı yer valla!

Şöyle bir hava almak amacıyla çıkılan çarşı gezmeleri yada sosyal amaçlı arkadaş toplantılarına katılmak alışkanlıkları ise neredeyse tarihe karışıyor.

Tüm bu doğal aktiviteler alışveriş ve arkadaşlık sitelerinin pençeleri arasında can çekişmekte.

Bu tür davetlerle hemen her İnternet sayfasında karşılaşmanız olası çünkü!

Hem orada kendinden farklı bir kişilik sergilemek birçok kişiye cazip geliyor, bu sayede arzu edipte yapamadıkları tutkuları sanal dünyada yaşıyorlar.

Bu kişiler gerçek dünyayla artık pek ilgilenmiyorlar .Dostlarıyla vakit geçirmekten, hatta aile ve iş hayatından giderek uzaklaşıyorlar.

Böylece gerçek dostlarından ve çevresinden kopan kişi, sanal dostlarıyla birlikte kendine yeni bir yaşantı kuruyor.

Üstelik, kendileri de çoğunlukla bu kötü gidişin farkındalar.

Çünkü alışılagelmiş saygı ve sevgi kavramları üzerine kurulu olan geleneksel yaşam şekli her geçen gün anlamını yitiriyor.

Oysa normal bir internet kullanıcısının haftada ortalama beş, en fazla on saatini ayırması gerektiğini söylüyor uzmanlar..

Ancak ne mümkün?

Öyle ya, İnternet bağımlılarına yardımcı olmak için kurulmuş web sitelerinin çoğalması boşuna değil…

Facebook bağımlılığı örneğin.......