Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '13

 
Kategori
TV Programları
 

İntikam’ın suçlusu Beren asalım, Berrak’ı da öldürdük tamamdır

İntikam’ın suçlusu Beren asalım, Berrak’ı da öldürdük tamamdır
 

İntikam’ın suçlusu Beren asalım, Berrak’ı da öldürdük tamamdır

Popüler kültür kendi Starını yaratır allar süsler sunar. Bıktığında da asar keser. Ondan kötüsü yoktur.

Beren Saat’te o hesap.

İntikam dizisinin Türk izleyicisine inememesinin faturası hemen Beren Saat’e kesilmiş.

Neymiş efendim kariyerinin en kötü anıymış, neymiş efendim Beren artık ara verecekmiş, mişte, miş…

Televizyon izleyicisinin oyunculuk algısı ilk kriteri olsaydı tamda yan komşuda ödüllüsünden tutunda yıllanmışına kadar en iyi oyuncuların olduğu hem de kaliteli bir senaryoyla yayınlanan Görüş Günü Kadınları’nı izlerdi.

Bu bir…

Televizyon izleyicisi oyunculuk gücüne baksaydı elbise askısı gibi karakteri taşıyan baldır bacak baklava şov mankenlik ruhundan çıkamamış dizilerin sözde oyuncularını izleyerek tepelere çıkarmazdı.

Bu iki…

Üç, dört beş altı…gerisini siz doldurun.

Televizyon izleyicisi kafasını yormayan, kendisine yakın, kendi dilinden olan yapımlar olsun oyuncu iyiymiş, kötüymüşe bakmadan izler hepsi bu.

Medyada süslerse aman da çok iyi aman da çok güzel oda buna inanır kabullenir geçer.

Yani özetle senaryonuz kötüyse tabana inmiyorsa halktan uzaksa oyuncunun kralını getirin izlemezzzzzzzzzzzz.

Bu yüzden bunun suçunu oyunculara yükleyip işin içinden sıyrılmak en kolayı tamda hızlı tüketen popüler kültürün ruhu…

Dün göklere çıkaran sizler şimdi suçu tek başına Beren’e kesmekle sektörün önüne ışık mı tutuyorsunuz?

Üstelik Altın Kelebek ödülünü iki kez kendi elinizle vermişken e o zaman o ödül yalan mıydı? Derler. Ben diyorum mesala.

İntikam dizisi tabana inen bir yapım değildi, hiç olmadı. Bunu en başta da söyledim bir sezonu idare eder öylede oldu geçen yıl oldukça iyiydi reytingleri.

Bu yıl tökezlemesi hiç şaşırtıcı değil yani.

Zaten orijinalini izleyenler tekrara neden düşsün. Genel izleyici de kendi diline hitap etmeyen bir yapımı izlemez.

Zaten izlemedi de.

Çalıntı konusuna gelirsek bilende konuşuyor bilmeyende.

Çalıntı telif ödemeden yapılan iştir. Başkasının işinden esinlenme adı altında kendisininmiş gibi yapılan iştir.

Telifi ödenmeyen iş yaniii.Bazen de telifi öderler sırf nam salmak içinde benim derler o da ayrı bir Türk ego sendromu da neyse konumuz bu değil…

Bu diziyse yapım şirketiyle anlaşması yapılmış tek cümlesi dahi değiştirilmeden bize dönüştürülen bakın uyarlanan değil dönüştürülen Revenge’nin orjinaliyle birebir sunulması gereken dizidir. Uyarlama bile değildir yani. Uyarlamaya yorum katarsınız. Yorumu bile izinli dizi yani.

Çakma da değildir.

Aynısı olmak zorundadır istenen budur. Değişikliklerde karşı tarafın uygun gördüğü kadar olur.

Ha Revege yani orjinali işte o esinlenmedir. Monte Kristo Kontu esinlenmesi.

Sorun orijinal haliyle izleyen insanların ben de dahil tekrarını izlemek istememesidir. Zaten izlediğinizde de karşılaştırmalar Türk versiyonun da hoşnutsuzluğu getiriyor.

Bildiğiniz bir şeyi tekrar izlemek hele de ruhu o topluma uygun bir işi orjinalinden aldığınız keyfi almanız zaten mümkün değildir.

Daha öncede yazdım bu tür işler Amerika’nın Türkiye üzerinden Ortadoğu pazarına iş satmak istemesi nedeniyle yapılıyor.

Beren Ortadoğu’da çok seviliyor o zaman onla yapalım satılır mantığıyla çıkışını yapanlardan. Ya da benzerleri…

Atlanan bir şey daha Ortadoğu güçlü kadının savaşan kadının küllerinden doğan kadının ön planda olduğu işleri tercih eder zamanla o piyasadan da verim almamaya başlanırsa şaşırılmasın.

İntikama gelince Türk genel izleyicisi Revenge’yi nerden bilsin, nasıl anlasın İntikam’ı izlemesi için Aşkı-Memnu, Fatmagül tadında olmak zorunda. Bu kadar basit.

Şimdi bunun suçlusu Beren mi?

Bunun suçlusu Türk izleyicisinden uzaklaşan farklı iş yapalım derken çuvallayan kanalların yanlış mantığıdır.

Kanal D bu yıl dikiş tutturamıyorsa iç politikasını sorgulamakla başlasın.

Elindeki işlerin hesabını kitabını doğru yapmayıp sürekli saatleriyle oynayıp beğenilen işi de tüketen izleyiciyi soğutan uzaklaştıran bir anlayışı neden sorgulayalım tüm bu yanlışın faturasını tek bir oyuncuya kesmek en kolay yol nasılsa.

Kesilmişte zaten atılan başlıklar haberi sunuş şekilleri vs. vs.

Her zaman en kolay yol fatura asıl sahibine değil ilk oyuncuya kesilir.

Sosyal medya konuşur en ağırından da sallar bir nickin ardında ahkamda keser ama gazete manşetlerine varınca iş orda işte sorgu başlar…

Dün göklere çıkardığınız isimler bugün neden tü kaka…

Ya da tersi.

Hızlı tüketim böyle bir şey.  

Ben farklı bir şey söyleyeyim ilginizi çekecek cinsten İntikamla ilgili…

İntikam’ın şu anki görüntüsü Ocak’ta final bunun kaynağı mı ister ön görü ister iddia değin belki de bildiğim bir şey adını siz koyun.

Hani adı iddia olunca şimdilerin modası manşetçilikle astık kestik bitirdik oluyor ya o bakımdan...

Değişim diyoruz ya önce buradan bir başlasak…

Berrak bu ara herkesin derdi oldu.

Aynı durum Berrak Tüzünataç’ın da başında.

Gündeme düşen haberlerden biride Berrak kötü oyuncu eleştirilerine dayanamadı “dizinin Mart ayında bitmesini beklemeden beni lütfen hemen öldürün kurtulayım” haberleriydi.

Vatan gazetesi yazarı Sevgili Oya Doğan köşesine taşıdı “Muhteşem Yüzyıl Martta bitmiyor Haziran’da bitiyor Berrak’ta diziden oyunculuğunu beğenmedikleri için değil zaten Tüzünataç’ın oynadığı karakterin finale kadar olmayacağı belli. Şehzade Mustafa öldüğünde o da diziden çıkacak. Yani büyük ihtimalle ocak ayında hem şehzade Mustafa yani Mehmet Günsur hem de Mihrünnisa Hatun Berrak Tüzünataç diziden ayrılacak.” diyerek aynı zamanda Berrak Tüzünataç’ın oyunculuğunu eleştirenlere de çok güzel cevap verdi. Anlayana…

Ama haberler bununla kalmayıp üzerine TIMS PRODUCTIONS yeni oyuncu arayışına girdi yerine ona çok benzeyen Kıvılcım Ural'ı buldu şeklinde devam edip gitti.

Allahtan yapım resmi açıklamayla bu haberlere açıklık getirdi.

Yani evet Kıvılcım Ural diziye katılıyormuş ama Berrak Tüzünataç yerine değil. Başka bir karakterle.

Çok merak ediyorum marka gazetelerin internet siteleri ne zamandan beri haberi doğrulatmadan internet sitesi haber modasına uydular.

Biri çıkıp bir hesap üzerinden basın bülteni yolluyor hop haber allanıp pullanıp baş sayfa.

İnternetten yayın yapınca meslek ilkeleri yok mu oluyor? Zaten önüne gelen haber portalı kurup bilgi kirliliği yaratırken bari marka gazeteler bu bilgi kirliliğinin bir parçası olmasın diyoruz da kime diyoruz tık uğruna pornografik içerik yayınlayan marka gazetelerin internet sitelerine mi? 

Berrak Tüzünataç Muhteşem’e başladığından beri inanılmaz bir saldırı inanılmaz bir karalama var.

Onca kötü oyuncunun olduğu arenada bir Berrak çok gelmiş herkese.

Üstelik Berrak’ta öyle basit işlere imza atan biri olsa hadi haklılar diyelim.

Yahu bu kız sinemada onca yapımda kendini ispatlamışken üstelikte kendini tekrara düşmeyen karakterlerle ekrana gelmişken ne çekilmezlik dürtüsü yarattı da bir anda herkes üzerine gider oldu.

Güzellik yarışması çıkışlı olmadığından mı diyeceğim siz onların arasından da seçiyorsunuz olmamışları olmuş olanları da dışlıyorsunuz.

Gerçi güzellik yarışma çıkışlı değil ama güzelliği de oyunculuğu da ekrana yakışıyor. Eksileri var elbet ama bu kadarda değil. Sizde biliyorsunuz da işinize böylesi geliyor konu Muhteşem Yüzyıl olunca kimin saçından tutalım, asalım keselim sendromu bu sefer Berrak Tüzünataç’a vurmuş orası belli…

Belli olduğu içinde ne yapsanız da yenmiyor…

Özet popülizm iflasta, yenilik aranıyor, acil format gerek…

oyatekin@gmail.com                                         

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35

OYA TEKİN / MEDYABEY.COM

Oya Tekin/ Yaşadıkça.com köşe yazarı

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.

 

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..