Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '13

 
Kategori
TV Programları
 

İntikam mı, Revenge mi?

İntikam mı, Revenge mi?
 

Revenge'in Oyuncusu Emily VanCamp (solda), İntikam'ın Oyuncusu Beren Saat (sağda)


Bildiğiniz gibi senelerdir yerli dizilerimizde edebiyat klasikleri ve / veya eski Türk filmlerini yeniden ekrana uyarlama modası hüküm sürüyordu. Artık izleyicinin ilgisini çekecek türden uyarlamaların sonu mu geldiğindendir bilinmez, yapımcı ve senaristlerimiz son zamanlarda yabancı yapımlara daha bir ilgi gösterir oldu. Bunun eli - yüzü düzgün olarak tanımlayabileceğimiz en son örneği Suskunlar dizisiydi. Sleepers filminden esinlenilerek uyarlanan Suskunlar dizisi, geçen sene gündeme bomba gibi düşmüş, yüksek reytingler almış, sosyal paylaşım sitelerinde en çok konuşulan ve beğeni toplayan yapımlardan biri olmuştu. Ancak 2. sezonla birlikte dizi reytinglerde beklenmeyen biçimde büyük bir düşüş göstermiş ve yayından kaldırılmıştır. Şu anda devam eden ve reyting alan bazı yapımlara baktığımda Suskunlar'ın böyle bir sonu hak etmediğini düşünüyorum, ancak şunu da kabul etmek gerekiyor ki; bu dizinin konusu ilk sezonda bitmişti. Eğer tek sezonluk bir yapım olarak düşünülüp tadında bırakılsaydı; "efsane yerli diziler" arasındaki yerini alacaktı. Şu anda da prestijinden ve farklı duruşundan bir şey kaybetmiş değil elbette, ama kemik izleyici kitlesi de 2. sezondaki senaryonun, dizinin dokusunu bozduğundan şikâyetçiydi. Bence buradaki asıl sorun; bir sinema filminden birkaç sezonluk bir dizi film çıkarmaya çalışmaktı. Her neyse konumuz Suskunlar değil.

Aylardır medyada "Beren Saat'in son dizisi" olarak reklamı yapılan "İntikam"; geçtiğimiz haftalarda yayın hayatına başladı. Dizinin takipçileri zaten biliyordur, ama bilmeyenler için de bir bilgilendirme yapmak gerekirse "İntikam" dizisi, Amerika'da halihazırda 2 senedir yayınlanmakta olan "Revenge" dizisinin yerli uyarlaması. Yabancı dizileri zevkle izleyen biri olarak, daha yerlisinin çekildiğini öğrenir öğrenmez hemen orijinal versiyonunu izlemeye koyuldum. Yayınlandığı günden itibaren çok yüksek reytingler alan "Revenge" nasıl bir dizidir merak ettim açıkçası. İtiraf etmeliyim ki; daha güzel, kaliteli ve zekice kotarılmış bir dizi bekliyordum. Ancak onun yerine karşımda fast - food tadında, "izle - geç ve unut" olarak tanımlayabileceğimiz türden bir dizi buldum. Yine de hakkını yemeyeyim, kendini izlettiren bir temposu ve gerilimi var, bölüm sürelerinin 45 dakika olması ve konuyu akıcı bir kurgu ile sunmaları; boş vakitlerinizde diziyi zevkle izlemenize olanak sağlıyor.

Gelelim bizim "Revenge"imize… Olmamış bence. Uyarlama diye izlemeye başladığım "İntikam"; baştan aşağı bir kopyala - yapıştır ürünü olmuştu. Dizi; ilk saniyesinden, son saniyesine kadar (sahneler, replikler, bakışlar, duruşlar, vb.) orijinal versiyonunun birebir kopyası. Tabii bir de işin daha beter tarafı; 40 dakikalık bir bölümün 90 dakika olarak yayınlanıyor olması. Çünkü birebir kopyalanan bir bölümde; fazladan bir 40 dakika daha çıkarmak için, uzun uzun bakışlar, aheste aheste hareketlere yüklenilmiş. Bir izleyici olarak buna katlanmak, benim için son derece güç oldu açıkçası. Üstüne üstlük bizim uyarlamamızdaki karakterler; nedense Türk karakterler olarak uyarlanmamışlar. Başka bir deyişle bizimkiler, Amerika'daki versiyondan bile daha Amerikalı duruyorlar. Hepsi de buzdolabı gibi! O kadar soğuk, o kadar donuk olarak ekrana yansıyorlar ki; içlerinden birine sempati duymak için, büyük çaba sarf etmek gerekiyor. Replikler karakterlerin ağzından samimiyetsizce çıkıyor sanki. Tempo deseniz yok. Sözde tempo ve gerilim; arka fondan verilen gerilim müzikleri ile sağlanmaya çalışılmış.

Konu akmıyor, sanki biri arkadan itekliyor. Senaristlerimiz; Victoria'yı Şahika, Lydia'yı Leyla yapmış ve bu birebir hatta kafiyeli uyarlama işine kendilerini o kadar kaptırmışlar ki, sağ olsunlar dizideki mantık hatalarını bile aynen kopyalamışlar ve maalesef: "Yav bu orijinal versiyonda şu sahneler de amma saçma olmuş, mantıktan eser yok, madem biz bu diziyi uyarlıyoruz, bari bu saçma kısımlar için biz kendi yaratıcılığımızı kullanalım da, onlardan çok daha nitelikli, sağlam ve mantıklı sahneler yazabileceğimizi gösterelim!" bile dememişler. Elbette bütün bunlar benim gözlem ve yorumlarım… Beğenen arkadaşlara saygım sonsuz. Yine de: "Çok daha iyisi çıkabilirmiş!" diye düşünmekten kendimi alamıyorum.      

Reytingler de zaten öyle ahım şahım gelmedi şimdiye kadar. Dizi şimdilik ilk 5'deki yerini korusa da, share olarak beklenenin şimdilik altında. Bundan sonrası ne olur bilinmez elbette. Sonuç olarak dizilere verilen izleyici tepkileri, yapımcı ve senaristler için her zaman önemli bir belirleyici olmuştur. "İntikam" her ne kadar "Revenge"in uyarlaması olarak devam edecekse de; senaryoya, karakterlere, repliklere, kurguya ve bazı önemli detaylara gerekli ayarlar pek tabii verilebilir.

Şu bir gerçek ki; her dizi bin bir emekle çekiliyor. O yüzden umarım "İntikam" da uzun soluklu olur ve dizi için emeği geçen herkes karşılığını alır. Ama ben diziye acilen bir format atılması gerektiğine ısrarla inanıyorum. Çünkü "Revenge"i asıl izlenir kılan ve bu kadar reyting almasını sağlayan en önemli faktör; sonu gelmeyen sürprizler yaparak, izleyicide ilgi ve özellikle de merak unsurunu her zaman ayakta tutması. Sırf bu nedenle o kadar mantık hatası ve saçmalık; izleyici tarafından görmezden geliniyor. "İntikam"ın da en büyük eksiği burada gizli sanırım. İzleyiciyi avucunun içine alması için, onlara temposu güçlü "sürpriz" sahneler ve ters köşeler sunması lazım. Orijinalinden gidişatı zaten belli olabilir ama uyarlamanın nasıl işlendiği ve nasıl sunulduğunun ne kadar önemli olduğu asla unutulmamalı. Finalinde, geminin buz dağına çarpıp batacağını bile bile "Titanic"i nasıl büyük bir ilgi ve merakla, tekrar tekrar izlediğimizi hatırlatarak yazıma burada son noktaya koyuyorum.    

Katharsis

katarsisindunyasi@gmail.com 

Dikkat! Yasal Uyarıdır: Bu blogda yayımlanan tüm içeriğe ilişkin haklar blog kullanıcısına (üyesine) ait olup, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun koruması altındadır. Bu blogdan ancak kullanıcının adı ve blog adresi kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Aksi takdirde her türlü hukuki ve cezai sorumluluk alıntıyı yapana ve yayımlayana ait olacaktır.

 

 
Toplam blog
: 19
: 6255
Kayıt tarihi
: 13.08.12
 
 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunuyum, yaklaşık 10 senedir psikolog olarak çalış..