Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İpe sapa gelmez İnsanlarla yaşamak

İpe sapa gelmez İnsanlarla yaşamak
 

Bizler bu yaşam yolculuğumuzu sürdürürken bir şekilde onları tanımış, onlara karşı nasıl davranacağımızı da öğrenmişizdir


Sürücü olanlar iyi bilirler. Kendileri ile birlikte aynı trafikte akmakta olan sürücülerin arasında gerçekten ciddi sıkıntıları olan, riskli insanlar vardır.

Hiç beklemediğiniz bir yerde sinyal minyal vermeden direksiyonu önünüze kırıverirler.

Hiç gereği yokken düz yolda şu ya da bu nedenden dolayı, mesela plakanızı beğenmedikleri için, ya da bir kadın sürücü gördükleri için aracınızı sıkıştırırlar.

Emniyet şeridini ihlal eder, solunuzdan geçmek yerine sağınızdan geçerler.

Aşırı sürat ve riskli sollamalar yaparak insanların ödünü kopartır, zincirleme kazalara davetiye çıkartırlar.

Problemli araçlarla bile bile trafiğe çıkarlar. Her anlamda ehliyetsiz araç kullanırlar.

Bir yerde kazara amir, yetkili olmuşlarsa “buranın horozu benim” hesabı ipe sapa gelmez işler yapar, dengeleri düzenleri allak bullak ederler. Kocaman gördükleri küçük yetkilerini çalışanlar üzerine indirdikleri tokmak haline getirir, ekmek kaygısı ile bunalım arasına sıkıştırır, bundan vahşi bir keyif alırlar.

Bir atölyede, bir tarlada, bir kurumda ya da asker ocağında yaşamı çekilmez ederler.

Bulundukları yerleri babalarının çiftliğiymiş gibi sahiplenirler. Toplu taşıma aracında, kahvehane ya da sinemada bağıra çağıra konuşur, diğer insanları rahatsız ederler.

Bir web sitesinin eskilerinden oldukları için orayı kendi mekânları kabul edip sahiplenirler. Yeni gelenlere kaba saba, abuk subuk yorumlar yazar, eleştiriler yöneltirler. Karşıdan kibarca ağızlarının payı gelince de daha fazla hırçınlaşırlar.

Trafikte her zaman ve her yerde aracınızı kenara çekip onlarla muhatap olamazsınız.

Hani yanlışlıkla “dur şu arkadaşa ne yanlış yaptı anlatayım” fikriyle safça aşağı inmeye kalkarsanız çoğu kez karşınızda laf, söz anlamayan eli levyeli bir kereste bulursunuz.

Bu konuda söylenecek çok söz, gösterilecek çok örnek var ve bu yazıyı okuyan hemen herkes o tipleri bilir.

Kazara yönetici oldukları yerde, ya da kendi kafalarından sahiplendikleri yerde karşı çıkanlar olursa ne yapıp edip saf dışı bırakmak için de ellerinden geleni yaparlar.

Cezaevleri bu tür insanlarla ya da onlarla bir şekilde muhatap olmuş kimselerle doludur.

Hepimiz iyi kötü bildiğimiz için bu konuda sözü fazla uzatmaya da gerek yoktur.

Bizler bu yaşam yolculuğumuzu sürdürürken bir şekilde onları tanımış, onlara karşı nasıl davranacağımızı da öğrenmişizdir.

Öğrenmiş olduğumuz için onlardan uzak dururuz. Sosyal paylaşım sitelerinde onları engelleriz. Yazılarımızı ve şiirlerimizi yayınladığımız sitelerde “yorum, puanlama istemiyorum” seçeneğini işaretleriz.

Benimkisi sadece bu tatsız tipleri göz önüne çıkarmak, onlara rastladığımız zaman fazlaca muhatap olmadan işin içinden sıyrılmamız gerektiğini bir kez daha anımsatmak.

Siz onların düzeyine inemezsiniz, onları anlayamazsınız; onlar da sizi bir türlü anlamazlar. Hem anlamazlar, hem de gerekli gereksiz istenmeyen laga lugaları bitmez.  

İnsanlar gerçekten herkesle konuşa konuşa anlaşabilselerdi toplu taşıma araçlarında tanıdık olmasalar da diğer insanlara kaş göz işareti ile de olsa bir “merhaba” etmek tedavülden kalkmazdı.

Mahalleye, köye yeni gelen yabancı diğerlerini tedirgin etmezdi.

İnsanlar birbirleri için “neyin nesi, kimim fesi belli değil” tarzı ifadeler kullanmazdı.

Ben de sabahın bu erken saatinde kalkıp, oturup yazılacak bunca şey varken böyle bir yazı yazmazdım.

Anlıyorsunuz değil mi?

 

21.09.2014 06:55 

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..