İPEK GİBİ PÜRÜZSÜZ BİR CİLT Mİ İSTİYORSUNUZ?

Ameliyatsız yüz germede yepyeni bir dönem başlıyor: “İpek Koza Tekniği”.  Koza gibi sıkı ve dayanıklı, ipek gibi parlak ve genç cilt isteyenler artık “İpek Estetiği” ile gençleşecek. Üstelik sadece bir kahve molasında, ağrısız, izsiz ve ameliyatsız... 

  İpek, yüz yıllardır kadınların özellikle Hollywood yıldızlarının, hem güzelleşmede hem de tekstilde vazgeçilmezi. İpek , tırırtıl dut üzerinde beslenip, koza oluşturup ipek lifler üretene kadar hummalı ve mucizevi bir yolculuktan geçiyor. Bir dönüşümün hikayesi bu. Bu tekniğe de bu yüzden “ipek koza tekniği” deniyor çünkü uygulama sonrası ciltte 10 yıl önceki fotoğraflara dönüşüm başlıyor. 

 Oldukça konforlu bir uygulama: İpek kadar doğal ve hassas iplerle cilt tıpkı kozanın iç kısmında olduğu gibi sıkı ve düzgün bir şekilde dokunuyor. Üstelik dikiş ve askılama yapılmadan. Kısa zaman sonra bu ipler kendiliğinden eriyip yok oluyor. Aynı ipek lifleri gibi yok olurken ciltte güçlü bağ lifler oluşturuyor ve kolojen salgılanıyor. Cilde herhagi bir askılama işlemi yapılmamasına rağmen askılanmış gibi gergin bir görünüm elde ediliyor. Kozanın oluştukça renginin açılarak sarıdan beyaza döndüğü gibi bu teknik sonrası cilt berraklaşıyor ve sağlıklı bir görünüme kavuşuyor. Özellikle V şeklindeki yüz çizgisi zamanla U şekline dönüşmüş, cildi sarkmış ve çene kemiğinde pot bir deri görünümü oluşmuş kişiler “İpek koza tekniği” için ideal adaylar. 

   İpek Koza Tekniğinin en önemli farkı uygulamanın kalıcılığı ve çok kısa sürede uygulanabilmesi. 30 dakikalık bir kahve molasında ipek koza tekniğini yaptırabilrisiniz.   Üstelik İşlem sonrası siz yılları geri alırken bu etki iki sene sürüyor, sonra daha geriden yaş almaya devam ediyorsunuz. İsterseniz  bu yöntemi tekrar da uygulatabilirsiniz. 

  En keyifli kısmı işlemin sonunda.Uygulama sonrası, tekniğe adını veren doğal ipeğin içindeki Sericin ve fibroin proteinlerinden de yararlanmak için ham ipek koza ile krem ve altın maske uygulaması yapılıyor. Böylece işlem sonrası ne ödeminiz ne acınız ne de iziniz oluyor, keyfiniz de cabası.