Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '16

 
Kategori
Deneme
 

İpin hesabı da hamaldan sorulur

İpin hesabı da hamaldan sorulur
 

Görsel alıntı


Her yolcu uzun yolculuğu sırasında ekmekten önce suyu olan yolu tercih eder!

Bülbülün güle duyduğu özlemin hakkını gülden, kirletilen ruhun hesabını kirleten beden sahibinden sorulacak

Yaptıklarının hesabını bu yalan dünyada veremeyenler gerçek dünyada nasıl hesap verirler?

Kıssadan hisse:

Zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan çok korkuyormuş.

Öldüğümde kim benimle kabre girerek geceyi sabah ederse servetimin yarısını ona bağışlarım diye vasiyet etmiş.

İlan vermişler kimse kabul etmemiş. Bir hamal  “nasıl olsa benim sadece bir ipimi var, onun haricinde kaybedecek bir şeyim yok.

“Ölecek zengin ile kabirde sabaha kadar kalsam kısa yoldan zengin olurum” diye müracaat etmiş.

Günü gelmiş zengin ölmüş hamal ile zengini birlikte defnetmişler.

Sorgu sual melekleri gelmiş, bakmışlar ki bir ölü, bir canlı birlikte kabirde yatıyor  “ Nasıl olsa bu ölü bizim elimizde, öncelikle bu canlıdan başlayalım” demişler. hamalı sorguya başlamışlar.

Söyle!

O ip kimin? Nereden aldın? Niye aldın? Nasıl aldın? Nerede kullandın?

Sabaha kadar sorgu sual devam etmiş hamalın hesabı bitmemiş. Sabah olunca hamal kabirden dışarıya çıkmış.

Zenginin varisleri tamam servetin yarısını hak ettin demişler.

Hamal, “aman” istemem kalsın.

Ben kabirde sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim, O kadar servetin hesabını nasıl veririm?

Acı üzerine..

Acılar gözyaşları içinde saklı. Bazı acılar ilaç yerine geçer. Acılar insanı akıllandırır. Acı ile zevk arasında kıl payı vardır.

Sonu iyi biten acılara tatlı anı denir. Acı çekmesini bilmeyen, dünyadan tat almayı da bilmez.  Uyku acıyı yok edici ilaçtır. Acı ile sevinç birbirine komşudur. Acı çekmeden tacı başına koyan, tahtından çabuk devrilir.

Bu dünyanın acıları, esas dünyanın sevinci olur.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN      

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..