İpin ucu kaçtı !!!

Evet kaçırdım! Ey fakir fukara, garip gureba yurttaşlarım, "kaçırmam, kaçır-maammm!" diyordum amma ipin ucunu iyice kaçırdım!.. Bendeniz cennet kuşunu da kaybettiniz!

84 senesinde TRT'deki açık oturumda Özal, "Boğaz Köprüsü'nü satacağım" dediğinde, Calp yumruğunu masaya vurarak "sattırmam efendim, saat- tıır- mamm! " Çoban Sülü'de başka bir yerden; "GAP'ı gaptırmam" demişti.

Mücahit Erbakan 1980 öncesi "ağır sanayi hamlesi" diyerek o kadar çok temel attı ki, bir kasabaya "Takım-Torna Tezgâhı" fabrikası temeli atmaya gittiğinde, ilerde gördüğü boş bir arsaya da, "hazır gelmişken şuraya da bir 'Rulman Fabrikası' atıverelim yahu!" ya kadar coşmuştu. Hatta, CHP milletvekilin teki Anadolu'da dolaşırken, Erbakan'ın attığı temellerden birini görüp, arabasının bagajına almış ve getirip Meclisin önünde sergilemişti. Temeli atılan ancak tamamlanamayan, Kalecik'teki "Takım Tezgâhları Fabrikası"da Fransızların şarap ürettiği bir tesis oldu!

Bunlara hep gülüyorduk yahu!.. Karikatürlerini filan çiziyorduk. Dava açmak bir yana, orijinalini çerçeveletip duvara asıyorlardı garipler. Ne iyi insanlarmış be!..Kıymetlerini bilmemişim.

Şimdikiler öyle değil. "Babalar gibi satarım!" dedi mi satıyor... "Ciddi" adamlar!

Eskiden "enflasyon canavarı" vardı. Öyle ürkerdim ki ondan, "geliyor!" haberi çıktığında karyolanın altına saklanırdım. Şimdi vız gelip tırıs gidiyor.

İtalya'nın göbeğinde Vatikan var da ne oluyor yani? Bizim de Fener'imiz oluversin! AB'ye de alırlar hemen. İyi değil mi?

22 yaşında Maliye'ye kaydolmak istedim. Derneğe üye ol da gel dediler. Gittim "Esnaf ve Sanatkârlar Derneği"ne.."Bağ-Kur'a üye ol da gel" dediler. Zorla üye olduk. Ne yapacağım ben derneği merneği..Vermedim! Veremeyenler de vardı. Ama ben, "veremedim" değil vermedim! "70 sente muhtaç" başbakan, ya öde ya da 11 gün tecilsiz yat!" deyince işin rengi değişti. Mapusanelerde yer kalmadığı için "11 günlükleri" randevuyla içeri almaya başladılar. Hanım yalvar yakar olunca, takside bağlayıp ödedik seve seve!

25 sene dolup, emekli olmaya gittiğimde memur şaşırdı.! Milletin, aldığı hizmet dökümleri ellerinde dosya dolusuyken, benimki tek sayfaydı. O da bomboş!

10. basamaktan emekliyim. Maaş kartı hanımda. 400 mü 500 mü veriyorlar, bilmiyorum. 25 sene zoraki prim vermesem, onu da almam zaten.

Yollar, köprüler, dereler, tepeler...Hava... Satılıyor da ne oluyor? Emeklinin üç kuruş maaşında, beş kuruşluk ilacında!...

Şimdikiler vallahi ciddi. Dediklerini yapıyorlar. "Hastanelerde kuyruk olmayacak!" Olmuyor, olmayacak!..

Ne yazayım artık?..
Şaşırdım...
İpin ucunu kaçırdım!..
Şakası yok!
Hiçbir şeyin farkındayım,
Gülhane parkındayım!