Irak’ta vaziyet, Suriye’den daha felaket

Irak’ta, hemen her gün ortalama 50 kişi saldırılarda ölüyor… Çoğu zaman bunlar medyaya bile yansımıyor. Dünkü (6 Ekim) saldırılar da parça parça verildi. Toplam 100’den fazla insanın öldüğünü bir tek Ulusal Kanal söyledi.

Amerika, 2003’te  “demokrasi” getirdiğinden beri bu ülke dikiş tutmuyor.

Ölenin, sakat kalanın, tecavüze uğrayanın, göçenin sayısını bilen yok…

Hadiselerin ne zaman, nasıl duracağını da bilen yok!

Bu vaziyette Irak’ın hali Suriye’ninkinden bile feci gözüküyor.

Çünkü vaziyet daha berbat olduğu halde dünya gündemine gelmiyor.

Dünya çapında bir çözüm aranmıyor.

Hâlbuki Suriye, 3 yıldır dünya gündeminin birinci sırasında,

Dünya liderleri Suriye’de çözüm peşinde,

Esad,her gün dünya televizyonlarında…

Dünya, Irak’ı kimin yönettiğinin bile farkında değil…

Türkiye’de bile sorsanız, Irak’ta kimin Başbakan olduğunu kaç kişi bilir?

Öte yandan, Irak’ta ne olup bitiyor,

Kim kime, niçin saldırıyor,

Saldıranlar ne istiyor?

Neden durdurulamıyorlar?

Bu suallerin cevaplarını da bilen yok!

Bu ilgisizlik,

Bu bilgisizlik isminden dolayı mı?

Adı Irak olunca; dünyaya ve insanlığın ilgisine de ırak mı oluyor?

x  x  x

İMAM TUTMA DEVRİ

Anlatacağım olay 06 Ekim 2013 günü yaşandı:

İstanbul’da, çok pahalı bir özel okulun 8’nci sınıfında okuyan yeğen, telefondaki halasına dert yanıyordu:

- Hala, din dersi sınavında sorulan 20 sorudan 7’sini cevaplayamadım. Arkadaşlarımın çoğu da cevaplayamamış. Onlar çalışmak için ‘imam’ tutmuşlar. N’olur, babama söyle de bana da bir imam tutsun.

Demek, artık, bundan sonra fizik, matematik hocasının yanında bir de “imam” tutulacak ki çocuklarımız din dersi sınavlarında başarılı olsunlar!

…

Veliler! Kışın imam tutmak mecburiyetinde kalmak istemiyorsanız, yazın çocuklarınızı Kur’an Kurslarına gönderin!

x   x   x

IRAKLI ÖMER’İN MEKTUBU

Ben Basra'dan Ömer.
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Franks;
Önce demokrasi yağdı göklerden
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet…

Demokrasi bizim eve de isabet etti,
Bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu…
Babamın vücudunda,
Tam on sekiz adet,
İnsan hakları saymışlar.

Sizde de barış böyle midir Franks?
İnsan hakları çocukları yetim,
ve ayaksız bırakır mı orada da?
YA DEMOKRASİ…
GÜPEGÜNDÜZ PAZARA DÜŞER Mİ?

Babamla söylediğim son dua dilimde,
Ayaklarım hastanede,
Ve giymeye kıyamadığım ayakkabılar
Elimde kaldı.

Çocuğun var mı Franks?
Al… Çocuğuna götür onları,
Bir işe yarasın.
Kim bilir baktıkça,
Belki beni hatırlarsın?

Bu nasıl demokrası Franks.?
Düstüğü yeri yaktı
MERHAMET, HÜR DÜNYAYA BU KADAR MI IRAK?

Iraklı Ömer