Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '08

 
Kategori
Haber
 

Iraklı savaş çocuğu Haydar Dirğam El Zeydi

Iraklı savaş çocuğu Haydar Dirğam El Zeydi
 

Haydar Dirğam El Zeydi dört yaşında. Iraklı savaş çocuklarından biri. Haydar Dirğam El Zeydi amcası sayesinde tanındı. Haydar; Bush'a ayakkabılarını fırlatan gazeteci Muntazar El Zeydi'nin yeğeni. Amcası ile ilgili olarak haber yapan televizyonlar tanıttı bize Haydar'ı...

Haydar Dirğam El Zeydi; oldukça sempatik, güzel, akıllı ve çok cesur... Bir o kadar da öfkeli..

Iraklılar öfkeli... Iraklı çocuklar daha da öfkeli... ABD ve ona destek olan ülkelerin eseri bu öfke... Yaşama sevinci, oyun, daha iyi eğitim ve analı-babalı huzurlu bir aile ortamında büyüme şansları yok Iraklı çocukların...

Normal koşullarda sürmesi gereken doğal bir hayat yok Irak'ta... Bu yokedildi...

Gazeteciler Haydar'a, "Bush'tan bir şey istiyor musun?" diye soruyorlar. "Hayır hiçbir şey istemiyorum. Amcam serbest bırakılsın. Amcam serbest bırakılmazsa fırlatacak ayakkabılarım hazır." diyor. Hiçbir şey istemiyor Haydar; Amerikalılardan hiçbir şey istenmeyeceğini biliyor. Ama onlar; yani işgalciler Iraklıdan petrollerini istiyorlar. İşgale boyun eğmelerini, istenen herşeyi paşa paşa veremelerini istiyorlar.

ZAFER TÜRKÜSÜ

Yaşamaz ölümü göze almayan
Zafer, göz yummadan koşar da gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan
Gözyaşı boşana boşana gider!

Kazanmak istersen sen de zaferi
Gürleyen sesinle doldur gökleri.
Zafer dedikleri kahraman peri
Susandan kaçar da, coşana gider.

Bu yolda herkes bir, ey delikanlı
Diriler şerefli, ölüler şanlı.
Yurt için döğüşen başı dumanlı
Her zaman bu sandan, o sana gider.

Ne diyor şair: "Zafer dedikleri kahraman peri/Susandan kaçar da, coşana gider." Bu şiirle Faruk Nafiz Çamlıbel'i de anmış olduk.

Muntazar El Zeydi Irakhalkının susmadığını; dört yaşındaki Iraklı savaş çocuğu Haydar El Zeydi de Iraklıların susmayacağını gösterdi. Dünyadaki tüm çocuklar sevgiyle, şefkatle, umutla büyümeli. Ne acı ki insanlık bunu başaramadı.

Bugün üçüncü ders saatinde derste iken Kartal Belediyesi'nin yayını olan "KartalÇocuk" bülteni dağıtıldı. Bültenin arka kapağında, 20 Kasım 1959'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilen "Çocuk Hakları Bildirgesi"nin
dokuz maddesi yer alıyordu. Son madde şöyle:

"Çocuklar anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir."

Bildirgelerle, lafla, beyanatla hiçbir şey olmuyor. Dünyada acı içinde kıvranan ve ölen çocukların sayısı belli değil!..

Bültende "Köle ile Aslan" masalı da vardı: Bir fırsatını bulup ormana kaçıp saklanan köle, ağlayan bir aslanla karşılaşıyor. Aslan kan revan içinde kalmış ayağını köleye uzatıyor; köle, aslanın ayağında bir dikenin olduğunu görüyor ve dikeni çekip çıkarıyor. Aslan köleye sarılıyor, köleyi yuvasına götürüyor ve köleye bakıyor. Günün birinde de bir avcı aslan ile köleyi yakalayıp krala teslim ediyor. Aslan günlerce aç bırakılıyor. Ardından da alana toplanan halkın önünde, aç bırakılmış aslanın önüne dost olduğu köle atılıyor. Açlık güdüsüyle önce yemek için köleye saldıran aslan, yaklaşıp da köle dostunu tanıyınca onu yemiyor. Sarılıp ağlıyor. Bundan etkilenen kral; yaşananları kölenin ağzından dinliyor. Köleyi serbest bırakıyor, aslanı da doğal hayat alanı olan ormana bıraktırıyor.

Dünyamızda milletler arasında dostluk yok. Gücü yeten gücü yettiğini yiyip bitiriyor. Akıllı milletler; tarih bilinciyle yaşayan ve çok çalışan, oyuna gelmeyen milletlere hiçbir şey olmuyor.

Bültende Atatürk'ün ebediyete intikalinin ardından dünya liderlerinin söylediklerine de yer verilmiş. Bu liderlerden birinin; Pakistan Cumhurbaşkanı Eyüp Han'ın dediklerini yazayım:

"Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz, Pakistan'da, onu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever."

Dün olduğu gibi bugün de dünya bu büyük yurtsever'e saygı, sevgi ve hayranlık duymaktadır. Yurtseverler insanlık içinde sevgiyi zirvede yaşarlar ve asla unutulmazlar.

Iraklı Muntazar El Zeydi için üçüncü yazıyı yazdım.

Çünkü yurtseverleri sevmek bir insanlık borcudur.

fot.Yeniçağ Gazetesi







 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..