Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

İran-İsrail savaşında nükleer silah kullanılması kaçınılmaz!

İran-İsrail savaşında nükleer silah kullanılması kaçınılmaz!
 

İran'ın iki şehri nükleer bomba ile vurulabilir.


Altı yıl ertelenen bir savaş olarak tarihe geçecek İran-İsrail savaşı...

Belki hiç başlamayacak, belki de çılgın bir adamın düğmeye basmasıyla hiç beklemediğimiz bir anda başlayıverecek.

Bush döneminde İsrail, ABD’yi bu savaş için ikna etmişti. Fakat ABD Genelkurmay başkanı ve birkaç üst düzey aklı başında general, böyle bir saldırıya kalkışmanın; Amerika için Vietnam’dan beter sonuçlara yol açacağını söyleyerek bu plana karşı çıkmış, hatta istifayı bile göze almışlardı. Bush bu tepki karşısında planı uygulamaktan vazgeçmişti.

Bush’tan sonra Obama başkan seçilince, saldırı planı Pentagon’un tozlu raflarında unutuldu, gitti. Bundan sonra İsrail, birkaç kez İran’a tek başına saldırmaya niyetlendiyse de Obama saldırıya onay vermedi.  Çünkü o dönmede  Irak’ta halen ABD askerleri vardı ve muhtemel bir savaşta bu askerler İran'ın balistik füzeleri için açık hedefti. Müslüman Ortadoğu ya "barış" getireceği söylemiyle iktidara gelen Obama için İsrail’in İran’a saldırı planına onay vermek; Obama’nın Ortadoğu stratejisinin temeline dinamit koymaktan farkı yoktu. Üstelik ekonomik kriz ABD ekonomisinin belini büktüğü o dönemde tüm Ortadoğuyu cehenneme çevirecek bir savaş, ekonomiyi iflasa sürükleyebilirdi.

Sonuçta; Bush’un generalleri ve ondan sonra gelen Başkan Obama, İsrail’i altı yıl oyaladı. Tabi bu sırada İran ile başlatılan müzakere çalışmaları ile İsrail’in saldırı planına ket vuran Türkiye’nin yaptıklarını da unutmamak gerek.

Fakat ne yazık ki İsrail bu günlerde kırmızı çizgilerinin çoktan aşıldığını düşünüyor ve bu çılgınca saldırı planından hala vazgeçmiş değil. Bilakis İran’a saldırmak için yalnızca altı ayının kaldığını hesaplıyor. Ve bu saldırı için hazırlıklarını tamamladı. Hatta Netanyahu, kendisi için “o yalancı ile her gün konuşmak zorunda kalmaktan nefret ediyorum” diyen Obama’yı Kasımdaki ABD seçimlerinde başarısız kılmak için Hz. Muhammed aleyhinde bir film yaptırıp, Müslümanları ABD aleyhinde kışkırtacak kadar gözü dönmüş  durumda. Newyork metrosuna asılmak istenen afişleri de unutmamak lazım...

Gerçekten İsrail, bu günlerde ABD’ye Bush dönemindeki gibi hükmedemediği için hezeyan halinde.

Küba lideri Fidel Castro bile Obama’nın ikinci kez seçimleri kazanması halinde Kennedy gibi öldürüleceğini söylüyor.

Yani dünyayı sıkıntılı günler bekliyor. Umarız Obama seçimleri kaybetmez ya da öldürülmez ve altı yıldır ertelenen bu savaş hiç başlamaz.

Peki, bu savaş başlarsa sonuçları neler olur?

Kısaca izah etmek gerekirse, Rusların tabiriyle; Ortadoğu cehenneme döner…

Savaş İsrail’in İran’ın iletişim sistemlerini ve savunma ağını hedef alan siber saldırısı ile başlayıp, 400 savaş uçağı ile nükleer tesisleri vurmasıyla devam eden ve gazetelerde zaten yazılıp, çizilmiş olan detaylı planları anlatmakla vakit kaybetmeyeceğim.

Asıl önemli olan noktayı sizlerle paylaşacağım ki; Bu önemli noktaya, eski Mossad şefi Meir Dagan da vurgu yapmıştı.

İsrail saldırısında büyük ihtimalle İran nükleer hedefleri, başarılı bir şekilde İsrail uçakları tarafından vurulacaktır.  Hedeflerin ne kadar etkili vurulup vurulamayacağı ayrı bir tartışma konusu. Fakat şu kaçınılmazdır ki, İran saldırıya stoklarında bulunan 20.000 (bu sayının daha yüksek olabileceği de söyleniyor) uzun menzilli balistik füzesi ile hemen cevap verecektir.

Böyle bir füze saldırısına İsrail ancak on beş gün dayanır. Bunu bizzat Mossad eski şefi Dagan söylüyor. Dagan haklı zira, İsrail’in balistik füzelerden korunmak için inşa ettiği “Demir kubbe” olarak adlandırdığı Arrow füzelerinden oluşan hava savunma şemsiyesi, iyimser bir tahmin ile İran tarafından fırlatılacak her üç füzeden ancak birini düşürebilir. Bir Arrow füzesinin 2 milyon dolar maliyete sahip olduğu düşünülürse (bazı kaynaklar 6 milyon olduğunu söylüyor), düşürülmeye çalışılan 100.000 dolarlık bir balistik füze için harcanacak meblağın hiçte azımsanacak bir maliyete sahip olduğu görülür. Üstelik İsrail hiçbir zaman İran’ın elindeki balistik füze sayısı kadar Arrow füzesini elinde tutamaz. Bu milyarlarca dolar eder. Zaten her üç füzeden ikisi topraklarınıza düşecekse, böyle bir stok tutmanın çokta akıllıca olmayacağı açıkça görülmektedir. Ayrıca ekonomik kriz yüzünden yüzbinlerce Yahudi protestocu Tel aviv meydanlarını doldururken, milyarlarca liralık Arrow füzesini stoklamak Netanyahu gibi çılgın ve yalancı olsanız bile, gerçekten alınması zor, hatta imkansız bir karar.

Geriye tek seçenek kalıyor; İsrail halkının İran saldırısı geçinceye kadar yer altındaki sığınaklarda hayatını idame ettirmesi, günlük hayatlarından vazgeçmesi. Benzer durum 2006 Lübnan savaşında yaşanmıştı. Hizbullah füzelerinin ulaştığı Tel aviv’in kuzeyi tamamen boşalmış, sivil halk füze saldırısı süresince Tel aviv’e ve Tel aviv’in güney bölgelerine sığınmıştı.(Hizbullah füzelerinin menzili ancak Telaviv’in kuzeyine ulaşıyordu) Tüm İsrail topraklarını menzili içine alan muhtemel İran füze saldırısı ne kadar sürer bilinmez. Belki on beş gün. Belki bir ay. Belki daha fazla…Fakat bu süre zarfında İsrail'de hayat tamamen felç olacaktır bu kesin. Zaten ekonomik olarak dar boğazda olan İsrail için böyle bir saldırı ve sonrasında yaşayacağı yıkım, Yunanistan’dan bile beter hale gelmesine yetecektir

Füze sağanağına tutulan İsrail’in “demir kubbesi”, halka moral vermekten öteye gitmez.

Böyle bir durumda, İsrail elindeki nükleer füzeleri kullanır mı? Sonucunun zaten bu şekilde olacağı bilinen bir savaşa giren İsrail, nükleer füzelerini kullanma ihtimali oldukça yüksek! Belki de yaşayacağı yıkımı bilen İsrail hükümeti, nükleer füzeleri kullanmak için böyle bir ortama çanak tutuyor..

İsrail, İran’ın füze saldırısından ancak üç şekilde kurtulabilir;

1-    İran’dan ateşkes talep eder. Bu seçenek İsrail için 3.sınıf ülkeler seviyesine düşmekle aynı manaya geldiği için pek mümkün değil. Zaten bunu yapacak olsa bu savaşı hiç planlamazdı.

2-    ABD’yi de bu çılgın savaşın içine bir şekilde dahil edip, İran’a dolaylı üstünlük sağlayıp ateşkes ilan edilmesini sağlar; ABD yönetiminde Obama oldukça ABD’nin İran savaşına katılmayacağı artık net olarak biliniyor. Bu seçenek ancak Mitt Romney yönetime gelirse olabilir.

3-    İran’a nükleer bomba atıp, Japonya gibi teslim olmasını sağlar; Bu durumda İsrail tüm dünyadan büyük tepki alır. Müslüman ülkeler, İsrail’e karşı birleşir. Fakat İsrail Müslüman ülkelere karşı hala caydırıcı silahlara sahip olduğunu ispatlar ve zor durumda kaldığında nükleer silah kullanabileceğini göstermiş olur. Belki de Netanyahu, tüm dünyadan izole ama caydırıcı olmayı seçecek kadar çılgındır.

Yani görülen o ki İsrail, İran savaşını kazanmak istiyorsa; Ya nükleer silah kullanmalı ya da Amerika’yı bir şekilde bu işin içine bulaştırmalı.

Ne gariptir ki, bu olasılıklardan tek endişeli olan biz değiliz; 25 yıl önce Ronald Regan’a rakip olan eski ABD senatörü Patricia Schroeder yaptığı bir söyleşide Romney’in seçimi kazanması halinde İsrail’in İran politikasında ”ABD’yi peşine takabileceğini” savundu, Ayrıcı şu uyarıda da bulundu; ”Böyle bir durumda Türkiye yanı başında bir savaş bulursa hiç şaşırmayın”

Bazıları, Netanyahu’nun İran’a daha fazla yaptırım uygulamak ve ABD’den biraz daha fazla para koparabilmek için “Çılgın patron” oyunu oynadığını söylüyor.

Umalım ki öyle olsun.

Fakat Armageddon fikrine saplanmış ve kıyamet gününün artık geldiğine inanan, geçen yıl Yahudi şeriatını uygulanmasını parlamentosunda kabul edip, kanunlaştıran,  üretilen elektriğin bile Hahamların onayı ile kullanılabilmesini sağlayan şeriat kanunlarının geçerli olduğu bir ülkeden söz ediyoruz.

Bekleyip göreceğiz…

 
Toplam blog
: 23
: 2625
Kayıt tarihi
: 28.11.06
 
 

İnsanca yaşamaya çalışan, zaman zaman düşen, zaman zaman kalkan, zaman zaman kaygılara kapılan, zama..