Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '07

     
    Kategori
    Siyaset
     

    Iraquestion

    "Evet sevgili seyirciler, bugün de komşumuz Irak'ta kan durmadı. Bir pazar yerine yapılan bombalı saldırı sonucu en az 70 kişi hayatını kaybetti." diye sunulan haber bulmak zor olmadı aslında; ama bunun insanlarda sadece bir rakam olarak algılanmasını anlamak ya da anlamaya çalışmak çok daha yaralayıcıydı.

    O bomba her zaman bir pazar yerinde patlamıyordu; bazen bir durakta bazen bir parkta; bazen de bir okulun önünde. Bu patlamalarda çoğu kez kaç insanın hayatını kaybettiği tam olarak bilinmezdi. Bunun için haber hep "en az" kelimesiyle başlar, bir ucu açık kalırdı. Benin canımı sıkan da bu açık kalan uç oldu. Güneşin her doğduğu yer gibi orada da bir hayat var; bunu unutmayalım. Ne kadar geri kalmış ya da bırakılmış olsa da insanlar yaşıyor o topraklarda ve bu insanların doğuştan gelen her insanın sahip olduğu bir yaşama hakları var. Bu hak aslında kalın kitaplarda yazdığı gibi kullanılsa çok güzel olcak ama fiilen bi hata var; çünkü Irak'ta yaşayan insanların yaşama hakları ellerinden alınmış durumda ve dünya buna susuyor.

    Hani bir insanın yaşama hakkı doğuştan gelirdi ve kimse tarafından elinden alınamazdı? Kalın kitaplarda bu böyle yazmıyor muydu?

    Ama ne yazık ki dünya Irak'ta insanlığını sınadı ve aşağılık bir duruma düştü. Şimdi ben de insalığı bu duruma getirenlere kendi dillerinde soruyorum: ARE YOU HAPPY?

    Irak'ta nedensiz öldürülen her insan savaşın ortasında yaşamaya ve büyümeye çalışan cocukların gözünde bir kahraman oluyor ve o çocuklar en saf zamanlarında ölmeyi kendilerine yakıştırabiliyorlar. Bu en kötü tahribattır aslında; çünkü her yıkılan yapıyı tekrar yapabilirsiniz ama o saf çocukların hafızalarına kazınan ölümü silemezsiniz ve yarın o çocuklar büyürler ölmek ya da öldürmek için. Başka bir yerde karşınıza çıkarlar. Unutulmaması gereken bu.

    "Okyanusun ötesinden geldiler, demokrasi getirdik dediler ve biz de onlara inandık. Neden mi? Çünkü demokrasiden başka çaremiz yoktu. Ama sonra gördük ki kimse bize demokrasiyi karşılıksız vermiyormuş, demokrasi karşılığında bizden herşeyimizi istediler ve yavaş yavaş almaya başladılar." diyordu Bağdat'ta yaşayan Şii bir Iraklı. Ve ne yazık ki söyledikleri doğruydu. Onlar herşeylerini kaybetmeye başlamışlardı. Nedeni ise ne biliyor musunuz: PETROL

     
    Toplam blog
    : 1
    : 212
    Kayıt tarihi
    : 14.01.07
     
     

    Yirmi birindeyim hayatın. Sevdiğim şehirde yaşıyorum. Son zamanlarda trafikçi olmaya çalışıyorum. Ha..